Great Reset sonrası din, toplum ve cemaat

Abdurrahman Dilipak

Her şey sıfırlanıp yeniden yapılandırılacağı için, her şeyin geni ile oynanacağı için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İnsan, siyaset, din, ahlak, tarih, para, ekonomi, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bu lanet olası projeye göre, insan eski insan olmayacak.

TransHumanizm sürecinde biyolojik insanın yerini “Toplumsal cinsiyet” alacak.

Akışkan, dönüştürülebilir, yeni ve farklı bir NESNE. Çünkü bu yeni senaryoda, Biyolojik insana yer yok.

Biz bunun son örnekleriyiz. Bu tür için “Tarihin sonu”. Zaten insan eski insan olmayınca, her şey ona göre ve onun açısından anlam değiştirecek. Ve insanın kendisi NESNE olunca kendi de, sistemin paydaşı olarak makine ve hayvan nezdinde yeni bir anlam ve değer kazanmış olacak.

O artık, DİN, AHLAK, GELENEK ve Biyolojik cinsiyetinden bağımsız bir BİREY olarak şimdiden cinsiyeti GENDER olarak tanımlanan bir GENOM olacak.

Yeni insan kendi türdeşleri arasında da farklı kimlikler kazanacak. Mesela Siborg, Avatar, Klonoid, Humanoid gibi.

Starlink ve 5G entegrasyonu ile NeuraLinkle beraber, NESNE olarak insan, hayvan ve robotlar arasında eşitlenirken Mesela Humonoidler Otonom bilgisayar kategorisinde yer alırken, Siborglar, İnsanımsı kategoride yer alacak.

Avatarlar hem Humonoid ve hem de Siborg kategorisinde değerlendirilebilir. Klonoidler ya da Kimeralar, İnsan-Hayvan arası ara bir form. Hatta bunlar kendi içinde de kolektif kişilikler şeklinde kurgulanabilir. X-ebotlar ise canlı olmakla birlikte onlar insan da değil, makine de, hayvan da değil.

Ama bu X-ebot’larını yani canlı hücrelerden yapılan robotlarda hayvanlardan ve insanlardan gen aktarımı yapılabilir.

Klonoidlerde hem insandan hem de hayvandan gen aktarılabilir, ama X-ebot’larda kök hücre kullanıldığı için bir kimlik ifade eden bir organ taşımayacak. Ama Klonoidlerde, insandan beyin, ayıdan sindirim sistemi, domuzdan kalp, koyundan büyüme geni aktarılabilir.

Artık portakal ağacında karanfil kokulu sarımsak yetiştirmek mümkün olabildiği gibi, tavşan gibi üreyen, koyun gibi büyüyen, sincap gibi beslenen ama insan gibi düşünen canlılar üretmek mümkün. Dahası, asırlarca önce ölmüş insanların genlerinden tekil ya da karma GENOM’lar üretmek mümkün, aklı Eflatun, Kalbi Mevlana, biraz Muhiddin-i Arabi, biraz İbni Haldun birini üretebilirsiniz. Ruhsuz ama canlı. Yani sonuçta biyonik bir robot. Yapay zekâ entegrasyonu ile sonuçta o da sistem içi bir NESNE olacak.

Bu dünyada ölülerinizi Avatar olarak hemen, Klonoid olarak birkaç ay içinde biyonik bir robot olarak üretebilirsiniz.

Peki din burada nerede. Aslında bu işin bugün dini, ahlakı, hukuku yok. Ahiret anlayışı yok. Nasıl Tanrıyı tedavülden kaldırmayı düşünüyorlarsa, din ve ahlakı da tedavülden kaldırmayı düşünüyorlar ve bu plana dahil tüm ülkeler, tüm yapılar bu şeytani planın bir parçası!

Kendilerine göre yeni bir de icad edeceklerdir. Akışkan, değişken, kültürel, ritüel ve seremonilere, ikonalara indirgenmiş fantastik bir din.

Tekno mucizelerle desteklenen, dini, imanı, ahlakı, Rabbi ve İlahı, Peygamberi, Meleği, Şeytanı, Cini, Cenneti, Cehennemi, Arasat’ı olmayan bir din!?

Zaten şimdiden dönüştürülmeye başladık bile, farkında olmadan. Tanrınızı kendiniz üretecek, onunla arkadaş olacaksınız. Çünkü artık siz de bir Tanrı adayısınız.

İnsanın yerini BİREY haline getirilmiş bir biyonik robot aldıktan sonra hangi toplum ya da cemaatten söz ediyorsunuz.

Akışkan, değişken, hedonist ve sponten bir cemiyet alacak, kutsal bir kardeşlik buluşması olan cemaatin yerini.

Tanrının ve kutsalın tedavülden kaldırıldığı bir Metaverse dünyasında hangi cemaatten söz ediyorsunuz. Orada tek cemaat vardır, o da atomize edilmiş BİREY’lerin buluştukları SANANİST bir cemaattir. O “öteki dünya”da DİN olmayınca LAİKLİK de yok, HALKÇILIK da. Tabi CUMHURİYETÇİLİK ya da DEMOKRASİ de çoğulculuk da yok. Katılımcılık da yok, çünkü zaten kesret için yapay zekânın yönettiği TEKÇİ bir yapı var.

Seçim yok, kamuoyu yoklaması yok. Zaten bütün zihinler “U borusu” gibi tek merkezden regüle ediliyor, optimize ve senkronize ediliyor. Ulus devletlere, eyaletlere, illere gerek yok. Sanal âlemde fantastik olarak bunları ShowBusiness olarak üretebilirsiniz. Geçmiş ve gelecek yaşadığınız anda modellenecek.

Zaman ve mekân da kavramsal olarak dönüştürülebilecek. Jules Verne ile 40 günde devriâlem ya da deniz altında seyahat edebileceksiniz.

O medya, sivil toplum da artık modası geçmiş, eski zamana ait örgütler. Tarikatlar, mezhepler, kanaat önderleri, ulusal kahramanlar da eski zamanda kalacak, bu yeni dünyada.

Resetlenecekler yani. İlle de istiyorsanız, isterseniz onlar Klonoid olarak da üretebilirsiniz. Avatar da.

Hitler’in, Stalin’in, Mussolini’nin avatarını yapın, isterseniz her gün asın, kesin, Krematoryum’da yakın.. Ya da bir mahkeme kurun, her gün yargılayın.

Gerçekten böyle bir dünyada yaşamak ister misiniz?

Bugün için böyle bir dünyanın gerçek olacağını düşünmüyorum. Ama şeytan ve avaneleri hemen bu iddialarından vazgeçmeyecekler.

Yüz yıl sonra da olsa dönüp geri gelecekler. Ve bu dünyanın sonu bunların yüzünden gerçekleşecek ve o sonu, hiçbir mümin görmeyecek..

Müminler bu dünyadan ayrıldıktan sonra ölmek istemeyecekler ve ertelenen bir süre ölemeyecekler de. Sonunda topyekûn helak olduktan sonra cehennemi gördüklerinde dünya hayatına dönmenin yollarını arayacaklar, ona da izin verilmeyecek. İnsanlığın bu dünyadaki hayatı böyle sonlanacak.

Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Birileri, bugün bu yalanlarla insanoğlunu peşlerine takarak kendilerini tatmin ediyorlar ama görünen o ki, insanlar büyük ve ağır bir bedel ödeseler de onlar bugün bu emellerine ulaşamayacaklar.

Şeytanın yalanlarına inananlar da ağır bir bedel ödeyecekler ve sonra her şey yeniden düzelecek.. Ama artık eski dünya hayal. İnsanların bu helakına sebep olan bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, insan tanımı, içtimai nizama karşı kuşku duymaları yüzünden, bunlardan kaçacaklar. Yeni, farklı bir dünya kurulacak.

Görünen o ki, bu düzelme bugünden yarına olmayacak. 2023 muhtemel bu fitnenin zirve yaptığı yıl olacak, tedrici bir rahatlama bu süreçte söz konusu olsa da, yeni bir nizamın inşasının başlaması için 2025’i beklemek gerekecek. Yeni insan, kadim ve sahih din anlayışının ihyası, yeni bir siyaset, toplum, ekonomi, ahlak ve hukukun, yeni bir medeniyetin, üretim, pazar ve tüketim düzeninin kurgulanması zaman alacak. Bu zaman, insanlığın bu konuda zekâsı ve performansı ile uyumlu olacak. Selam ve dua ile.