Haşim Kılıç ne kadar Dindar?

Anayasa mahkemesi başkanını tanıyalım...

Haşim Kılıç ne kadar muhafazakar?

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, VATAN’a konuştu. Haşim Kılıç ve eşinin yaşantısını anlattı

Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği’ne seçilen Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, VATAN’a, yakın arkadaşı olan Haşim Kılıç’ın türbanlı eşi Gönül Kılıç’tan, mahkeme üyeleri arasındaki ilişkilere kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.Eşinin Anayasa Mahkemesi üyesi olmasından önce sefirelik yapan Paksüt’ün açıklamaları şöyle:

GÖNÜL HANIM BOZULMAZ: Benim eşimin siyasi bir kimliği yok ama Atatürkçü çizgiden ve ilkelerinden asla ödün vermez. Dolayısıyla mahkemede aktif bir görev alması çok güzel oldu. Birçok kişinin teorisine göre ise ’Haşim Bey, muhafazakar, Osman Bey diğer aşırı uç’olarak gösteriliyor. İkisi de aynı ortamda birisi başkan diğeri başkanvekili olarak çalışacak. Bu mahkemeye siyasetin girmediğini gösterir. Haşim Bey, insan ilişkilerinde çok hoş bir insandır. Ben Haşim Bey’le görüştüğüm zaman sadece el sıkma değil, yanağından öpüşen bir insanım. Seçimin ardından Haşim Bey’i tebrik edip, yanaklarından öptüm. İlişkimiz böyle. Muhafazakar olsa buna müsaade eder mi? Gönül Hanım da bunlara bozulmaz. Türbanı dışında Gönül Hanım benim gibi giyinir. Belki biraz da eteği, kolu uzundur. Ama Haşim Bey’in kızı benim gibi. Pantolon giyiyor ve başı açık. Tutucu olsalar kızları benim gibi giyinmez. Muhafazakardan kasıt tutucuysa, Haşim Bey’in de normal, bizim gibi bir yaşantısı var. Bizden farklı 4 tane yetişmiş, güzel çocuğu var. Bir muhafazakarlık söz konusu olsaydı kızının da başı mutlaka kapalı olurdu.

TÜRBANI SİYASİ DEĞİL: Benim normal köylü kadının taktığı başörtüsüne hiçbir karşıtlığım yok ama tabii ki siyasi amaçlı olmamalıdır. Gönül Hanım’ın türbanı siyasi amaçlı değil. Kesinlikle inancını yaşıyor. Siyasi amaçlı olsaydı onun yetiştirdiği çocuk da siyasi amaçlı olurdu. Kızına da türban taktırırdı. Diğer kurumları bilemem, ama Anayasa Mahkemesi’nde Gönül Hanım’ın türbanlı ya da türbansız olmasının seçim gündemine geldiğini zannetmiyorum. Burada Haşim Bey mahkemeyi temsil etme özelliği veya diğer vasıflarına göre seçilmiştir. Gönül Hanım’ın türbanı etkilememiştir. Hele olumlu etkilediğini hiç zannetmiyorum.

GÖNÜL HANIM BAŞINI AÇMAZ: Gönül Hanım kendi iradesiyle kapanmış. Kendisi şahsiyetli bir insan. Haşim Bey ’Başını aç’ dese de o açmaz. Zaten Gönül Hanım, mevki için başını açarsa ben ona o zaman hiç saygı duymam. Veya tam tersi yıllarca başı açık olup da ’Bir mevkiyi kapatayım’ diye ’Ben başımı örteyim’ diyen insana da saygı duymam. Öyle insanlar da var.

SONGÜL HANIM ÖRNEĞİ: Bağdat’ta Türkmen cephesinin milletvekili Songül Hanım, yakın arkadaşımdı ve başı kapalıydı. Sonra birden bire Songül Hanım milletvekilliği döneminde başını açtı. Benim böyle insana saygım olmaz. Bir insan başörtüsünü inanıyorsa örtsün ve bunu belli menfaat için kullanmasın başının açıklığını da kullanmasın.

AHENK İÇİNDE ÇALIŞIYORLAR: Mahkeme üyeleri ve aileleri her zaman bir ahenk içerisinde. Bayanlar arasında ayda bir toplantı var. Eşli olarak da daha sık görüşme var. Benim de geniş bir sosyal yaşantım var. Ama bir araya mümkün oldukça geliyoruz. Mahkeme üyelerinin, hiçbirinin herhangi bir siyasi bağlantısı yoktur. Anayasa Mahkemesi siyasi partilerin üstünde bir kurumdur. Yeri geldiğinde bakanları, başbakanları yargılamış bir mahkemedir. Zaten biz hariciyeden geldiğimizden dolayı devlet memuru kökenliyiz. Devlet memurunun bir politik görüşü olmamalıdır diye düşünüyoruz. Hepimiz devletimiz için çalışan devletimizin yararını düşünen insanlarız. Mahkeme üyelerini politize etmemek gerekiyor.

BEKLEMİYORDUM: Osman Bey’in başkanvekilliği görevine seçileceğini beklemiyordum. Çünkü mahkemede yeniyiz. Henüz iki senelik bir üyeliği var. Sürpriz oldu ama mutluyum. Sefirelikten sonra Yüce Mahkeme’de olan birisinin eşi olmak beni çok fazla etkilemedi. İkisinin de ayrı güzellikleri var. Kendimi adapte etmeye çalışıyorum. Çok şerefli bir görev, Sayın Sezer’in bu göreve layık görmesi bizi onurlandırıp, gururlandırmıştı.

ÖNCE ATATÜRK FOTOĞRAFINI ARADIM: Atatürk kadınıyım. Atatürk ilkeleriyle büyüdüm. İstiklal Marşı’nı duyduğum zaman tüylerim diken diken olur. Eşim büyükelçi olup, bayraklı büyükelçilik arabasına bindiği zaman gözyaşlarımı tutamadım. Bağdat’ta bombayı yediğimiz zaman ilk aradığım şey eşimden önce Atatürk’ün fotoğrafıydı.

Emekli öğretmen

Ferda Paksüt Hacettepe Üniversitesi İngiliz Filolojisi Bölümü’nü bitirdi. Viyana’da Goethe Enstitüsü’nde Almanca eğitimi, Belçika’da Alliance Française’de Fransızca eğitimi aldı. Bir süre Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalıştı ve öğretmenlik yaptı. Diplomat kökenli eşi Osman Paksüt, 2002’de Bağdat Büyükelçiliği’ne atandı. 2003 yılında meydana gelen saldırı sırasında Ferda Paksüt de eşiyle birlikte büyükelçilik binasında bulunuyordu. Osman Paksüt Helsinki Büyükelçisi iken Temmuz 2005’te 10. Cumhurbaşkanı Sezer tarafından üst düzey yönetici kontenjanından Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçildi.

Ben içkimi içerim, Gönül Hanım namazını kılacaksa kılar...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın eşi Gönül Hanım’la çok iyi anlaştıklarını söyleyen Ferda Paksüt, dostluklarını şöyle anlatıyor: “Gönül Hanım son derece dolu bir insan. Çoğu zaman onunla felsefe yapmaktan son derece keyif alıyorum. Dünya görüşü olan, vizyonu geniş bir insan. Şeffaf bir insan. Kapalı bir insan değil. Türban onun yaşam tarzı, ben tanıdığımda da Gönül Hanım türbanlıydı bugün de türbanlı. Gönül Hanım’la her şeyi oturup, konuşuyoruz. Onun oğlu Dubai’de benim Kızım Paris’te. O oğluna dondurup köfteler yolluyormuş, bunu anlatır. Ben de buna benzer şeyler anlatırım. Ben içkimi alırım, o başka bir şey içer. Önyargılı değildir. Namazını kılacaksa o kılar. O şeffaf olduğu gibi bir insandır. Haşim Bey’le aynı ortamda oturduğumuzda da benim elimde şarap kadehi oldu.”
Haber: Levent İÇGEN

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!