Her cemaat İslam'ın bir şiarıyla…

Mehmet GÖKTAŞ

Dün demiştik ki; aile bir toplumun özellikle İslami toplumun temel çekirdek yapısıdır, bunun üzerinde yükselir. Konulacak her taş bu temel üzerine konulur.

Cemaatler de bu temel yapının bir sonraki büyük halkasıdır.

Aile Müslüman bireyleri koruyup Müslümanlıklarını sürdürmelerinde büyük bir öneme sahip olduğu gibi cemaatler de hem bireylerin hem ailelerin Müslümanlıklarını korumada önemli bir güce sahiptir. Cemaatler sayesinde bireyler Müslümanlıklarını muhafaza ederler hatta daha da ilerilere götürürler.

İslami cemaatlerin üyeleri farkında olarak veya olmayarak bir birlerini korurlar, denetlerler.

Cemaatler mensuplarının faziletli amellerini, pratik hayatlarındaki İslam'ın şiarlarını hep canlı tuttukları gibi özellikle zararlı akımlar karşısında sanki radyasyon geçirtmeyecek şekilde sarıp kuşatırlar.

İsterseniz şöyle bir bakın çevrenize. Zararlı akımlar karşısında cemaat halindeki direnişler çok daha dikkat çekicidir.

Çünkü şuurlu cemaatlerin her biri İslam'ın bir veya birkaç şiarını öne çıkarmış, bayraklaştırmış durumdadır ve olması gereken de budur.

Böyle demekle her yapılanmayı ideal ve meşru cemaat olarak gösterme gayretinde değiliz. Tabii bir kısmını da tasfiye ve ekarte etme yetkisine de sahip değiliz.

Gönül ister ki her bir cemaat İslam'ın bir kısım şiarını ideal bir şekilde bayraklaştırsın.

Elhamdülillah bakıyoruz bir kısmı tesettür üzerinde titriyor ve mensuplarını bu konuda donatıyor, bir kısmı faziletli nafile ameller üzerinde yoğunlaşıyor, önemli bir kısmı Temel İslami ilimler üzerinde titizlikle durup mensuplarını o şekilde yetiştiriyor. Bir kısım camialar İslam'ın irfani yönüne ağırlık veriyor.

Hepimizin şahit olduğu gibi bir kısım camialar yardımlaşmaya önem vererek dünyanın dört bir tarafındaki mazlumların imdadına yetişiyor.

Sadece bir şiarı değil, şu saydıklarımızın hepsini birlikte yürütmeye çalışan cemaatlerin sayısı hiç de az değil.

Öğrenci yetiştirmek, öğrenim görenlere her yönüyle destek olmayı kendilerine vazife edinenleri biliyoruz.

Zaten bir camianın var olabilmesi için söz konusu şiarlardan bir kısmı üzerinde yoğunlaşmaları bir anlamda zaruridir.

Sadece bir kişinin karizması etrafında toplanan yapıları tatmin edebilmek artık kolay değildir. Mutlaka kendilerini var eden bir görev, bir şiarı canlandırma faaliyetleri olması gerekir.

Bu konuda cemaatlere dışardan baskı ve denetimden ziyade kendi kendilerini otokontrol yoluyla bu iş yoluna konmalıdır.

Çünkü hariçten yapılan baskı ve denetimler iyi niyet çizgisini aşarak cemaat düşmanlığı çizgisine ulaşmaktadır.