İstanbul Sarayburnu'na demirleyen Mavi Marmara'mız geçen hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı.
İlgi o kadar büyük ki, İHH İnsani Yardım Vakfı ziyaret süresini üç gün uzatmak zorunda kaldı.
Programda bir değişiklik olmazsa gemi Çarşamba akşamı veya Perşembe sabahı limandan ayrılacak.
Bazı bürokratik sorunlar yüzünden bugün son gün de olabilir.
İmkânınız varsa ve henüz gitmediyseniz muhakkak gidin, gemiyi gezip görün.
Orada 31 Mayıs'ta yaşananların canlı şahitleri, şahitliklerini sizinle paylaşmak için bekliyorlar.
Mavi Marmara dolup taştıkça düşman çatlıyor. (Arada dost da çatlıyor, ama ne yapacaksın işte...)
Haydi, şehitlerle dayanışmak ve düşman çatlatmak için Mavi Marmara'ya!
SİLİKOZİS HASTALARI VE ÖMER DİNÇER
Silikozis hastası kot işçileri seslerini devlete duyurmak için yıllardır var güçleriyle haykırıyorlardı. Hükümetler geldi geçti, fakat kimse oralı olmadı. Bu dramatik meselenin devlet katında ciddiyetle ele alınması için AK Parti'nin iktidara gelmesi gerekiyordu.
Mevcut hükümet, ölümcül koşullarda sigortasız çalıştırılan ve neticede bu ölümcül hastalığa yakalanan kot işçilerinin acılarını bir nebze de olsa hafifletebilmek için canla başla çalışıyor. Sağlık Bakanlığı, bir yandan silikozis hastalarına ücretsiz sağlık hizmetleri sunarken, öbür yandan yasa dışı kot beyazlatma atölyelerini kapattırarak yeni mağduriyetlerin önünü alıyor. Çalışma Bakanlığı da bütün silikozis hastalarına maaş bağlatmak için gayret sarf ediyor.
Ömer Dinçer, silikozis hatalarının feryatlarına doğru dürüst kulak veren ilk çalışma bakanı. Şu günlerde Meclis gündeminde bulunan 'torba yasa'ya bu meseleyi dahil ettiren de Ömer Dinçer. Yasa tasarısındaki ilgili düzenlemeye göre silikozis hastası kot işçileri "çalıştıklarını ispat etme yükümlülüğü olmaksızın" yoksul ve özürlü vatandaşlara verilen haklardan yararlanacaklar. Çalışma Bakanı Dinçer'in hassasiyetini takdir eden ve onu daima şükranla anan silikozis hastası kot işçileri, tasarının yasalaşması sürecinde bunun bir adım ilerisine geçilerek kendilerine "malulen emeklilik" hakkının verilmesini diliyorlar. Bu dilekle, Ömer Dinçer'in gözünün içine bakıyorlar.
Lütfen Sayın Bakan, bir adım daha...
Çalıştıklarını şu veya bu şekilde ispat edebilen silikozis hastası kot işçileri, mahkemelerde iki-üç sene uğraşarak "malulen emekli" olabiliyorlarmış. Mahkemeye gidebilen var, gidemeyen var. Gidenin emdiği süt burnundan geliyor, gidemeyenin aklı orada kalıyor. "Mahkemeye ne hacet? Burada biz varız! Üstelik biz silikozis hastalığının kendisinden başka bir ispat da aramıyoruz." deseniz ne güzel olur. Yakışır size.
KEÇİÖREN'İN GAZZELİ KARDEŞİ
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ile Cebaliye/Gazze Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahim Muhammed Şahab, dün Ankara'da "kardeş belediyeler" anlaşması imzaladı.
Böylece Türkiye'de ilk kez bir belediye, Gazze Şeridi'ndeki bir belediyeyle "kardeş" oldu.
Allah mübarek etsin.
NOT: Cebaliye Belediye Başkanı Usam Cevdet, Refah sınır kapısından Mısır'a geçişine izin verilmediği için imza törenine gelememiş. Hüsnü Mübarek rejimine bir kere daha yazıklar olsun.
yenişafak