Askerî darbe marifetiyle Erdoğan’ı devirip Türkiye’ye el koyacaklarına kesin gözüyle bakmış ve peşinen zil takıp oynamıştılar.
Anlı şanlı Gezi ayaklanması ve ondan da şanlı bürokratik darbeden sonra askerî darbe de başarısız olunca müthiş bir hayal kırıklığına uğradılar, ye’se düştüler.
Derken…
O da ne?
Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde radikal bir temizlik operasyonuna başladı…
100’den fazla general, 1000’den fazla subay, yüzlerce de astsubay pat diye ordudan atıldı…
Kalanlar da diken üstünde…
Gözünü sevdiğim ümit dünyası!
Derin bir “oh” çekip yeniden ümide kapıldı emperyalistler.
***
Türk ordusunun beli kırılmıştı!
Beli kırılan Türk ordusunun fena halde eksik kadrosu, kendi başının çaresine bakmaktan başka bir şey düşünemeyecek haldeydi!
Ordusu dağılmıştı Erdoğan’ın!
Yeni Osmanlı’nın süngüsü düşmüştü!
Şimdi bir taraftan PKK, öbür taraftan Bağdadi Grubu vasıtasıyla şöyle adam akıllı bir bastırdılar mı, Türkiye’yi uluslararası tedavülden kaldırmaları işten bile değildi!
Böyle düşünüyorlardı.
Gene zil takıp oynuyorlardı.
Derken…
O da ne?
Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’ye girdi…
12 saatte Cerablus’u aldı…
İlerliyor…
İlerliyor…
Dabık’ı da aldı…
İlerliyor…
İlerliyor…
Vallahi El Bab’a dayandı!...
Orayı da alır mı ki?...
Menbiç’e de yürür mü ki?…
Bağdadi Grubu’ndan sonra PYD’nin de defterini dürer mi ki?…
Gidişat o yönde…
Canına yandığım yalan dünya!
Derin bir “of” çekip yeniden ye’se düştü emperyalistler.
***
Hani dağılmıştı bu ordu?
Dağıldıktan bir ay sonra bu muazzam zafer yürüyüşü neyin nesi?
Bir de dağılmasaydı ne olacaktı?
Yoksa…
Yoksa…
Dağılmamıştı da, tam tersine toparlanmış mıydı Türk Silahlı Kuvvetleri?...
Ayak bağlarından, lüzumsuz yüklerinden kurtulup hareket kabiliyetini mi arttırmıştı?...
Böyle hayretler içinde debelenip duruyorlar.
“Türkiye’ye kurduğumuz her tuzağa kendimiz düşüyoruz, Türkiye’ye vurduğumuz her darbede kendimiz sarsılıyoruz… Türkiye’ye verdiğimiz her zarar, Türkiye’nin kazancına dönüşüyor… Niye böyle? Niye böyle? Niye böyle?” diyerek kafalarını duvarlara vuruyorlar.
Emperyalistlerin işi de zor be birader!
***
Bir mucize olsa da Türkiye hiç değilse El Bab’da kaybetse…
Erdoğan hiç değilse El Bab’da diz çökse…
Emperyalizmin Yeni Osmanlı ile mücadeledeki makus talihi hiç değilse El Bab’da yenilse…
Şimdilerde tek ümitleri bu.
Bu ümitlerini de fena halde kıracağız inşaallah.
Yüceler Yücesi Allah, Fırat Kalkanı Harekâtı’na öyle bir bereket yağdırsın ve ordumuzu öyle bir mansur muzaffer eylesin ki, dünyanın bütün şeytanları çaresizlikten çatır çatır çatlasın.
karargazete