Hafız Adayları İle Hasbihal

Uzun zamandır hafızlık sınıfı atmosferinden uzak kaldığımı, soruşturma için gittiğim kurstan içeriye girdiğimde ders yetiştirmeye çalışanları....

Uzun zamandır hafızlık sınıfı atmosferinden uzak kaldığımı, soruşturma için gittiğim kurstan içeriye girdiğimde ders yetiştirmeye çalışanları, ders okuyanları, sanki koşan saati gördüğümde ve o huzuru hissettiğimde anladım. Ve sınıftaki arkadaşların vakitlerini alacak olma endişesiyle hafızlıkla ilgili birkaç soru yönelttim onlara.

 

Ayşe Didem Arslan, (21 yaşında, hafızlık yapıyor)

Kaçla gidiyorsun?

15'le gidiyorum.

Sona yaklaşmışsın.

Evet, şaşırıyorum buraya kadar gelebildiğime.

Niye?

Bir sayfa için saatlerce uğraşırken belki de günlerce gözyaşı döktükten sonra acaba 600 sayfanın  üstesinden gelebilecek miyim diye sora sora yol aldık inşallah netice yüzümüzü güldürecek.

Peki, memnun musun hafızlık yapmaktan?

Şükürler olsun, böyle kıymetli bir kitap için alın teri döküyorum. Gençliğimi bu yolda geçirdiğime seviniyorum.  Emsallerimi gördükçe.

Hafızlık yaptığın için çevreden nasıl tepkiler alıyorsun?

Benden devamlı dua istiyorlar, sen hafızsın bize dua et kabul olur diyorlar. Ben de diyorum ki, "bitirene kadar siz bana edin, bitirdikten sonra da ben size ederim inşallah"  diye karşılık veriyorum. Ama hakikaten bitirene kadar çok duaya ihtiyacımız oluyor.

Öyleyse, Allah tamamına erdirsin diyeyim ben de.

Teşekkür ederim, Allah razı  olsun.

 

 

Melike Aday  (19 yaşında, hafızlık yapıyor)

Kaçla gidiyorsun?  

10'la.

Hafızlık senin için ne ifade ediyor?

Hafızlık benim için hayatı  ifade ediyor. Kur'an ı Kerimle bütünleşmiş onunla et kemik haline gelmiş bir hayat, başladığınız andan mezara kadar sürecek bir mücadelenin özeti belki de. En başta bu mücadele sadece mushafı hıfzetmek içinken, bu zorlu yolda ilerledikçe asıl mücadelenin ayetleri içinize nakış nakış işlemek, içinizi o İlahî Kelamla doldurmak için olduğunu fark ediyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki, testi ne ile doluysa onu sızdırır dışına. Bu açıdan baktığınızda hafızlık nefes aldıkça sürecek zorlu bir mücadelenin adıdır benim için.

İnşallah en kısa zamanda tamamlarsın.

İnşallah.

 

Özlem Candan (21 yaşında, hafızlık yapıyor)

Kaçla gidiyorsun?

17'yle.

Maşallah.

Çok şükür, inşallah bir an önce tamamlamak nasib olur.

Hafız olmaya nasıl karar verdin?

Kursumuzun hafızlık cemiyetine gittiğimde, oradaki ortamdan çok etkilendim. Aklımda vardı, cemiyet de bu isteğimi perçinledi. Kendimi Kur'an'ın başında buldum.

Çevrenin bakışı nasıl?

Beni fıkıh âlimi filan sanıyorlar. Her şeyi bildiğimi veya bilmek zorunda olduğumu düşünüyorlar.

Halbuki  henüz Kur'an'ı ezberliyorum. Hafızlığımı bitirince diğer ilimlerle meşgul olmayı da düşünüyorum. İlginç olan, birilerinin bazı fıkhî konularla hafızlığı ayırt edemeyişi.

 

Elif Kaşık (20 yaşında, hafızlık yapıyor)

Kaçla gidiyorsun?

17'yle gidiyorum.

Sona bir nefeslik adım kalmış.

Elhamdülillah.

Peki, hafızlığa başlama serüvenini anlatır mısın?

Aslında birkaç sene öncesine kadar aklımdan bile geçmeyen bir şeydi. Benimkisi tamamen Allah'ın  lûtfu  diyebilirim. Önce ablam başlamıştı hafızlığa sonra Rabbim benim de gönlüme sevgisini bahşetti  ve bu yola giriverdik.

Hafızlık deyince?

Hafızlık deyince zihnime çok değişik şeyler geliyor. Hafızlık yapmak, sanki her gün mahşer gününün provasını yapmak gibi" Çünkü hafızlık yaparken her gün hocan senden ders okumanı bekliyor. Sınıf ne denli kalabalık olursa olsun ve ne kadar çok kişi ders okuyacak olursa olsun, bu durum seni kurtarmıyor. Tıpkı hesap günü gibi yani" Herkes kendinden sorumlu ve kimseden kimseye fayda yok.

Ayrıca, dünya hayatında her an uyanık olup, gaflete düşmemek gerektiğini öğretiyor hafızlık insana. Çünkü hafızlık yaptığın süre boyunca, ne zaman tembellik edip, gaflete düşsen, hemen ertesi günü onun cezasını  çekiyorsun. Bu hal de insana, sorumluluk bilincini ve gevşememeyi öğretiyor.

Çok güzel bir benzetme. Teşekkür ederim.

 

Ayşe Elhan (31 yaşında, hafız ve hafız hocası)

Hafızlığa nasıl başladınız?

Malum sebepten dolayı eğitimime devam edemeyince İslami ilimler arayışına girmiştim. O sıralarda da Arapça kursuna gidiyordum. Oradaki arkadaşların hafız olması, hafız olabileceğim fikrini aklıma getirdi, o şekilde başladım. Çok şükür, Allah lutfetti.

Hafız hocalığı  nasıl bir şey?

3 yıldır hafız hocalığı  yapıyorum. Günümün büyük bölümü ders dinleyerek yani Kur'anla geçiyor. Hafız hocalığı, hafızlık gibi hem zor, hem de güzel. Zorluğu şundan; yüzünden sınıflarında yarım günlük bir mesai içinde öğrenciyle meşgul olursunuz ve ertesi güne kadar öğrenci zihninizi çok da meşgul etmez ama hafızlık sınıfında durum farklı. Öğrencinizin psikolojisini, aile faktörünü, ders düzenini bozacak her şeyi düşünmek zorundasınız ve bu mesai saatleriyle sınırlı kalmıyor. Hafızlığın uzun soluklu olması da, önemli bir etken. 2-3 yıl aynı öğrenciyle muhatab oluyorsunuz. Bu durum beraberinde, iyi şeyler getirdiği gibi istenmedik sonuçlar da ortaya çıkabiliyor.

 

Esma Şahan (21 yaşında, hafız, üniversiteye hazırlanıyor)

Hafız olmaya nasıl karar verdin?

Hafızlık yaptığım kursun müdürü ile bir yerde karşılaştım. Hafızlık yapmak gibi bir düşünce yoktu aklımda. Ama konu açılınca gıpta ettim. Ezberimin nasıl olduğunu sordu; gayet iyi idi elhamdülillah. O şekilde beni davet etti. Kararımı öyle verdim.

O zamana geri dönsen yine aynı kararı verir miydin?

Kesinlikle. Hafızlık gibi bir nimetle daha erken tanışmayı bile isterdim. Tek fark belki kursta değil de, kendi kendime yapmayı yeğlerdim.

Neden?

Hafızlık yapanlar iyi bilirler ki hoca ve kurs faktörü çok önemlidir öğrencinin başarısında. Allah diledikten sonra ve insan isterse her şartta yapabilir mutlaka ama en azından benim gibi ortama ve insanlara alışmakta zorlanan birisi için, her ayrıntı önem arz ediyor. Hele hafızlıkta bu faktörler çok daha önemli. 

Peki, bundan sonrası için ne istiyorsun?

Lisede İmam Hatip Lisesini seçmem, daha sonra hafızlığa karar vermem vs. hepsi maneviyata olan eğilimimdendi. Maneviyatı yüksek bir insanım demiyorum ki onu yalnız Allah bilir. Ve elhamdülillah niyetlerim ve hedeflerim halen o yönde. Hedefim değil de hayalim diyelim; Tıp okumak. Yalnız çok para kazanmak, çok ünlü bir doktor olmak gibi bir derdim yok,

Belirttiğim manevi eğilimim-açlığım halen devam ediyor, bu yüzden ileride de yalnızca maddi yönden tatmin olmak değil, Allah'ın bana lütfettiği hafızlığımı koruyarak hayalime ulaşmayı çok istiyorum. Çünkü küçüklükten beri Tıp hayalini kursam da , hayalini bile kurmaya kendimi layık görmediğim hafızlığımı koruyamazsam mutlu olamam herhalde.

İnşallah hedefini tutturursun.

 

"HAFIZ OLMAK KOLAY, HAFIZ ÖLMEK ZORDUR"

Hafız Ahmet Karalı (Hacı Bayram Camii İmam-Hatibi)

Hafızlık serüveninizi anlatır mısınız hocam?

Hafızlığımı ilkokuldan önce yaptım. Kendisi de hafız olan babam, hafızlık hocamdı. Küçük yaşta hafızlığımı bitirdikten sonra, o zamanlar Beyazıt Camii imam-hatibi olan ve gıyaben kendisine hayranlık duyduğum  merhum İsmail Biçer Hocam'da 2-3 yıl talim okumak nasib oldu. Kısa bir dönem Reisü'l Kurra Abdurrahman Gürses hocamızdan da meşk ettim. Allah lutfetti, usta ağızlarda okuduk

Liseden önceki dönemde bu ilimleri aldınız yani"

Evet, hatta henüz liseye başlamadan Fatih Camii'nde iki yıl İsmail Biçer Hocamla mukabele okuduk. Liseyi Eyüp İmam Hatip Lisesinde okudum. Bursa'da kısa bir dönem görev yaptıktan sonra,  4 yılı Hacı Bayram Camii'nde olmak üzere 13 yıldır da Ankara'da görev yapmaktayım.

İmam oluşunuz hafızlığınızı destekliyor değil mi?

Tabii, 9 yaşımdan 21 yaşıma kadar her sene ezbere mukabele okudum, zaman zaman da hatimle teravih kıldırdım. Öyle Ramazanlar geçirdik ki, günde 5 farklı camide mukabele okur, o dönemde bir de teravih kıldırırdım. Yine, İstanbul'un en güzide 10 hafızı, aşır şeklinde mukabele okuduk. Bu tekrarların hafızlığıma büyük katkısı oldu. 

Hafızlığı  tekrar etme hususunda neler söylersiniz?

Abdurrahman Gürses Hocamız'ın bir tavsiyesini aktarmak istiyorum. Hocamız şöyle derdi: "Hafızlar her gün mutlaka bir sabah bir akşam olmak üzere iki cüz okumalılar."   Hocamızın bu tavsiyesine uyulduğunda, 15 günde bir hatim yapılmış oluyor böylece. Hatta ben şöyle kabataslak bir hesap yaptım. Ortalama 15 günde bir hatim yaparsanız senede 24, 10 senede 240 hatim yapmış olursunuz.  50-60 senelik ömrü olan bir insan ömrü boyunca  -sadece tekrarlarıyla-  binin üzerinde hatim yapmış olur.

Yine Hocalarımız derdi ki, "hafız olmak kolay, hafız ölmek zordur."  Her gün belli bir vakti Kur'an a ayırmak gerekiyor. Eğer bir hafız bunu yapamıyorsa, en azından talebe okutmalı. Ama tekrarlar için bu yetmez, mutlaka kendi de okumalı

Bir de şu var, Kur'anın sadece lafzını korumak yeterli değildir, içeriğine de bakmak lazım. Bir ortamda bu konuda ayet var mı  diye sorulduğunda hemen o ayeti gözünüzün önüne getirebilmeniz lazım. Bunun için de biraz Arapça bilgisi gerekir, ya da meal veya tefsirle hemhal olmak lazım.

Zaten siz Kur'ana ne kadar önem verirseniz, kendinizi ne kadar açarsanız o da her türlü imkânı ayaklarınızın altına seriyor. Şuan her şeyimi hafızlığıma borçluyum.  50'den fazla ülkeye Kur'an sayesinde gittim. Çok şükür, Allah lutfetti.

 

Meryem Kalaycı (21 yaşında, hafızlık yapıyor)

Kaçla gidiyorsun?

20 ile.

Hayırlı  olsun, sen de artık bu kervana katılıyorsun.

Hamdolsun.

Neden hafızlık?

Çünkü kurana muhabbetim vardı ve bunu daha da ilerletmek istedim sanki onu ezberleyince içime yani ruhuma işleyecekte ve kendimi Allah ve Rasulüne daha yakın hissedecektim

Bir de hafızlığın dinimiz için ne kadar güzel ve yüce bir makam olduğunu Anadolu İHL'de ve yatılı kur' an kursunda öğrenmiştik. Çok şükür Allah nasib etti.

Hafızlık hayatına ne kattı?

Aslında hafızlık benim hayatım oldu. İddialı bir söz olarak anlaşılmasın çok eksiklerimiz var Allahın huzurunda ama sürekli Kur'anla beraberiz" Herkes başka şeylerle uğraşırken biz bir ayet daha ezberlemenin derdindeyiz. Bir de ben gündüzlü olarak yapıyorum, nereye gitsem hep aklımda ezberlerim var yapmış olsam da tekrar etmeliyim diyorum yani aklımızdan çıkmıyor kısacası.

Hafızlık yaparken unutamadığın bir an?

Bir dönem her şey çok ters gidiyordu ağır imtihanlar yaşıyordum kendimce ve derslerimin düzeni bozulmuştu, o gün de yine ders veremeyecektim. Artık hoca hadi dersini hazırla bu gün senden hiç hatasız bir ders dinleyeceğim demişti ve ben ona o gün dersimi okuyamayacağımı söyleyemiyordum. Saat 12.00'yi geçmişti ve ben kendime bile okuyamıyordum hoca çağırdı hadi sıra sende diye. Ve ben sadece Allah'ım sana emanet diyerek gittim. Elhamdülillah o dersi güzelce okuyup geçmiştim. Allah yardım etti. Diğer zamanlarda da benzer şeyler oluyor. Mesela o gün bir durumla karşı karşıyayım ve ezbere başladığımda sayfayı açınca o ikazla karşılaşıyorum.

Peki, teşekkürler. İnşallah hafızlık imtihanını  kolayca atlatırsın.

Rica ederim. İnşallah.

 

Betül Tüysüz (21 yaşında, hafız)

Hafızlıkla ilgili ne söylemek istersin?

Hafızlık, Allah'ın lütfu tam anlamıyla. Hayatımda Kur'anın bereketini görüyorum çok şükür. Kur'anı benimsiyorsunuz. Onu tüm yönleriyle benimsemek demek hayatın her anında onu yaşamak demek oluyor başarabilenler için. Bu başarıyı elde edebilmek için de hergün belirli bir süre tekrarı ile meşgul olmak gerekir diye düşünüyorum.

Bir de, şunu söylemek istiyorum, hafız birine bir diğer büyük nimet hafız bir eştir. Çünkü tekrar noktasında birbirlerine destek olurlar. İkisi de aynı şeyin içindedir. Birbirlerini anlamaları çok zor olmaz. Bu paylaşma, yuvalarına feyiz ve huzur olarak geri döner. Mesela, benim eşim de hafız. 2 yıllık evliyiz. Derslerimizi birbirimize dinletiyoruz. Destek oluyor ve desteğini görüyorum.

Eklemek istediğin bir şey var mı?

Hafızların namazını çok önemsiyorum bir de. Nasıl bir ömür aynı yemeği yemiyorsak namazlarımızda da sadece belli surelerle yetinmek nakıs kalır. Ayeti kerimelerin lezzetini namazlarına taşımalıdır hafız...

Sadece kısa surelerle veya Duha'dan aşağısı ile kılmamalı, muhtelif ayetlerden de okumalıdır.

 

Esra Nur Madenci sordu soruşturdu.

 

dunyabizim

Eğitim Haberleri

Oruç ve Kitle
Ahmed Kalkan Hoca Vefat Etti
Çüüüşşş !!!
Lisede Sınıfta Kalma Geri Geliyor
Öğrencilerin Yüzde 40’ı Okuduğunu Anlama Sorularında Başarısız...