Halk olmak 'suç'unu işlemiş halk...
Yargıtay Başkanlar Kurulu, "Yüce Türk Ulusu Adına" kaleme aldıkları bir bildiri yayınladı. Sözkonusu bildiride Yargıtay, kendi görev ve yetki alanında olmayan bir konuyu: Anayasa Mahkemesi"nde görülmekte olan davayı, kendisine konu ve dert edinmişti"
Hayırdır inşallah, düğün değil bayram değil Yargıtay niçin bildiri yayınlasın dedik sade vatandaşlar olarak, dikkat kesildik tabii" Önlerinde yığınla birikmiş dosyaları bir kenara bırakarak, üstlerine vazife olmadığı halde hangi menfur olay vukubulmuştu da, böyle bir bildiri okunuyordu?
Bildiriyi okuyunca anladık ki, menfur olay: Yüce Türk Ulusu"nun son seçimlerde yanlışlıkla-kazaen-sehven-mazur görülesi bir cehaletle AK Parti"yi %47 nispetinde oy vererek iktidara taşıması işiymiş. Bildiri sayesinde Yüce Türk Ulusu olarak işlediğimiz menfur hatayı öğrendik: Halk olmak" Sağolsunlar bizleri aydınlattılar.
Yani kendilerini iğnelemek, eleştirmek ne haddimize? Tamam, görevleri değildir politika yapmak ama onlar da insan değil mi? Canları sıkılıyor olamaz mı mesela? Sonra ağır iş tempoları, küresel ısınmanın yol açtığı bunaltıcı sıcaklar, yaş dönümü ile ilgili malum biyolojik-psişik basınçlar, bir de üstüne üstlük yaptıkları yüce işin sıradan insanların nazarında bir türlü kayda değer ve öneme layık bulunmayışı gibi sebeplere de içerlemiş olabilirler" Bu yaştan ve bunca mesleki kariyerden sonra dikkatleri üstlerine çekebilmek için klip çekip, paparazzilerden medet umacak da değiller a! Onlar da insan! Yüce Türk Ulusu"na rağmen Yüce Türk Ulusu"nu aydınlatmak istemiş olabilirler"
Bildirilerinde; "Cumhuriyetin temel niteliklerini benimseme, sahiplenme ve koruyup yüceltme işlevinde, Devletin temel organları olarak Yasama, Yürütme ve Yargı, Anayasa gereği, uygar bir işbölümü ve işbirliğiyle" yetkili ve sorumludur demişler. Ama küçük bir ayrıntıyı atlamışlar: Yüce Türk Ulusu"nun kendisini" Yani Cumhuriyetin temel niteliklerini benimseme, sahiplenme ve koruyup yüceltme işlevi sözkonusu olduğunda, temel görev kurumların değil, kurumları var eden halkın kendisinde değil midir?
Cumhuriyet halka ait bir şey değil midir?
Cumhuriyeti halktan koruma görevi gibi bir vazifesi mi vardır Yasama, Yürütme ve Yargı"nın?
Cumhuriyet, kime karşı sahiplenilecek, kime karşı korunup kime karşı yüceltilecektir?
Halk, bu bildirinin neresindedir?
Sıcaklardan olsa gerek halk, Yargıtay tarafından yanlışlıkla mahsuruna binaen atlanmış bir mevzudur"
Bildiri, Cumhuriyeti koruma konusunda yetki ve sorumluluktan bahsederken; "erkler arasında üstünlük sıralaması olmadığı"nı zikrediyor. Yani Yasama, Yürütme ve Yargı arasında "üstünlük ve öncelik yoktur"muş" Peki Yüce Türk Ulusu bu sıralamanın hangi hizasında durmaktadır, biz de onu merak ettik! Öyle ya herkes Cumhurbaşkanı, herkes Başbakan, herkes milletvekili, herkes Yargıç, herkes Savcı olamayacağına göre, Yasama-Yürütme ve Yargı erklerinin dışında kalan 70 milyon kadar sıradan vatandaş (cumhurun kendisi yani) bu eşitliğin neresine sığacaktır?
Cumhuriyeti koruma konusunda yarışan Yasama, Yürütme ve Yargı, Cumhuriyeti Cumhur"a karşı nasıl ve neyle koruyacaktır? Anlayamadık"
Bildiride Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın "kanıtlar toplayarak", "bir siyasi parti" hakkında iddianame hazırladığı da anlatılıyor. Ama o "bir siyasi parti" ne yapmış, Yargıtaycılarımız onu da yazmış bildirilerinde" O "bir siyasi parti"nin "muhatap ve yandaşları", "akla, mantığa ve hukuka aykırı tavır, söylem ve yazılarla, hatta çoğu suç teşkil eden davranışlarla" Cumhuriyeti koruma, kollama ve sağlama görevi olan Yargıtay Başsavcısı"nı toplumsal tepki ve husumetin önüne atmışlar" Vay, vay, vay!
Bildiride "bir siyasi parti" diye yazılan AK Parti"ye oy vermiş "yandaşların" seçmen sayısının %47"sini oluşturduğunu hatırlarsak işin vehameti daha da somutlaşacak. Demek ki bu ülkede yolda yürüyen seçmen yaşındaki her iki kişiden birisi, "akla, mantığa, hukuka aykırı" bir şekilde, hatta bildiriye bakarsanız "suç" işleyerek o "bir siyasi parti"ye oy vererek "yandaşlık" eylemişlerdir.
Yani Yüce Türk Ulusu"nun en az yarısı Yargıtay Bildiricilerinin karşısında "suçlu" ve "yandaş"tır"
Aynı bildiride Yargıtay, "halktan yetki alma" konusunu "şaşırtıcı inanç" olarak adlandırmaktadır. Peki Yargıtay yetkisini kimden almaktadır? Göklerden mi? Kral"dan mı? Padişah"tan mı, kimden?
Televizyonlarda seyrettiğimiz "Hatırla Sevgili" dizisinde "halka rağmen halkçılık" sloganını büyük bir onurla duvarlara yazan meşhur 68 kuşağının ruhu şâd olsun" Yeni dönemde Cumhuriyete rağmen Cumhuriyetçilik yapan, halkı düşman ve yandaş gören yeni 2008"lileri görebilselerdi gözleri yaşarırdı hiç şüphesiz" Dünün ihtilalcilerinden, bugünün darbeci yargıçlarına çizilecek çizgide, değişmeyen tek şey var: Halk, daima başı ezilmesi gereken ilk düşman!
vakit