Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasında eksen kayması olmadığını, dış politika vizyonunun genişlediğini kaydetti. Erdoğan, "Bizim, Gazze'de meydana gelen olaylarla ilgili tavrımız bir eksen kaymasının, bir politika değişikliğinin değil; insan olmanın, samimi olmanın, vicdani olmanın tezahür etmesidir" dedi
2. Büyükelçiler Konferansı'na katılan büyükelçilere Vali Galip Demirel Vilayetlerevi'nde öğle yemeği veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konferansın son derece anlamlı ve isabetli bir şekilde, demokrasi, güvenlik ve istikrar başlıklarını taşıdığına işaret ederek, ""Bu üç kavramın 2010 yılında çok yoğun olarak gündemde olacağına inanıyorum" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2. Büyükelçiler Konferansı'na katılan büyükelçilere Vali Galip Demirel Vilayetlerevi'nde öğle yemeği verdi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen büyükelçiler konferansının, her konuda görüş alışverişine, istişareye, müzakereye zemin hazırladığını görmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Erdoğan, konferansın son derece anlamlı ve isabetli bir şekilde, demokrasi, güvenlik ve istikrar başlıklarını taşıdığına işaret ederek, "Bu üç kavramın 2010 yılında çok yoğun olarak gündemde olacağına inanıyorum. Bu üç kavram uzun yıllardır olduğu gibi 2010 yılında da ülkemizin ve iç politikamızın ana eksenini oluşturacak" dedi.
GAZZE VURGUSU
Türkiye'nin Gazze'de meydana gelen olaylarla ilgili tavrını bir eksen kayması, politika değişikliğinin değil, insani olanın, vicdani olanın, samimi olanın tezahürü olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bugün hakkaniyeti, insan hak ve değerlerini korumak evrensel bir gereklilik değil midir? Türkiye'nin sadece yaptığı hukuku, hakkaniyeti, insaniyeti savunmasıdır. Kimse bunun altında başka saikler aramasın. Gazze'de bin 500 kişi katlediliyor. 5 bin kişi yaralanıyor, fosfor bombaları kullanılıyor, kadınlar çocuklar ölüyor. Gazze'nin yeniden imarı için vaat edilen yardımlar yapılmıyor. Ne gitti oraya şimdiye kadar? Hiç. Gazze'ye yardım yapılmasına izin verilmiyor. Bir açık hava hapishanesinde Gazze'de insanlar yaşıyor."
"SESİMİZİ YÜKSELTİP TAVRIMIZI ORTAYA KOYARIZ"
Erdoğan, konuşmasında, ABD'de görüştüğü Musevi kuruluşlarının yetkililerinin kendisine, Gazze ile ilgili şu sözlerini aktardı: "ABD'de bana Museviler şunu söylediler; 'Terör örgütüne ev mi yaptıralım' dediler. Anlayış bu. Elbette buna karşı sesimizi yükseltecek, tavrımızı ortaya koyacağız. Ortada gayri insani bir durum, adaletsizlik var. Dünyanın insani duyguları, vicdani duyguları öldürülüyor. İşte biz bu vicdanın sesi, adaletin savunucusu olma niyetindeyiz. Gürcistan, Bosna, Darfur için aynı hassasiyeti gösterdik. Dünyanın neresinde olursa olsun bir insana zulmediliyorsa, biz tarihimizden aldığımız terbiyeyle oraya elimizi uzatmak mecburiyetindeyiz. Bizim medeniyetimizin bize verdiği terbiye budur. Tüm bu tezlerimizi en iyi şekilde ve tüm samimiyetimle anlatmak, aktarmak durumundayım. Sizler de aynı şekilde bunu aktarmak durumundasınız. Türkiye büyüdükçe, önemi arttıkça, ağırlığı arttıkça sizlerin de mesaisi yoğunlaşıyor. Türkiye'nin hızına ayak uydurduğunuzu biliyorum. Yeni süreçte de hızımızı artırarak yolumuza devam edeceğiz."
"TÜRKİYE TÜM KURUMLARIYLA GÜÇLÜDÜR"
Erdoğan, büyükelçilerden AB konusunda gayret göstermelerini, terörle mücadele ve demokratik açılım konusunda daha aktif çaba göstermelerini istedi. Erdoğan, Türkiye'nin kilitleyen değil, çözen ülke olacağını vurgulayarak, "Sizler güçlü bir ülkenin, büyük bir ülkenin tarihiyle ve milletiyle derin kökleri olan bir milletin temsilcilerisiniz. Türkiye'nin son günlerde kazandığı özgüven sizin sayenizde karşılığını bulacaktır. Bu millet 72 milyon Türk vatandaşı size inanıyor, güveniyor. Sizin en iyi şekilde kendilerini temsil edeceğinizi biliyor. Yarının Türkiye'sinin inşasında sizin omuzlarınızda büyük sorumluluk bulunuyor. Dışişlerimizin gücü şunu bilmemiz lazım ki Türkiye'de değil, dünyada Türkiye'nin gücüdür. Türkiye tüm kurumlarıyla güçlüdür, dinamiktir" dedi.
"İLİŞKİLERİMİZDEN RAHATSIZ OLUYORLAR"
Erdoğan, Türkiye'nin Irak'la, İran'la, Gürcistan'la, Suriye ile, Suudi Arabistan'la ilişkilerini geliştirmesinden rahatsız olanlar olduğunu belirterek, "Bundan daha doğal, tabii ne olabilir? Türkiye'nin kültürel bağlarının hatta akrabalık ilişkilerinin olduğu bir ülke. ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa kurarken hiçbir şey olmuyor da Türkiye kurarken niçin rahatsız oluyoruz? Neden? Bunu kendimize sormamız lazım. Anormal olan, yanlış olan yıllar yılı komşularımıza sırtımızı dönmüş olmamızdır. Sorgulanması gereken budur. Türkiye artık dünya siyasetinin bir nesnesi değil, öznesi haline gelmiştir" şeklinde konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELEMİZİ ENGELLEMEK İSTİYORLAR"
Ülkedeki tüm sorun alanlarını, başta terör olmak üzere minimize etmek istediklerini kaydeden Erdoğan, "Etnik aidiyet üzerinden siyaset yapan partiler bu süreci engellemek ya da istismar etmek için yoğun gayret içindeler. Sürecin Türkiye'nin lehine olduğunu biliyoruz. Demokrasiyi, özgürlükleri, huzuru, istikrarı sağlamak bakımından sürecin mutlaka ve mutlaka başarıya ulaşması gerektiğine inanıyoruz. Biz daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve özgürlük diyoruz. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi daha fazla geliştirelim diyoruz" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN, VİLAYETLEREVİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ayrıca Vali Galip Demirel Vilayetlerevi'nin açılışını yaptı. Gölbaşı'ndaki tesislerin açılış törenine, Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bazı vali ve bürokratlar katıldı.