İslam’da helallerin ve haramların sayısı bellidir. Mesela Musannifler Muhkem ayetlerle sabit olan 44 haram tesbit etmişlerdir. Tabii “Müteşabih ayetler” ile bu sayı, zamana, mekana, şartlara ve insana göre değişkenlik gösterebilir.
Bizdeki helal haram tartışması, dini köken olarak Musevilikten geliyor. Yahudiler “Koşer” dedikleri Helallik belgesi olmayan ürünleri kullanamıyorlar. Ve bu kurallar sadece yeme içme ile ilgili de değil. Helallik ise, dini verginin ödenip ödenmemesinden tutun da, ürünün tüm girdilerinin en başından itibaren ruhaniler tarafında takdis edilmesi ile mümkün. Bizde bu işi daha çok şekli anlamda piyasa ile ilgili, bir de kitlelerin sosyo psikolojik ve sosyo politik olarak teselli edilmesi, motive edilmesi gerekiyor. Dini endişe ve engellerin by-pass edilmesi için manivela görevi görüyor.
Dünyada en fazla Helal Cert. veren ülke bildiğim kadarı ile İsviçre. Yapılan iş, isim olarak benzese de, Yahudilerin uygulaması ile ne şekil, ne öz, ne takip açısından hiçbir benzerlik göstermez. Elbette helaller de vardır, haramlar da. Hanefilere göre vacib diye ayrı bir kategori de vardır. Din helal, haram ve vaciblerden ibaret de değildir. Sünnet/Hadisler, dini doğru anlama ve uygulama için Risalet çerçevesinde bir rehberlik anlamı taşımaktadır. Yani Resul, sadece vahyi getirip bırakan kişi değil, onu yaşayan, açıklayan, uygulayan bir örnekliği ifade etmektedir. Din de zaten bu anlamda Allah, Resul ve Kitaptan ibarettir.
İslam MÜBAHAT sistemini esas alır. “haram olmayan her şey mubahtır”. Haram ya da helal olanın Muhkem Nas ile tesbiti gerekir. Bir şeyin ille de helal olması şartı aranmaz. Bir şeyin haram olmaması, mubah olması için yeterlidir. Eğer takva sahibi dindar biri ise şübehattan kaçar, azimete yönelir. Kolay olanı seçmek isterse “ruhsat”ı tercih eder. Sünnetlere, müstehablara dikkat eder.
Farz (Farzı ayn, farzı kifaye) Bu çerçevede ayetleri Muhkem ve Müteşabih olarak 2 ayrı kategoride ele almak gerek. Vacip, Sünnet, (Sünnet-i müekkede, Sünneti gayri müekkede), Müstehap, Mendup, İbaha / Mübah, Haram, Mekruh (Kerahati tahrimiye, Kerahet-i tenzihiye) ve Müfsit ayrı ölçüleri ifade eder? İstihsân etmek, yani daha iyi’ye, doğru’ya, güzel’e, temiz’e yönelmek daha doğru bir tercih olacaktır. Hüsn ve Gubuh bu anlamda önemlidir. Hüsn “güzel olmak” anlamında masdar ve “güzellik, rağbet edilen ve sevilen şey” anlamında isim olarak kullanılır (çoğulu mehâsin). Gubuh, kabahat, çirkinlik, bir şeyin çirkin olması, bir şeyin şeyin meşru olmaması: şeriatın o şeyi yasaklaması şeklinde anlaşılır. Hüsn-ü zan ve Sui-zan bu çerçevede anlam kazanır.
Helal haram günümüzde daha çok gıda ile ilişkilendirilmektedir ki, aslında bu konu hayatın bütün alanlarını kapsar. İslam dünyası tarafından kabul görmüş bir “helal” sertifikasyonu yoktur. Türkiye’de devlet kurumu olan TSE tarafından da helal sertifikası verilmektedir. Bu konuda çalışan kuruluşların üye olduğu “Dünya Helal Birliği” isimli bir birlik de vardır.. 31Mart 2013 tarihi itibarıyla “İİT İslam İşbirliği Teşkilatı”na bağlı “SMIIC İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü” çalışmakta olup merkezi İstanbul’dadır.
İslam’da “Caiz; cevaz/izin verilen” anlamına gelmektedir. Caiz olmayan “Memnu / Men edilen / Yasaklanan” şeklinde tanımlanır. Ya da “Meşru / Şeriata: Hukuka uygun”. “Gayri meşru” “Şeriat’a, ahlak’a, hukuk’a uygun olmayan bir şey” anlamında kullanılmaktadır. Dinen veya hukuken yapılmasına izin verilen veya serbest olan fiilleri ifade eden şey ise “MUBAH” olarak tanımlanmaktadır. Fıkıh usulünde mükellefin yapıp yapmamakta şer’an serbest bırakıldığı fiiller “İbaha” olarak tanımlanır. HARAM Yapılması din tarafından yasaklanan fiile verilen ad’dır. Elbette ZARURET dinin yasaklarını ihlâl etmeyi mubah kılacak ölçüde büyük tehlike ve zarar halinde verilen izni ifade eder. “Zaruret mahzurazı, aynı oranda ve aynı süre için giderir”.
Musevilikte “Koşer” konusunda 613 şart bulunmaktadır. Mesela İslam’da yasaklar, “muhkem nas” çerçevesinde 44 madde halinde özetlenebilmektedir. “Helâl/Koşer” kavramı, Musevi kaynaklarında “613 mitzvot: emir” ile ilişkilendirilir. Tevrat’ta geçen 613 emrin 365’i “yapılmaması” gerekenleri yani “haram”ları içerir. 248’i de “yapılması” gerekenleri içerir Yani “Helal / Koşer” olanları ya da meşru olanı ifade eder..
Bir şeyin dinen helal ya da haram olduğunu anlamanın en sahih yolu, Vahiy ve/veya risalet yoluyla o şeyin helal ya da haram kılındığının “açıkça” bildirilmesidir. Allah (cc) bu konuda şöyle buyurdu: “... O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar.” (Araf-157). “Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Çünkü günah kazananlar yaptıkları karşılığında cezalandırılacaklardır.” (En’am-120). “Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!” (Maide-63). Bu ayet, “Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, ‘Şu helâldir’, ‘Şu haramdır’ demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler.” (Nahl-116). “Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez.” (Maide-87)
Bugün, özellikle nano teknoloji, gen teknolojisi, bilim, farmakoloji, tıb, tarım, hayvancılık, uzay, nükleer teknoloji, bilişim alanındaki birçok konuda yeniden içtihadı zaruri kılmaktadır. Mesela “Kimera” yani “Klonoid” meselesi, “sentetik et” konusu. Mesela Lecitine hakkında kim nasıl hüküm verecek? Geni ile oynanmış tohumlar, hormonlar, zirai ilaçlar, toprakta kullanılan gübreler, pepsitler konusunda İslam’ın asrın icraatına karşı söyleyecek bir sözü yok mu? Aşı konusunda bir müftü aşıyı farz-ı ayn yaptı zaten. PCR, Maske, Grafen, e-Water konusunda suspus olduk. TransHumanizm, NeuraLink, ChipTech, Sanal Para, MetaVerse konusunda da susmaya devam ediyoruz. Biz Faizi anladık zannediyorduk, onu da Riba ile karıştırdık! Şekeri saymayacağım, Cola’ya bile Helal sertifikası almak zor değil, Kâbe’nin avlusundaki AVM’den Helal Bira, Helal Likör, Helal Şarap, Helal Şampanya alabilirsiniz. Helal Rakı (!) çıktı mı bilmiyorum! Ben “Men teşebbehe” derim. Sakın onlara benzemeye çalışmayın. Bu helal haram konusuna önümüzdeki günlerde inşallah tekrar döneceğim.
Selâm ve dua ile.