Çin gezisi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, MİT krizi ve Hakan Fidan'la ilgili sorular üzerine, "Fidan'ı İmralı'ya da Oslo'ya da gönderen benim, Hakan Bey benim sır küpüm" şeklinde yanıt verdi.
HAKAN BEY SIR KÜPÜM
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili soruşturma izni için ayrıca bir iç soruşturma yapıyormuşsunuz. Yaptığınız soruşturma sonucuna göre karar verecekmişsiniz, doğru mu?
Biliyorsunuz bu konu MİT'le alakalı konu geldi. Geçmişte de bürokratlarla ilgili izin söz konusuydu. MİT olayındaki gelişmelerde sessiz kalmak mümkün değil. Niye? Benim malum nekahet dönemime rastlayan süreçti. Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye'nin geleceğinin sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler.
ABD, Rusya, Çin ve Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niye? Ortada bir problem var. Terör mücadelesinde başarılı olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım. Gazetelerde çıkanın hiçbirisi müsteşarım tarafından verilmiş söz değil, hepsi yalandır. Yazılı değildir. Konuşmalar görüşmeler olmuştur, asla verilmiş sözler değildir. Bunu söyleyenler 'siyasi menfaat elde eder miyiz? Acaba ne devşirebiliriz' gayreti içine girmişlerdir. Gayretlerinden çok çok memnunum. Gerek öncesi, gerek sonrasında ve şimdi ülkeme çok şeyler kazandırdı.
Müsteşar Yardımcılığı ve TİKA'nın başında olduğu zaman da iyiydi. İyi yetişmiş bir bürokrattır. İnsan kıyma makinesi değiliz. Bu insan takdir edilmesi gerekirken, bunu yemeye çalışan bazı mahfiller olmuştur. Ana muhalefet partisi olmak üzere.. Yargı, görevi olmayan bir alana girdi. Bu konuda hakkı olmayan bir konumda kendini hissedince kusura bakmasın bizi karşısında görür. Yargı kendini yasamanın üzerinde göremez. 250 meselesinden müsteşarı yargılama süreci içine sokmaya çalıştı.