Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan'da yaşanan olaylar ve Batı Asya bölgesindeki gelişmeler hakkında konuştu.
Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının başında Filistin İslami Cihad Hareketi eski Genel Sekreteri Ramazan Abdullah Şallah'ın ölümüne değinerek, onu, direnişe inanan ve bir komutan için gerekli tüm niteliklere sahip olan akıllı ve büyük bir lider olarak nitelendirdi.
Hizbullah Genel Sekreteri, Ramazan Şallah’ın İslami mezheplerin yakınlaşmasına inandığını ve desteklediğini belirterek, İslami Cihad Hareketi Genel sekreterinin Filistin grupları arasında birlik ve beraberlik istediğini söyledi.
Seyyid Hasan Narallah şu ifadelerde bulundu: ‘Merhum Şallah’ın sorumlulukları ve dikkate aldığı konular sadece Filistin ve Filistin’in değerleri ile sınırlı kalmadı, İslam Ümmeti ve onların birbiriyle yakınlaşmasına kadar uzandı. İslami Cihad Hareketi’nin eski Genel Sekreteri, bu hareketi ilerleme ve gelişme yolunda ilerletebildi.’
Hizbullah Genel Sekreteri Batı Şeria'daki ABD-İsrail işgal planına atıfta bulundu ve Filistin Direniş Ekseninin işgalle mücadele etmek için Şallah gibi bir şahsiyete ihtiyacı olduğunu söyledi.
Seyyid Hasan Nasrallah, Filistin halkının mevcut durumunu tehlikeli bir aşama olarak nitelendirdi ve bu işgal planında Filistin halkının haklarının, topraklarının ve varlıklarının tehlikede olduğunu ifade etti.
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan’ın iç meseleleri konusunda son günlerde ortaya atılan hükümetin istifası haberini asılsız ve söylenti olarak nitelendirdi ve Hizbullah'ın bunu düşünmediğini ve bu konuda hiçbir şey duymadığını söyledi.
Seyyid Hasan Nasrallah, Dolar'ın değerindeki yükselişin ardından Lübnan'daki son protestolara dikkat çekti şu ifadelerde bulundu: ‘Bazıları, Hizbullah'ın ve Amel hareketinin hükümeti devirmeyi amaçladığını iddia etti. Bunlar daha önce de bu hükümetin Hizbullah’ın hükümeti olduğunu söylüyorlardı.
Bu hükümeti (Hasan Diyab Başbakanlığındaki) sürdürmek ve olumlu değişim için olabildiğince çok çalışmak Lübnan'ın yararınadır. Şart ve koşullar, (hükümet düzeyinde) değişiklik yapılabilecek şekilde değildir.’
Hizbullah Genel Sekreteri bazı protestocuların Hizbullah’ın silahsızlandırılması yönündeki taleplerini, yanlış ve 17 Ekim devrimine zulüm olarak nitelendirdi. Seyyid Hasan Nasrallah bu protestoları başarısız olarak değerlendirdi ve direnişin silahsızlandırılması sloganı ile gerçekleştirilmesi gereken taleplerin karıştırılması arasındaki karışıklığın reddedildiğini söyledi.
Seyyid Hasan Nasrallah bazı Lübnan siyasi akımlarının yaklaşımını eleştirdi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Bu akımların, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için kullandıkları yöntemler işe yaramayacaktır ve onların, bu tip eylemlerde bulunmak yerine alternatif sunmaları daha iyi olacaktır.
Lübnan’daki direniş ortamı için direnişin silahı, kültürün ve stratejik inancın bir parçasıdır ve bu, bazılarının güdeme getirdiğinden daha köklüdür.’
Hizbullah Genel Sekreteri, ülkedeki protestoculara, orduyla herhangi bir çatışmaya girmekten ve yolları kapatmaktan kaçınmalarını tavsiye etti. Nasrallah, Hizbullah'a bağlı olduğu söylenen bazı kişilerin Lübnanlı bazı şahsiyetlere yönelik hakaret içeren eylemlerini bireysel ve ahlaksız bir davranış olarak nitelendirdi ve “Bu konuları kötüye kullanmak ve bir grup ve diğerleri için genelleştirmek bize karşı bir suçtur” dedi.
Seyyid Hasan Nasrallah, Müslümanlar ve dinler arasında bölünme ve ihtilaf yaratmayı amaçlayan dini duyguların provokasyonunu, kamu mülkünü tahrip etmekten daha tehlikeli olarak nitelendirdi ve bu tür eylemlerin fitne ve ayaklanmaya yol açacağını söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan Hizbullah’ına ve Şii siyasi kuvvetlere yönelik önyargılı medya saldırılarını kınadı ve onları kamu kurumlarına ve mülklerine yönelik son saldırılardan sorumlu tuttu ve Hizbullah'ın isyanı ve çatışmayı önlemek ve temas hatlarını geri döndürmek için elinden geleni yapacağını söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri, yükselen dolar fiyatları konusuna değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Bu konu, arz ve talep meselesiyle bağlantılıdır ancak Amerikalılar merkez bankasını piyasaya dolar enjekte etmeyi durdurmaya zorluyor.
ABD hükümeti doların Lübnan'a girmesini engelliyor ve Lübnan'dan Suriye'ye dolar gönderildiği bahanesiyle merkez bankasına baskı yapıyor.’
Seyyid Hasan Nasrallah, bir Lübnan bankasının döviz piyasasını bozma yönündeki eylemine değindi ve şunları söyledi: ‘Bazı politikacılar tarafından desteklenen bu banka Ağustos ayından bu yana Lübnan’da onlarca milyon dolar topladı ve yurt dışına gönderdi.
İstatistiklere ve resmi açıklamalara göre son yıllarda Lübnan bankalarından 20 milyar dolardan fazla para çekildi. Şimdi şunu sormak gerekir, Lübnan’dan bu paraları kim çıkardı?’
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan para piyasasındaki son dalgalanmaları ABD hükümeti tarafından Lübnan'a karşı bir komplo olarak nitelendirdi ve artan dolar fiyatları meselesinin ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini ve Lübnan halkının söylentileri dinlememesi gerektiğini söyledi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Çünkü bu söylentileri dinlemek Lübnan'ın ulusal güvenliğini zedeliyor ve tehdit ediyor.
Para alışverişi yapmadan bu ülkedeki ihtiyaçlarımızı karşılamak için diğer ülkelerle iletişim kurmak, Lübnan'ın konumunu yükseltecek ve değiştirecektir.’
Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının devamında, Lübnan’a karşı son komplolarda İsrail’in parmağı olduğuna değinerek şunları söyledi: ‘Amerikalılar Lübnan'ı ve ekonomisini kendi çıkarlarını gözetmek için kullanıyorlar ve bu çıkarlar İsrail için güvenlik, deniz ve kara sınırlarında istikrar sağlamaktır.’
"Silahımıza sahip çıkacağız, aç kalmayacağız"
ABD'nin, Lübnanlıları "silah veya açlıkla öldürme" seçenekleri arasında tercih yapmaya zorladığını dile getiren Hizbullah Lideri, "Bizler de diyoruz ki: Silahımıza sahip çıkacağız, aç kalmayacağız ve sizleri öldüren biz olacağız." diye konuştu.
Hizbullah lideri Nasrallah, ABD'nin yarın yürürlüğe girecek Suriye Hükümeti ile destekçilerine yönelik "Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası"na da dikkat çekti. Bunun Suriye'ye kapsamlı bir abluka olduğunu söyledi. (