İLKAV’ın “Din Eğitiminde Temel İlkeler” konulu konferansında konuşan Eğitim Uzmanı Bülent Koca, çocukları emperyalizm endeksli eğitim sistemi ile eğitmenin doğru olmadığını belirterek, “Asıl eğiticinin âlemlerin Rabbi olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır” dedi.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “Alternatif Eğitim Konferansları”nda bu hafta, “Din Eğitiminde Temel İlkeler” konusu ele alındı. Eğitim Uzmanı Bülent Koca’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, din eğitimi denince İslami eğitimin anlaşılması gerektiği ve din eğitiminin aslında bir şahsiyet terbiyesi olduğu üzerinde duruldu. Koca, “Eğitim bir sorumluluk duygusu çerçevesi içerisinde ele alınmalıdır. Asıl eğiticinin alemlerin Rabbi olduğu hiçbir zaman hatırdan çıkarılmamalıdır” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİMİZ BATI ENDEKSLİ”
Türkiye’deki eğitim sisteminin Batı endeksli olduğunu vurgulayan Koca, şöyle devam etti: “Kendini yaratanı hakkıyla bilmeyenin, bizi süslü kelimelerle oyalaması ve bu süslü kelimelerini bize ilke olarak, öğretmesi ilginçtir. Ne yazık ki günümüzde birçok alanda olduğu gibi eğitimde de Batı’daki aydınlanma dönemi dedikleri felsefenin etkisi altındayız. En insaflı fikir adamlarımız bile bu etkiden kurtulabilmiş değildir. Sistem önce insanın kendisiyle barışık olmasını öğütlüyor oysa insanın önce Rabbiyle barışık olması lazım. Emperyalizmin sistemi ile çocuklarımızı eğitmek doğru değildir.”
EN BÜYÜK YOL GÖSTERİCİ; KUR’AN
Kur’an’ın en büyük yol gösterici kitap olduğunu vurgulayan Koca şunları söyledi: “Asıl anlaşılmadan teferruat anlaşılamaz. Allah kitabında Kur’an’ı kendisinde şüphe olmayan bir kitap olarak tanıtırken ‘huden lilmuttagın’ diyor. Yani bu kitap Allah’tan ittika edenler için, Allah’tan sakınanlar için, bir yol göstericidir. Nereye gideceğini bilenler için, ne yapmak istediğinin farkında olanlar için bir yol göstericidir. Yani bu kitap teslim olanların kitabıdır. Rabbine kul olmaya ve O’nun gösterdiği yoldan gitmeye kendini adayanların kitabıdır. Kısacası bu kitap ne yaptığını bilen, kararlı, azimli ve başıboş olmayan muttakilerin kitabıdır. Bu kitap gerçekten eğitilme gereği hisseden ve bunun için çaba sarf eden kullara yol gösteren bir rehber olarak inmiştir. Yoksa kendi iradesiyle bir yol arama ihtiyacı hissetmeyen ve kendi kimliğini ve niceliğini sorgulamayan, bir arayış içinde olmayan, kendini hevasından başka hiçbir şeye adamayanlar için bu kitap yalnızca kitaplardan bir kitap veya duymuş olduğu güzel hitaplardan bir hitap olacaktır.”
“RANT PEŞİNDELER”
Birçok kişinin Kur’an’dan birkaç sır keşfedip kendi adını duyurma telaşı içinde olduğunu vurgulayan Koca, “Birçok müsteşrik, müminlerin kalplerini ifsat etmek için Kur’an araştırmaları yaparken birçok mülhit de Kur’an ayetlerinden yola çıkarak Allah’ı inkâr çabası içindedirler. Oysa Kur’an sadece ‘huden lil muttagın’dir. Kur’an’ı indiren Rabbi tanımadan ne için indirdiğinin de bilincinde olmadan okumak yalnızca gafillerin gafletini, ifsatçıların ifsadını, münafıkların nifakını ve dalalet içinde yüzenlerin de dalaletini artırmıştır, artıracaktır” diye uyardı.