Askeri alanda veya siyasi düzeyde hâlâ elinizde bulunan baskı kartlarının miktarına ilişkin değerlendirmeniz nedir?
Halkımız haklarını almadan normalleşme bölgeye güvenlik getirmeyecek ve dünya istikrara kavuşamayacak
Direniş sahada yıpratma savaşı verebilecek kapasitededir. Biz kendi topraklarımızdayız ve bedeli ne olursa olsun onu savunacağız. Halkımızın haklarında ısrar etmek, topraklarını özgürleştirmek, dünya özgür insanlarının üzerinde uzlaştığı en önemli baskı kartıdır. Bugün tüm dünya, Filistin halkının haklarını ve korunmasını konuşuyor. Esirlere ilişkin olarak, takas anlaşması için tutuklulardan sınırlı sayıya ihtiyacımızın olduğunu, direnişin de sıkı tedbirlerinin 30 asker ve subayı hayatta tutmak olduğunu doğruladığını yineliyoruz.
Geriye kalan tutukluların kaderi, onları açlıktan, hastalıktan ya da askeri operasyonlar sonucunda ölüme terk eden Netanyahu'nun elinde.
Saldırının başlangıcından bu yana Hizbullah'a, Gazze'deki direnişten vazgeçtiği ya da en azından katılımının umulan düzeyde olmadığı yönünde suçlamalar ya da ithamlar yapılıyor. Bu konuda nasıl yorum yapıyorsunuz?
Hizbullah, tarihindeki en büyük savaş çabasını yürütüyor ve Temmuz 2006'daki savaştan bu yana aylarca süren bir süreçte Hizbullah'taki kardeşler Gazze'deki direnişin önderliğiyle koordineli olarak çalışıyor. Düşman, kuzey cephesindeki direniş karşısında güçsüzdür ve bu nedenle İbrani medyası, kuzey cephesiyle ilgili kritik sorulardan kaçınmak için kasıtlı olarak bundan bahsetmiyor.
Hizbullah'taki kardeşler, Gazze cephesinde ateşkes sağlanmadan kuzey cephesindeki operasyonların durmayacağı yönündeki tutumlarında hâlâ ısrar ediyorlar. (Ajanslar)