"Böyle devrimci sol mu olur?" başlıklı yazıma harbî devrimci solculardan haklı tepkiler geldi.
"Solculuğunu, devrimciliğini ve anti militaristliğini sorguladığın o protestocular arasında biz de varız; biz cuntalara her zaman karşı çıktık, sizinkiler ortalıkta yokken de karşı çıktık, 28 Şubat sürecinde de militarizme tepkimizi gösterdik ve zulme uğrayan başörtülü öğrenci arkadaşlarımızın yanında durduk... Bize çamur atmaya utanmıyor musun?" dediler.
Utanıyorum.
Onları ulusalcı ve fanatik Kemalist 'sol'la aynı kefeye koyduğum için özür dilerim.
Haklarını helâl ederlerse sevinirim.
ERDOĞAN VE TAÇİ'YE SELAM
Kosova Başbakanı Haşim Taçi, seçimlerden birkaç gün önce, ülkenin diyanet işleri başkanı Naim Tırnova ile bir "memorandum" imzalayarak, yeniden başbakan olduğu takdirde okullarda başörtüsünün serbest bırakılacağını ve müfredata din dersinin ekleneceğini taahhüt etmişti.
Pazar günü yapılan seçimlerde Haşim Taçi liderliğindeki Kosova Demokratik Partisi sandıktan birinci parti olarak çıktığına göre, bu düzenlemeler için geri sayımın başlamış olması gerekiyor.
Başbakanımız konuyu takip ederse iyi olur.
Niye başbakanımız?
Çünkü Haşim Taçi, başörtüsüne özgürlük ve din dersi taahhüdünün nereden icap ettiği sorulduğunda, "Erdoğan'dan etkilendim" demişti.
Malum; Erdoğan, bağımsız Kosova'yı ziyaret eden ilk başbakandır.
Başka bir ülkeden Kosova'ya o seviyede bir ziyaret henüz gerçekleşmedi.
Bu, Türkiye'yi ve Erdoğan'ı Kosova yönetimi nezdinde çok özel kılıyor.
Bir de Erdoğan'ın karizması ve 'ehl-i muhabbet' özelliği var tabii.
Belli ki Haşim Taçi'yle diplomatik teamülleri aşan samimi bir muhabbete dalmışlar ve o muhabbette yukarıda mezkûr konular da gündeme gelmiş.
Ne güzel.
Haşim Taçi'nin hiçbir komplekse kapılmayıp "Erdoğan'dan etkilendim" diyebilmesi de çok güzel.
Hayra çağıran Erdoğan'a ve bu çağrıya müsbet karşılık veren Taçi'ye selam.
yenişafak