Daha önce de söyledik; biz bir "fikir gazetesi"yiz ve isteriz ki, fikrimiz; ister "internet siteleri" kanalıyla, ister "televizyonlar" aracılığı ile "daha geniş kitlelere" yayılsın...
Nitekim, geçen hafta yayınladığımız bir haber; hem "televizyon"larda, hem de "internet siteleri"nde hayli geniş yer aldı ve haberimiz geniş bir kitle tarafından duyulmuş/görülmüş oldu.
O haberimiz;
"Bizimki koleje, sizinki dağa" başlıklı haberdi.
11 Ekim 2012 Perşembe günkü Yiğit Doğaner imzalı haberimiz; gerek "Türkiye kamuoyu"nda, gerek "Kürt kamuoyu"nda büyük ses getirdi.
Çünkü o haber;
"Okul yakan PKK" ile "okullara boykot" kampanyası başlatan BDP'nin gerçek yüzünü gözler önüne seriyordu.
Malûmlarınız olduğu üzre;
PKK'lı teröristler, son iki haftada 20-25 okulu ateşe vermiş, Van'daki depremzede çocuklar için kurulan "konteynır okul"u bile yakmışlardı.
OKUL YAKIYORLAR ÇÜNKÜ!
Peki, PKK niye okul yakıyordu?..
İddiaları şuydu:
"Kürt çocukları asimile ediliyor!"
BDP'nin "okul boykotu" başlatmasının gerekçesi de aynıydı:
"TC'nin okulları Kürt çocuklarını yozlaştırıyor, asimile ediyor!"
"İddia"lar buydu da,
"Asıl gerçek" neydi?..
Yiğit Doğaner'in haberi, asıl gerçeği gözler önüne seriyor ve BDP'lilerin "örtbas" etmek istediği hakikati, bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyordu.
O "gerçek" de şuydu:
"Güneydoğu'da gariban aile çocuklarının okumaması için süresiz boykot ilan eden BDP'lilerin; okulları yakan PKK'ya bildiri dağıtarak destek verdiği ortaya çıktı... PKK talimatını uygulamak üzere köy köy dolaşan BDP'liler; süresiz boykot kapsamında 'Kürtlerin ilkokuldan üniversiteye kadar, çocuklarının okula gönderilmemesi'ni ihtiva eden bildirileri bizzat dağıtıyorlar.
PKK'nın okul yakmasına seyirci kalan BDP'li milletvekillerinin çocukları ise lüks evlerde yaşayıp, özel okullarda okuyor. Garibanın çocuğu, okulu yakılıp dağa çıkmaya zorlanırken, BDP'li milletvekillerinin çocuklarının kimisinin TED Koleji'nde, kimisinin Pertevniyal Lisesi'nde, kimisinin de ABD Cuny Kingsborough Koleji'nde eğitim alıyor olması, oynanan kirli oyunu gözler önüne seriyor."
BDP'LİLERİN KOLEJLİ ÇOCUKLARI
Yiğit Doğaner, sadece bunları söylemekle kalmıyor, araştırmaları sonucu ortaya çıkardığı bir "liste"yi de "Akit okurları"nın istifadesine sunuyordu.
"BDP'lilerin kolejli çocukları" şunlardı:
_ Adana Milletvekili Murat Bozlak'ın oğlu Rukan Bozlak, Özel Yüce Fen Lisesi'nde, diğer oğlu Ramazan Bozlak Özel Yükseliş Lisesi'nde okuyor...
_ Bitlis Milletvekili H. Zenderlioğlu'nun kızı Beyzar Zenderlioğlu, Özel Kervan Akşam Lisesi'nde öğrenim görüyor.
_ Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin oğlu Rüstem Elçi, Özel Arı Lisesi'nde, kızı Elvin Elçi Ankara TED Koleji Vakfı Özel Lisesi'nde okuyor.
_ Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'nin oğlu Cihan Binici, ABD Cuny Kings Borough Koleji'nde okuyor.
_ Hakkari Milletvekili Esat Canan'ın oğlu Onur Canan, Ankara Özel Yüce Fen Lisesi'nde,
_ İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder, Özel İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde,
_ Mardin Milletvekili Ahmet Türk'ün oğlu Umut Ejder Türk, Özel Yükseliş Lisesi'nde, diğer oğlu Mehmet Mutin Türk, İstanbul Kabataş Lisesi'nde,
_ Siirt Milletvekili Gülten Kışanak'ın kızı Evinjiyan Kışanak Özel Amid Lisesi'nde,
_ Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın kızı Güneş Ruken Kaplan, İstanbul Özel AR-EL Lisesi'nde,
_ Muş Milletvekili Demir Çelik'in oğlu Özgür Çelik, Özel KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde öğrenim görüyorlar...
KÜRT HALKI SORMAZ MI?
Bu "liste"yi gören Kürt vatandaşlar, herhalde şu soruyu soracaklardır:
"Bizim çocuklarımız okula gittiğinde yozlaşıyorlar ve asimile oluyorlar da, sizin çocuklarınız, hem de özel okullarda okuduğunda asimile olmuyorlar mı?..
Yoksa siz;
Bizim çocuklarımız cahil kalsın, dağa çıkmaya açık olsun mu istiyorsunuz?.. Bizim çocuklarımız dağa çıkarken, sizin çocuklarınız okuyup Kürt halkını mı yönetecek?..
İyi de; bunun ağalık düzeninden ne farkı var?.. Kürt halkını eskiden ağalar yönetirdi, şimdi de PKK'lı ve BDP'li ağalar yönetecekse, değişen ne?"
VUR, KIR, YAK... YÖNET!
Öyle sanıyoruz ki;
Kürt halkı bu tür soruları yüksek sesle sormaya başlayacak ve kendisi üzerindeki "PKK-BDP hegemonyası"nın farkına varıp, direnmeye başlayacaktır.
Hattâ, uyanmaya başlamıştır bile...
Zira;
Akit'in, "Bizimki koleje, sizinki dağa" başlıklı haberinin, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da büyük yankı uyandırdığına dair haberler alıyoruz...
Dileriz;
Kürt halkı çok kısa zamanda uyanır ve sırtına yapışıp "kanını emen keneler"den bir an önce kurtulur.
Çünkü bu "kan emici keneler" ve Kürt halkının sırtından geçinen "asalak"ların nihaî amaçları şudur:
_ "İmam"ları katledelim ki, Kürt halkı "İslâm dini"ni öğrenemesin!..
_ "Fabrika"lara saldırıp "iş makinaları"nı yakalım ki, Kürt halkı "işsiz" kalsın ve "TC Devleti"ne kin beslesin!..
_ Hakkari Yüksekova'da olduğu gibi "Havaalanı inşaatları"na saldıralım ki, Kürt halkı "Güneydoğu"dan bir başka yer görüp de, "gözü ve ufku" açılmasın!..
_ "Okulları yakalım" ki, Kürt çocuklar okuyamasınlar, "cahil" kalsınlar!..
Aksi halde "İslâm" yayılır, "işsizlik" azalır, "ufuk" açılır ve Kürt halkı "baskı"lara isyan eder!..
Hesapları budur!..
HEPSİ DE OKUMUŞ ÇOCUKLAR!
Akit'in "lokomotif" görevi gören haberinde sonra, bazı gazeteler "okul yakma" olayına değinmeye ve çeşitli kesimlerden "görüşler" almaya başladılar...
Gerek BDP'li siyasiler, gerek kendilerine "aydın" ve "entelektüel" denilen insanlar, özetle dediler ki, "Okuluma dokunma!"
Ne var ki;
"PKK'yı şiddetle kınayamadılar!"
"BDP'liler"de kınayamadı,
"Sanatçı" kisveli kişiler de!..
Özellikle BDP'lilerin "okul yakma"lara karşı çıkmaları gayet normaldi...
Çünkü, kendileri de "T.C. okulları"nda okuyup, "milletvekili" olmuşlardı...
Yani, çoğu, "okumuş çocuklar"dı!..
Mesela, Selahattin Demirtaş hukuk fakültesi mezunu... Ayla Akat, Bengi Yıldız ve Hasip Kaplan da hukukçu... Emine Ayna, iktisat fakültesi son sınıftan ayrılma... Sabahat Tuncel de yüksekokul mezunu.
Altan Tan gibi inşaat mühendisi bile var.
Partide lise mezunu olan bir kaç isim arasında Ertuğrul Kürkçü'yü de sayabiliriz... Siyasal bilgiler 2. sınıftan ayrılan İhsan Süreyya Önder'in ve diğer "milletvekilleri"nin kalkıp da; "okul yakmaları savunması"nı beklemek, elbette abesle iştigaldir.
Onlar; bir yandan "okul yakma"lara karşı çıkarlarken, bir yandan "okul boykotu" başlatacaklar ki; ne şiş yansın, ne kebap!..
Eğer "okul yakmalara karşı çıkıyor görünmezler ise" Kürt halkı onlara sorar;
"Sizler okudunuz ve kiminiz doktor, kiminiz mühendis, kiminiz de avukat oldunuz... En azından milletvekili seçilip, bizi temsil ettiğinizi söylüyorsunuz... Peki siz okuyup bir yerlere gelirken, bizim çocuklarımız niye dağa çıksın, niye terörist olsun?.."
Bu tür sorular yüksek sesle sorulmadığı sürece; Kürt halkının ensesinden PKK dipçiği ve BDP tahakkümü eksik olmaz!..
Akit, o manşeti atmakla "hayırlı bir hizmet"te bulunmuş ve belki de "PKK-BDP ağalık düzeni"ne son verecek fitili ateşlemiştir.
Bunu umuyor ve dua ediyoruz.
Selâm ve saygılarımızla...
yeniakit