Yepyeni bir dünya kuruluyor.. 19.YY sonunda, savaş yıllarında oluşturulan kavram ve kurumlarla 21. YY’ı açıklamak imkansız..
Bilginin, emeğin, paranın ve malın serbest dolaşıma açıldığı bir zamanda yaşıyoruz.. e-belediye, e-devlet, e-demokrasi, demokrasi ötesi katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir dünyaya doğru akıyoruz.. FOREX, BİTCOİN, e-iş, e-okul, e-kitap, e-dergi, e-gazete derken yeni bir dünya kuruluyor..
“Türk Dünyası ve Türkiye Misafiri Üniversite Gençliği 14. Bilgi Yarışması” bu sene; İstanbul/Sultan Ahmet Meydanı’nda ve Başbakanlığın himayelerinde, 7-8 Haziran 2014 günü yapılacakmış... Balkanlar, Afrika ve Latin Amerika ülkelerini de kapsayacak bir etkinlik sözkonusu..
Biz Müslüman bir toplumuz. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Yeryüzünden hesaba çekileceğiz. Dolayısı ile daha global düşünmemiz gerekiyor.. Sadece kendimiz için adalet, kendimiz için barış, kendimiz için özgürlük istemiyoruz..
100 milyonluk havaalanı boşuna değil.. Yakında Mevlana, Yunus Emre projeleri hayata geçirilince 110 ülkeden öğrenci alacağız ve 110 ülkeye öğrenci göndereceğiz..
Gençlere bir teklifim var. Bu sene üniversiteye başlayacaklar ya da halen okumakta olanlar için, hemen açık üniversiteden ilahiyata kaydolun.. Yeniden sınava girmenize gerek yok. Daha önce mezun olanlar da yeniden sınava girmeden, Açık Üniversiteden ilahiyata kayıt yaptırabilirler.. Aynı zamanda, herhangi bir internet üniversitesinden, iktisat, siyaset, felsefe, tarih ya da bir başka dal seçin..
Bir de çift anadal seçerseniz, 4 yılda 4 fakülte; var mısınız?.
O da yetmez. Size üniversitelerde okutulan bütün bilgiler, batı değerler sisteminin süzgecinden geçmiş. Sizin bütün bildiklerinizi yeniden kendi inanç, tarih, kültür filtresinden geçirmeniz, kökü mazide olan bir ati anlayışı ile medeniyetinizi yeniden ihya ve inşa sorumluluğu kazanmanız gerekiyor.
Tabii sanat ve edebiyatla ilgilenin bu arada.. İfade ve anlayışınız gelişsin.. Sezgilerimiz güçlensin..
Bizim etik ve estetik kaygıları gelişmiş, yaşadığı zamana ve mekana, kendi inanç, tarih, kültür ve geleneğine şahidlik eden Münevverlerimiz, Havas’ımız, Müstağriblerimiz böyle yetişecek..
Arapça’yı öğrenin bu arada ve tabii İngilizce’yi de. Bir de üçüncü bir dil. Rusça, Çince, Hindçe, İspanyolca ya da bir başka, hangisini isterseniz. Komşu diller ve anadili, ulusal dili saymıyorum..
40 ülkenin katılacağı etkinliklere 25 ülke, Sultan Ahmet Meydanı’nda, ülkelerini tanıtıcı standlar açacak, 10 ülke folklor gösterileri, 20 ülkeden gruplar ise; ses-müzik gösterileri yapacak.. Cumartesi günki programa Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler de katılacak. Avrasya Bir Vakfı, Türk Ocağı ve Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın ortak organize ettiği programa geniş bir katılım bekleniyor.Aslında Kızılay ve İHH’nın da, TİKA’nın da bu organizasyonda yer alması gerekirdi bana göre. Hatta Yeşilay’ın da..
Bu konuda devletin, yerel yönetimlerin, basının ve STK’ların daha çok çaba göstermesi gerekiyor..
Osmanlı Milletler Topluluğu diye bir topluluktan söz etmenin zamanı gelmedi mi hâlâ.. Bu ülkeler arasında ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal işbirliğinin geliştirilmesi gerek.
Mesela neden gençlerimiz yaz aylarında karşılıklı olarak bu ülkeleri ziyaret etmesin.. STK’larımız ve basının da yakın ve sıcak bir temas içinde olması gerek. Gazeteciler arasında bir değişim programının örgütlenmesi lazım. Birbirimizi yeteri kadar tanımıyoruz. Bunun sonucunda da gücümüzün farkında değiliz..
Bu anlamda bu tür organizasyonlar, insani yardım faaliyetleri, TİKA’nın yaptığı çalışmalar son derece önemli..
Gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru ama yavaş.. Daha hız ve derinlik katmamız gerekiyor.. Aileler ve gençlerin bu konuda daha üstün bir çaba göstermesi gerekiyor..
Bütün bu çabaların başarıya ulaşabilmesi için ciddi anlamda doğru bilgiye ihtiyacımız var.. Bu mücadeleyi başarabilmek için zevk ve rahat peşinde koşan insanlara değil, çileye talib insanlara ihtiyacımız var..
Kuşkusuz para da siyaset de önemli. Ama tek başına yeterli değil..
Biz İslam dünyası ve mazlum milletler için örnek, model olacağız. Bizim katlanmak zorunda olduğumuz güçlükleri onlar yaşamasın, bizim başımıza gelen, yaşamak zorunda kaldığımız belalar onlar için baht kaynağına dönüşsün diye, tecrübelerimizi onlarla paylaşmalıyız..
Sonuçta kederler paylaşıldıkça azalacak ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalacak..
Bizim birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok. Ama birlikte kazanacak bir zaferimiz var..
Bu bilgi yarışmasının ben bu yönde aynı havuza akan bir pınar olmasını diliyorum. Bizler büyük hedeflere küçük adımlarla ilerleyeceğiz..
Selâm ve dua ile..
yeniakit