Azerbaycan'da ki başörtü yasağınısert bir dille eleştiren ve cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i zamanın Yezidi olarak tanımlayan Azerbaycan İslam Partisi başkanı Mövsüm Samedovun tutuklanmasından sonra partinin başkanlığına geçici olarak yardımcısı ilahyatçı alim Elçin Manafov getirilmiş bulunmaktadır.
Elçin Manafov'da bir kaç gün önce tutuklanmıştı. Ama 10 günlük hapis cezası bitdikten sonra faaliyetlerin de bir suç unsuru bulunmayarak serbest kalmıştı. Azerbaycan İslam Partisinin yeni başkanı Azeri medyasının gündeme ait sorularını cevaplandırmıştır. Azerbaycandakı hicab yasağını ve bu yasağa tepki veren dindarların tutuklanma olaylarının Türkiyede'de ki duyarlı Müslümanlar tarafından büyük bir merak ve endişe ile takip edildiğini dikkate alarak bu röpartajı değerli Rasthaber takipçilerinin dikkatlerine sunuyoruz .
1971.yılı Bakü doğumlu olan Elçin Manafov, Azerbaycan da Ressamlık Kolejinden mezundur. 1992-2001yılları arasında İran İslam Cümhuriyetinin, mukaddes Kum şehrin de dini egitim görüş olup, evli ve 4 çocuk babasıdır.
- Elçin bey , İslam Partisi başkanılığına seçilmeniz nasıl oldu?
- Ocak ayının 24'de Azerbaycan İslam Partisinin Baş Meclisinin toplantısı yapılmıştır Parti başkanı sayın Mövsüm Samedov malum olaylar yüzündün bu başkanlık görevini icra edememektedir. Bu durumda Partinin iç düzünleme kanununa esasen, başkanın 1. yardımcısı başkanlık görevini yerine getirmelidir. Ben de tüzüğün bu maddesi uyarınca geçici olarak başkanlık görevine atandım.
- Partinizin üst düzey görevlileri tutuklanarak ,şu anda ciddi sorun ve engellemelerle karşı karşıya bulunmaktasınız. Bu zor şartlarda parti faaliyetlerinizi nasıl devam ettirmeyi düşünüyorsunuz?
- Haklısınız .Şu anda Partimiz etrafında cereyan eden bu olumsuz olaylar bizi ruhen sarsmamaktadır . Şu an bizim hicab yasağına karşı verdiğimizin mücadilemizin sonucu olmasından dolayı bu durumu doğal karşılamaktayız. Biz dinimizi ve özümüzü savunmaktayız ve hicabı savunmaya da devam edeceğiz. Amacımız da şudur ki, bir mutlu sonuca varalım. Bunca baskıya ve tutuklamalara rağmen biz bu mücahalenin içinde olmaya devam edeceğiz.
Ama partinin esas işi insanları eğitmekdir. Daha önce de belirtdiğimiz gibi diğer konularla hiç bir bağlılığımız yoktur. Bizim hiç hükumete de iktidar olma gibi bir beklentimiz yoktur. Doğrudur, siyasi parti olarak parlamentoda temsil edilmek isteğinde bulunmuşuz. Bu istek her bir siyasi partinin yasal bir hakkıdır.
Ben geçici olarak bu görevi taşıyorum. Umudumuz şu dir ki, hak, adalet bir an once öz yerini bularak Hacı Mövsüm'in de kısa bir zamanda özğürlüğüne kavuşmasıdır.
- Tutuklu parti üyeleri ve yöneticilerinin savunulması için hangi somut adımları atmayı düşünüyorsunuz?
- Bütün sivil araçlara baş vuracagız. İster onlara avukat tutularak yardım etmek, ister beyanatlar vermek, ister uluslararası hak örgütlerine baş vurmak süretiyle, tüm çağdaş ve etkin vasıtalardan yararlanmayı düşünüyoruz.
- Partinin idare binası sorunu'da var. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?
- Polis komseri Mehdi Mirzeyev parti üyelerini söylediğne göre , ofisin kapatılması geçicidir. Ofisden aldıkları malzemeleri ve kapının anahtarını 3 gün içinde geri vereceklerdi. Ama çeşitli bahaneler çıkararak ofisin anahtarını geri vermek istememektedirler. Komisere sorduğumuzda niye vermiyorsunuz diye ?Ya hastayım, ya da diğer mantıksız bir takım behaneler ileri sürmektedirler. Ama biz öz görevimizde de israr edeceğiz bu durum bizlerin manevi direncini kıramaycaktır. Ümit varız ki , Allah'ın yardımı ile her şey güzel olucaktır.
- Partinin resmi kayıtı yoktur. Bilgilere göre, en son olarak 2007. yılında parti son kurultayından sonra Adliye Bakanlığına baş vurmuş olup yeni bir müracata ihtiyaç duyuluyor mu?
- 2007 yılından şimdiye kadar Adliye Bakanlığından partimiz tarafından sunulan evraklarla ilgili her hangi bir sorunun olduğu dair bilgi verilmemiştir. Ama yasalara uygun olarak onlar bize bildirmeliydiler ki, partinin sunduğu resmi evraklarda şu problemler var diye. Maalesef ,biz kaç yıldır ki onların cevabını beklemekteyiz.
- Azerbaycan İslam Partisi'nin İran İslam Cumhuriyeti'nden destek aldığı iddiaları ileri sürülüyor, siz bu iddialar karşısında ne söyleyeceksiniz?
- Bu iddialar boş, hakikatı yansıtmayan sözlerdir .Ve onları uydurma olarak kabul ediyoruz.Eğer bir destek sözkonusu ise bu destek sadece manevi destektir. Bunu kalkıp siyasileştirmenin anlamı ne? Ayrıca bu manevi destek bize sadece İran'dan gelmiyor, Rusyadan, Türkiye'den ve bazı Avrupa ülkelerinden de bize manevi destek verilmektedir. Yalnızca İran'ın adının daha çok zikir edilmesini bir art niyet olarak görmekteyiz . Neden, hicab yasağı ile takip ettiğimiz tüm şu süreci İrana bağlıyorlar? Bunlar ne kadar mantıksız ve asılsız iddilardır. Güya biz İran'ın siparişi ile hicab yasağını müdafa etmeye kalkmışız!. Acaba, bir erkek öz namusunu, şerefini siparişle mi müdafa eder? Bu, çok gülünç ve mantıksız iddiadır.