Günlerdir televizyonlarda 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili programlar seyrediyoruz. Bu programlarda askeri yönetimin korkunç işkenceleri ve cinayetleri yer, zaman, fail belirtilerek ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Askeri hapishanelerde günde üç öğün yemek yerine üç öğün dayak yiyen, çırılçıplak soyulup Filistin askılarına asılan, oralarına-buralarına cop sokulan, üstlerine köpekler salınan, dışkı yemeye ve idrar içmeye zorlanan, yanı başlarında arkadaşları vahşice katledilen sağcılar ve solcular bu acı hatıralarını kamuoyuyla paylaşıyorlar.
Her kesimden aydınlar ve siyasetçiler, askeriyenin o dönemde kurduğu zulüm düzenini lanetliyorlar.
Ülkenin başbakanı ve ana muhalefet lideri de 12 Eylül rejimine tepkisini ortaya koyuyor.
Bu konuda konuşmayan, konuşmamakta ısrar eden bir tek kesim var, o da askeriye.
Siz niçin susuyorsunuz?
Nasıl susabilirsiniz?
Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bir askeri darbeden söz ediyoruz.
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının kurduğu bir rejimden söz ediyoruz.
O rejimin sistematik işkence uygulamasından söz ediyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal sorumluluğundan söz ediyoruz.
Bu sorumluluğu yok sayamaz, ondan kaçamazsınız.
Suçlanmaların muhatabı olan Türk Silahlı Kuvvetleri ya kendini savunmalı veya 12 Eylül mağdurlarından resmen özür dilemeli.
O dönemde Diyarbakır yahut Mamak askeri hapishanesine giren istisnasız herkesin etkilendiği zulüm düzeninin varlığını inkâr edip "Bunlar münferit hadiselerdir, ordunun kurumsal sorumluluğu söz konusu değil" diyebiliyor musunuz?
Veya, "O zulüm düzenini kurmakla iyi ettik" diyebiliyor musunuz?
Diyebiliyorsanız, haydi, deyin.
Diyemiyorsanız, özür dileyip redd-i miras edin; özelde işkenceleri ve genelde askeri diktatörlüğü lanetleyin; bunların bir daha yaşanmayacağına dair teminat verin.
Öyle veya böyle; Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül mezalimi hakkında kamuoyuna bir açıklama borçlu.
Sizden önceki hiçbir genelkurmay başkanı bu borcu ödemeye yanaşmadı.
Şimdi açıklamayı sizden bekliyoruz.
O zulüm düzeniyle hesaplaşacak mısınız, hesaplaşmayacak mısınız?
Dönemin komutanları tarafından orduya sürülen o lekeyi temizleyecek misiniz, temizlemeyecek misiniz?
Yarın, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümü.
Bu işi halletmek için güzel bir gün.
NOT: Ramazan Bayramı bütün İslam âlemine kutlu olsun, mutlu olsun. Üzerimize rahmet ve bereket yağar inşaallah.
yenişafak