"Hamas Düşmana Acı Verdi"

Hamas Hareketi 22 yıl önce yola çıktığında Filistin toprakları silahlı örgütlere ve kurtuluş hareketlerine doymuştu. Hamas’tan önce birçokları gelmişti...

Dr. Fayiz Ebu Şemmâle

Hamas Hareketi 22 yıl önce yola çıktığında Filistin toprakları silahlı örgütlere ve kurtuluş hareketlerine doymuştu. Hamas'tan önce birçokları gelmişti. Filistin seması geçen yıllar boyunca Filistinli siyasi liderlerin isimleriyle dolmuştu. Hamas'ın halk kitleleri arasında bir ayrıcalığının olması gerekiyordu. Değilse yok olup gidecekti. Sağlıklı bir metotla rekabet etmesi gerekiyordu. Aksi takdirde eriyip kaybolacaktı. Çalışma gücüyle ve samimi özverisiyle kendini kabul ettirmesi gerekiyordu. Değilse buharlaşacak ve eriyip toprağa karışacaktı.

Hamas yola çıktığında direnişe yeni bir şey eklemesi gerekiyordu. Düşmana güçlü bir şekilde vurması gerekiyordu. Bu nedenle, Hamas vurduğunda düşmana acı verdi. Yahudilerin suratına attığı tokatlar çok sert idi ve İsrail'i kana boğdu. İsrail kendinden utanır hale geldi ve uzun yıllar boyu övünüp durduğu onuru yerle bir oldu. Hamas, fedakarlıkta eşsiz bir örnek sunmuştu. Gülerek şehadete koşan şehitler veriyordu. Yahudilerin Filistin mülteci kamplarına, kentlerine, mahallelerine ve caddelerine ektikleri korkuyu onlara geri gönderiyorlardı. Şehitler, Yahudilerin uzun yıllar Arapları korkuttuğu şeyi Yahudilere geri gönderdi.

Müzakere sürecinin taraftarları belki şöyle diyecektir: "Sen Filistin davasına dünyanın tepkisini çeken terörü ve patlamaları destekliyorsun." Ona derim ki: Bizim ölen çocuklarımızın toplam sayısı Yahudilerin ölen çocuklarının toplam sayısının onlarca katıdır. Bizim ölen kadınlarımızın toplam sayısı Yahudilerin ölen kadınlarının onlarca katıdır. Filistin toplumunun sivillerinden ölenlerin toplam sayısı Yahudilerden ölenlerinkinden onlarca kat daha fazladır. Bütün dünya bilmektedir ki, Yahudilerde Ortadoğu'da hiç kimsede olmayan silahlar var. Direniş gruplarının elindekilerle kıyaslanamayacak kadar çok ateş gücüne, isabet gücüne, dinleme, yer belirleme ve gece görüş cihazlarına ve gelişmiş askeri ekipmana sahipler. Buna rağmen, sahtekar Batı medyası direniş faaliyetini "terör" olarak ve Yahudilerin terörünü "nefsi müdafa" olarak niteliyor. Yakın-uzak herkes şunu bilsin ki; konu yapılan işin türü veya kurbanların suçsuz insanlar olması konusu değildir. Bilakis, uluslararası toplum içerisinde konunun nasıl pazarlandığıyla ilgilidir. Yani Arapların deyişiyle, "kafa karıştırma başarısı"dır. Yalan söyleme sanatıyla veya ortak çıkarların düşmanlıkta birleşmesiyle alakalıdır.

El-Aksâ İntifâdası'ndan bu yana göstericiler şehit cenazelerinde hep bir cümleyi tekrar ettiler: "Ey Kassam Tugayları! İntikam, intikam!" Sanki Filistin halkı Hamas Hareketi'ne cihad sürecinin komutanı olarak biat etmiş gibiydi. Sanki Kassam Tugayları mustazaf insanların intikamını almak, sokağın sesine kulak vermek ve Yahudi topluluklarının içinde ilk şehadet eylemlerini gerçekleştirmek mecburiyetindeydi. Böylece Filistin'in her mahallesinden, caddesinden, sokağından ve her evinden ümit zılgıtları yükseliyor ve "İsrail'de eylem" cümlesi işitiliyordu. İsrail'in yağdırdığı ölümün sindirdiği insanların söylediği şarkılar arasında bu cümlenin yankıları Filistin semalarında ve Arap topraklarında çınlıyordu. Her şehadet eylemiyle duyulan sevincin boyutu kanayan kalplerdeki kine eşdeğer oluyordu.

Bununla birlikte; ulusal sabitelerimizin koruyucusu Hamas Hareketi'ne duyduğumuz takdir duygularına rağmen, yaşadığı süreç içerisinde bazı eleştirilecek yönleri olmuştur. Çünkü liderleri yer üstünde yürüyen beşerlerdir. Bir şeyler yapmaya çalışmaktadırlar ve bir şeyler yapmaya çalışanın da doğru yaptığı da olur, yanlış yaptığı da. Yola çıkış nedeni olan uzun vadeli hedefinden gözünü ayırmamak şartıyla hatalarını düzeltebilirler. Böylece yollarına çıkan ufak-tefek engellere aldırmazlar. Beklentilerini ve hayallerini ifade eden insanlara karşı ise mütevazi olurlar. Burada, ulusal uzlaşıyı sağlamada başarısız olmasını Hamas Hareketi'ne yönelik bir eleştirim olarak not etmek istiyorum. Yine görevlendirmelerde kendinden öncekileri taklit etmesini, insanların günlük hayatlarıyla ilgili işlerde sorumluluğu sadece Hamas üyelerine vermesini ve her şeye Hamas gözüyle bakmasını Hamas Hareketi'ne yönelik bir eleştirim olarak not ediyorum.

 

fiem

Medya-Makale Haberleri

Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak
Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı