Hatırlatma/Hüsnü Mahalli

Geçenlerde gazetelerde bir haber vardı: 'Arafat'ın eşi Süha Arafat evleniyor'...

Haberi uyduranlar 'İşte bakın Filistinliler bu kadar davalarına bağlılar' demeye getiriyor.

'Kocası öleli iki yıl oldu ama kadın dayanmadı evleniyor' gibilerinden yorumlara yol açacak yalan haberi Bayan Arafat hemen yalanladı.

Elbette Süha Arafat bir kadın ve gerekirse evlenebilir.

Neyse ki; Bayan Arafat başkası ile gizlice bir flört yaşamıyor ve seks görüntüleri internette dolaşmıyor!

Ama olsun huylu huyundan vageçmiyor.

Hatırlıyorum da Ocak 2004'te Arafat ölüm düşeğinde iken bildik gazeteler ve İsrail sevdalısı köşe yazarları Arafat'ın mal varlığı ile günlerce uğraşmıştı.

O yalanlara göre Arafat'ın yabancı bankalarda 6 milyar doları vardı.

Amaç; Filistin halkının direnişini aşağlamaktı. Adam öldü ve hiçbir bankada kişisel olarak beş kuruşu olmadığı ortaya çıktı.

Yalancılar yalanları ile kaldı.

Aynı yalancılar o sırada ağızlarına başka bir yalanı dolamıştı.

'Başta Arafat olmak üzere Filistin yönetimindeki herkes yolsuzluklara bulaşmıştır'. 'Yani Filistin halkı İsrail'e karşı mücadele ederken liderleri çalıp çırpıyor'' demeye getiriyorlardı.

Dünyanın dört yanındaki ülkelerde yolsuzluklar olduğu gibi 39 yıldır işgal altında yaşayan bir halkın yönetiminde de yolsuzluk olabilir.

Bush yönetimindeki yolsuzlukları Amerikan medyası hep anlatıyor.

Bir de şu İsrail'e bakın.

Birilerine göre bölgenin en demokratik, laik ve gelişmiş ülkesi!

Oysa İsrail bağnaz bir şeriat devletidir.

İsrail'de militarist bir demokrasi vardır. İsrail öldürme teknolojilerini geliştirmiş bir devlettir.

Ama daha önemlisi İsrail'de herkes yolsuzluğa bulaşmıştır.

İran asıllı ve gerçek soyadı Kassap olan Devlet Başkanı Moşe Katsav...

Adam gördüğü her güzel kıza sarkıntılık etmiş.

Şimdilik bu kızların sayıları 5.

Bu haberi okurken aklıma Katsav'ın 20-9-2004'te Hürriyet'e verdiği demeç geldi.

Bu demecinde Katsav bakın ne diyor:

''Gelin AKP gibi İslami bir parti ile Yahudi bir devletin dost olabileceğini gösterelim ve dünyaya örnek olalım.''

Allah'tan AK Parti yöneticileri Katsav'ın bu temennisine sahip çıkmamış.

Gelelim Başbakan Olmert'e... O da Kudüs Belediye Başkanı olduğu sırada oturduğu evi ucuza kapatmış.

Genelkurmay başkanı Dan Halutz ise son Lübnan saldırısından birkaç saat önce borsadaki hisselerini satarak zarardan kurtulmuş.

Adalet Bakanı Haim Ramon ise daha çok Katsav'a özenerek kızlarla uğraşmayı tercih ettiği için istifa etmek zorunda kaldı.

Diğerleri ile ilgili soruşturmalar devam ediyor. Ölüp ölmediğini bilmediğimiz eski Başbakan Şaron'un oğlu ise yine yolsuzluktan yargılanarak hüküm yedi.

Bir önceki Başbakan Netanyahu yine yolsuzluk suçlamaları ile yargılanarak başbakanlığı ve parti liderliğini kaybetti.

Başkalarını saymaya gerek yok.

Filistin yönetimindeki 'küçük' parasal yolsuzlukları manşetlere çekenler her nedense İsrail yönetimindeki yolsuzluk ve ahlaksızlıkları görmezlikten geliyor.

Görenler de İsrail haberlerini utangaç bir eda ile vermek zorunda kalıyor ve bunu da İsrail lehine kullanmaya çalışıyor.

'Efendim İsrail demokrasisi olmasaydı yolsuzluklara bulaşanlar hesap vermeyecekti.'

İlginç bir yaklaşım! Sanki başka yerlerde yolsuzluklara bulaşanlar hesap vermiyor.

Elbette kurtulanlar da oluyor.

Ama Filistin'de kurtulmadılar.

Yolsuzluklara bulaşanlar hesabı mahkemelere değil halka verdi.

Ocak 2006'da yapılan seçimlerde Filistinlilerin % 65'i oylarını temiz olduğuna inandıkları Hamas'a verdi.

Arafat yandaşlarını yolsuzlukla suçlayanlar bu kez Hamas'ı terörle suçlamaya başladı.

İsrail de bundan cesaret alarak yolsuzluklara ve ahlaksızlıklara bulaşmayan Hamas'ın hükümet ve parlamento üyeleri ile belediye başkanlarını tutuklayarak içeriye tıktı.

Ama demokrasi ve temiz toplumu savunanlardan ses yok .

Anlaşılan Filistin halkı ne yapsa işe yaramıyor.

Çünkü birilerine göre ne yaparsa yapsın önemli olan İsrail'in yüceltilmesidir!