"Yüzyılın Anlaşması” işgal planına göre Filistin’i ilhak etme taslağına ilişkin gündem sıcaklığını korurken, bu tasarı neticesinde Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri On4 Tv'de Gündem Özel programında Muhammet Ali Edebali'nin sorularını yanıtladı.
Gazze’de yaşanan son durum nedir?
Öncelikle Türkiye halkına Filistin meselesine yaklaşımından dolayı teşekkür ediyorum. Gazze’de 2007’den beri bir abluka var. Gerek sağlık hizmetleri, gerek elektrik hizmetleri çok kötü durumda. su meselesine gelince son derece kötü ve kirli suyu kullanıyorlar.
Öğrencilerin hareketleri, yolculuk yapan insanlar yolculuk yapamıyor. İşsizlik %50’den fazla. İşçiler iş olmadığı için Gazze’de ki sorun gittikçe büyüyor. Korondan sonra daha kötü oldu. Tıbbi alanda durum kötüye gidiyor.
Neredeyse her gün bombalar patlıyor. Gazze’de ki Filistinli de kötü durumda.
-Bir süredir batı şeri ve Ürdün vadisini ilhakı konusunda İsrail ve ABD’nin planları söz konusu. Bu noktada ilhak projelerinin ertelendiği açıklandı. Sözde yüz yılın anlaşması planına ve ilhaka nasıl bakıyorsunuz?
Türkiye vatandaşlarına anlatmam için özel bir fırsat. Anlaşma İsrail ABD planıdır. Amaç Filistin davasını sona erdirmektir. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğu söylenmektedir. Batı Şeria’da Yahudi yerleşim yerlerini resmi hale getirmek. Arapların ve Filistinlilerin 1. sınıf vatandaş olmadığı planıdır. Batı Şeria’da ile ilgili ilhak planı bunun bir kısmının İsrail rejimine ilhak edilmesini yani İsrail’e devredilmesi anlamına gelir.
Filistin topraklarına İsrail’in tamına sahip olmak istemesi projesidir. Halk bu projeyle 2 sınıf insan muamelesi görecektir. Filistin devleti kurulamayacak demektir. Özellikle etrafı çizilmiş bir projeyle Filistin devleti olmayacaktır.
Filistin’e su temini sağlayan bölgeleri ele geçirmek istiyorlar. Ürdün sınırı İsrail tarafından işgal edilmek istenmektedir.
Sorun parasal değil tamamen Filistin’i Yahudi topluluğuna dönüştürmek istiyorlar. Yüzyılın anlaşması tehlikeli bir ilhak planıdır.
-Trump ve Netanyahu’nun açıkladığı plan Filistinlileri yok etmeyi amaçlamaktadır. Hamas olarak 1 Temmuz’u öfke günü ilan ettiniz. Neden böyle bir yaklaşım içinde oldunuz? Planın karşısında neler yapıyorsunuz?
İsrail işgal rejimi 1 Temmuz’da ilhak etme planı olduğunu söyledi. Biz de bu karara karşı olarak öfke günü ilan ettik. Filistin halkı topyekûn sokağa çıktılar.
İşgal rejiminin bu konuda net bir tavrı yok. Filistin direnişi halk direnişi ve askeri destekli bir karşılık verilecektir. Hem Türkiye’nin hem Müslüman ülkelerin işgalci rejim üstünde baskıları var. Onlar da bu konuyu erteledi.
Bugün başlayamayacaklar. Biz de bu ertelemeyle ilgili baskı kurmaya devam edeceğiz.
Büyük baskılarla karşı karşıya kaldılar. Gerek AB gerek uluslararası ülkeler yaptırım uygulayacaklarını söylediler. Uluslararası toplum bunu kabul etmedi ve Filistin’de de tüm siyasi partiler karşı gelerek birlikte mücadele edeceklerini söylediler.
-Filistinlilerin tamamı bu ilhak planını karşı. Aynı derecede Batı Şeria aynı şekilde karşı duramıyor. Oradaki son durum nedir?
Direniş direniştir. Gazze ile bağlantılı olması şart değil. Biz İsrail işgaline her yerde direniş yapmayı düşünüyoruz. Direnişin ulaşabildiği her yerde.
Hamas abluka nedeniyle zor şartlar altında mücadele veriyor. Hamas özelinde nasıl ayakta kalmayı planlıyor?
Hamas halk harekâtıdır. Tüm Filistin halkı arkasındadır. Ümmet Hamas'ın arkasında. Türkiye halkı Filistin’i ve Hamas’ı seviyor. Ve destekte bulunuyorlar. Hamas Filistin halkını korumak için elinden geleni yapıyor. Bunlar Hamas'ın direnişini engelleyemeyecek. Kendi silahlarımızı kendimiz yapıyoruz. Dışarıdan gelecek şeylere ihtiyacımız yoktur. bütün ablukaya rağmen bunları aştık.
-İşgal rejiminin saldırıları son dönemde sert yanıtlarla karşılaşıyor. Hamas’ın güçlendiğini görüyoruz.
Doğru evet. Direniş olarak biz sürekli olarak kendimizi geliştiriyoruz. Her açıdan. Her gün bir önceki günden daha iyiyiz. Gücümüz gün geçtikçe daha iyi oluyor. Kapsamlı savaş konusunda işgal rejimi korkuyor. Bizler Filistinliler olarak bedeller ödüyoruz. Onların araçları daha büyük ama biz korkmuyoruz. Onlar biliyor ki direniş silah sahibi ve silahlarını geliştiriyor. Bu yüzden tereddüt halindeler. Direniş bugün İsrail’i vuracak pozisyona sahip. Sadece karada değil havada ve denizde de etkili olabiliriz.
Gazze’nin altında tüneller var ve dolayısıyla işgal rejimini vurabiliyoruz. Gücümüz yerinde.
-Suudi Arabistan’ın Hamas’a karşı tavrı negatif. Bazı tutuklular söz konusu. Bunun gerekçesi ne?
Hamas’a karşı Suudilerin tavrı nedir?
Filistin açısından tek düşman işgal rejimidir. Tüm İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Hamas’ı sevsin sevmesin biz Filistinliler olarak diğer sorunlarla ilgilenmiyoruz. Onlar Filistin’e karşı tavır aldılar. Krallık rejimi son dönemde bazı çabaların sonucu olarak Amerika’yı memnun etmek için İsrail ile normalleşme için Hamas hareketinin bazı üyelerini tutukladı.
Suudi Arabistan’daki unsurları yolcu ve misafir olarak kabul etmiyoruz. Bazıları orda doğdu. Bu insanlar Suudi Arabistan’ın inşasında katkıda bulundular.
Bunlar tutuklandılar. Ve biz bundan rahatsızız. Biz açıkça olan biteni reddediyoruz. Krallıktan bırakmalarını istedik ancak hala tutuklular. Hazırlık aşaması devam ediyor. Maalesef terör başlığı altında yargılanacaklar. Filistin halkına yardım terör yardımı olarak görülüyor.
Biz bundan etkilenmiyoruz pusula aynı kalacaktır ve İsrail düşman olarak kalmaya devam edecektir.
-Hizbullah’ın terör örgütü ilan edilmesi söz konusu. Hizbullah ve Ensarullah gibi örgütlerin terör görülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz hangi ülkeden olursa olsun bölgede direnişe karşı olumsuz tavrı kabul etmiyoruz. Terör örgütü olarak kabul etmiyoruz o örgütleri. Hizbullah ile ilgili İsrail düşmanı olduklarını söyleyebiliriz. Yüz binlerce Filistinli Lübnan’da yaşamakta. Biz İsrail’e karşı Hizbullah ile işbirliği içindeyiz.
İran ile ilişkilerimiz çok iyi. Amaç Filistin davasına hizmet etmek. Ve İran siyasi lojistik ve parasal destek vermektedir.
-İran’ın Hamas ve Filistin ile arası iyi. Hamas yetkilileri sürekli temas halindeler. Filistin’e destek verdikleri ortada. Tahran ve Ankara ile ilişkileriniz nasıl?
Biz gerçekten iyi ilişkiler ve ittifaklar geliştirme noktasında hırslıyız. İç hesaplaşmalara girmeden tüm ülkelerle iyi geçinmek istiyoruz.
İran ile ilişkilerimiz çok iyi. Amaç Filistin davasına hizmet etmek. Ve İran siyasi lojistik ve parasal destek vermektedir. Biz İran’dan çok memnunuz. Türkiye ise etkin aktördür. Türkiye güçlüyse bizim için önemlidir. Bizim için çok şey ifade ediyor.
Bölgede çok etkin bir aktördür Türkiye. Çok önemli bir güç olarak hepimiz önemsiyoruz. Direk Türk yetkiler ile temas kuruyoruz. İsmail Heniyye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile devamlı temas halinde.
Türkiye çok önemli bir rol oynamakta. Filistinlilerin direnişini güçlendirmek amacıyla yardımları söz konusu. Bu maalesef Arap ülkelerinin destek vermediği zamanda meydana gelmektedir. Türkiye de çok fazla STK bize destek vermektedir.