Sanırım fırtına öncesi bir sessizlik yaşıyoruz.. Bana sorarsanız, cin şişeden çıktı. Bundan sonra ne olacağını kestirmek çok kolay değil. Seçmen kendi iradesine de sahip çıkmıyor bugün. Nasreddin Hocanın “kar helvası” gibi bir şey oldu bu..
Her şey birbirine karıştı. Bu yumağı kördüğüm olmadan çözmek için “büyük biraderler” Ankara’da ve İstanbul’da harıl harıl çalışıyorlar..
Şu an parlamentodaki 4 partinin 4’ü de sancılı. En çok oy alanı da, en az oy alanı da sancılı. Kim niçin bu sonuca hizmet etti ise, umduğunu bulamayacak, daha azına razı olacak. Halk her zaman en doğrusuna karar vermeyebilir.. Ama sonuçta her topluluk layığını bulur..
AK Parti kendi içinde bir sıkıntı yaşarsa bir düzine milletvekili kaybedebilir.. CHP eğer kendi içinde bir sıkıntı yaşarsa, 20’ye yakın milletvekili partiden kopabilir.. MHP’de, HDP’de de durum çok farklı değil.
Hükümet kurulamazsa Türkiye erken seçime gider.. Hükümet kurulursa bu bir erken seçim hükümeti olabilir.. eğer partilerde bir çözülme yaşanırsa, yeni grublar oluşur. Bu yeni parti demektir. Eğer baraj aşağı çekilirse, meclise daha fazla sayıda parti girebilir..
Bakarsınız belki, CHP, MHP, HDP’den ayrılanlar Birlik için Uzlaşı Partisi gibi birkaç eğilimi bir araya getiren bir parti kurmuşlar.
Ortaya çıkan sonuç kimseyi mutlu etmedi. Yeni seçim çok farklı bir seçim olabilir.. Halk koalisyondan korkar.. Hatta başkanlık sistemine razı olabilir..
Mevcut grubu bulunan partiler koalisyona yaklaşmıyorsa, partilerinden ayrılacak 20-25 milletvekilinin oluşturacağı grubla yeni bir koalisyon alternatifi doğabilir.. Bu süreçte Türkiye hükümetsiz kalmasın diye AK Parti’ye geçecek isimler de olabilir.. Bu çözümün Türkiye’ye, AK Parti’ye maliyeti de çok fazla olmayacaktır.
Belki CHP ve MHP bu durumu görüp yelkenleri indirebilir. Yüksekten uçmaktan vazgeçebilirler. Çünki böyle bir ihtimal, sadece iktidarı kaybetmek değil, kendi içlerinde bölünme anlamına da gelecektir.. Bu yapılacak ilk seçimde kendi içlerinden bir blokla hesaplaşma anlamına gelecektir. Hatta böyle bir durumda, bu partilerin yönetici kadroları aynı şekilde, hiçbir şey olmamış gibi görevlerine devam edemezler.
AK Parti’de radikal bir yönetim değişikliği beklemiyorum.. Ama kadrolarında ciddi anlamda yenilenmeye gidebilir. Çürük elmaları ayıklama yoluna gidebilir. Bu anlamda parti yeni bir yapılanma sürecine girecektir..
Herkes ne olacağını merak ediyor ama, önce parlamentonun çalışmaya başlaması gerek.. İnsanlar kötü şeyler olmasından korkuyor.. Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olma korkusu sardı insanları. AK Parti’deki sükutu hayalin yerini ihtiyadlı bir iyimserlik alırken, ötekilerin zafer sarhoşluğundan çıkıp, gerçeklerle yüzleştikçe tedirginlikleri artıyor..
Dereyi görmeden paçayı sıvamamak gerek. Bir gün bile çok uzun bir zaman bu işlerde. “Gün doğmadan neler doğar” bekleyin görün daha.
Şimdi CHP dönüşümlü başkanlık filan diyor da, şunu düşünüyor musunuz, yarın CHP kongreye gider Kılıçdaroğlu genel başkanlığı kaybederse ne olacak. Tek parti iktidarın da, parti yönetimi iktidarda iken yönetim kolay kolay değişmez. Değişse de çok fazla sorun olmaz. Ama koalisyon ortağınızın yönetici kadrosu değişirse, bakanlar da değişir, zihniyet de. Hatta hükümet de düşebilir.. İster CHP, ister MHP olsun iktidar olsalar da, olmasalar da kendi içlerinde ciddi sıkıntılar yaşayacaklar. Koalisyon protokolünden tutun da, kimin bakan olacağına ilişkin ciddi tartışmalar yaşanacak.
Gelecek günlerin neleri getireceğini bilmiyorum.. Ama hareketli günler yaşayacağımız muhakkak.. Seçmenin iradesinin ortaya çıkarttığı sonuç şu, bugünkü Türkiye dünden daha rahat değil. Selâm ve dua ile.
yeniakit