HER EYLEM BİZİ YENİDEN DİRİLTİR
Ankara inanç özgürlüğü platformu, inanca saygı ve başörtüsüne özgürlük için tertiplediği eylemlerin 94. haftasını geride bıraktı.
Bu haftaki eyleme çeşitli illerden gelen Mazlumder Genel Yönetim Kurulu destek verdi. Basın açıklaması öncesinde bir açıklama yapan Mazlumder Genel Başkanı Av. M. Halit Çelik; İnanç özgürlüğü platformu olarak inançlarından dolayı ihlale uğraşan tüm kesimlerin sesi olmalısınız. Bir hafta Heybeliada Ruhban Okulunun neden kapalı olduğunun, diğer hafta Mardin Deyruzzaferan daki Süryanilerin din adamı yetiştirmesindeki engellerin, başka bir hafta Türkiye deki Alevi sorunun gündeme getirilmesini öneriyorum. Çifte standartsız yaklaşımın gereği budur. İhlale uğrayan tüm kesimlerin sesi olmak durumundayız.
İkinci olarak gündeme getirmek istediğimiz bir husus var; basına yansıdığı kadarıyla önümüzdeki Anayasa değişikliği ile sadece yüksek okullardaki başörtüsü yasakları kaldırılacak, çalışma hayatındaki yasaklar devam ettirilecek, bu tutum temelden insan haklarına aykırıdır. İnsan hakları konusunda ikircikli tutum kabul edilemez. Böyle davranan kesimler insan hakları konusundaki duyarlılıktan uzak olduklarını göstermiş olurlar. Çağdaş Anayasaların insan haklarına dayalı olması esastır. Hayatın bir alanında insan haklarına aykırılığı tesis edecek bir Anayasanın çağdaşlığı hukukiliğinden bahsedilemez. Biz ihlalin tüm alanlardan topyekün kaldırılmasından yanayız.
Bu gün Batman da yapılan öğretmenler günü toplantısında başörtülü veliler ve öğrenciler salon dışına çıkarılmasını esefle karşılıyoruz. Ağır bir ihlal olarak değerlendiriyoruz. Bu ihlalin sorumlularının tespiti ve cezalandırılması için yetkili mercilerin harekete geçmesini bekliyoruz.
Daha Sonra Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun kuruluşunda öncülük eden ve platformu 50 hafta yürüten Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Bayram Akçay söz aldı.
Akçay şöyle konuştu:
Her eylem bizi yeniden Diriltir;
Akif İnan hocanın bir sözü vardır; Her eylem yeniden diriltir beni, bizler yaklaşık iki yıl önce bu eylemlerle yeniden dirildik ve özgürlük taleplerimizi dillendirdik. Şu anda aynı ruhu ve heyecanı kendimde hissediyorum katılımcılarda da görüyorum. İnanıyorum ki, bu özgürlük talepleri, bu heyecanla dillendirildiği müddet içinde karşılığını bulacaktır. İki yıl önce başladığımız zulme karşı durma unutulmadan ve yayılarak devam ediyor. Unutmak tuzak derler, bu tuzağa düşmediğiniz için sizleri tebrik ediyor, direnişinizde size başarıyı müjdeliyorum.
Bayram Akçay;ın Konuşmasından sonra basın açıklaması okundu:
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 94. Hafta Basın Açıklaması
Hak mücadelemizi burada, Abdi İpekçi Parkı’nda 94 haftadır sürdürmemize yardımcı olan değerli katılımcılar,
Eylemimize bizden bile sebatkâr katılan polis arkadaşlar,
Ülkemiz son zamanlarda büyük acılarla boğuşuyor. Aynı zamanda kendisini bekleyen birçok global tehdit ve tuzakla mücadele ediyor. Bizler, bu tehdit ve tuzaklar arasında, İslam’ın ve dinini yaşamak isteyen insanların bulunmadığını, yalnızca bu parktaki duruşumuzla bile ispatladığımıza inanıyoruz. Buna rağmen bazı yazarların başını çektiği bir kesimin saldırıları devam ediyor. Üstelik bu saldırılar son zamanlarda, dinimizi iyi yaşamadığımız yönündeki suçlamalara dönüştü. Bu insanlar işi, çirkin tacizlerine alet edebilmek için, İslamî literatürü öğrenmeye, Kur’an-ı Kerim’i, hadisi şerifleri kullanarak içtihada varmaya, fetva vermeye kadar tırmandırıyorlar. Hatta kendilerini öyle yetkin görüyorlar ki, kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine bile karar vermeye kalkışıyorlar. Bir insanın imanını yalnız Allah bilir. Dolayısıyla kimin cennetlik, kimin cehennemlik olduğuna da yalnızca O karar verir. Bu durum, bu adamların, istedikleri gibi yorumlayabileceklerini zannettikleri Kur’an-ı Kerim’in, ezbere bilinme oranı en yüksek suresi Fatiha’da da yargılamanın yapılacağı ve adaletin yerini bulacağı, “Din Günü”nün sahibinin Allah olduğu şeklinde vurgulanır. Biz de bu vesileyle bu yazar ama yazamaz takımını, haddini bilmeye, Kur’an-ı Kerim’i safsatalarına alet etmemeye çağırıyoruz.
Bu arada bugünün Öğretmenler Günü olması nedeniyle eğitim alanında yaşanan birtakım hak ihlallerini de yeniden hatırlatma gereği duyuyoruz. İnançlarının bir gereği olarak örttükleri başörtüsü yüzünden mesleklerini icra edemeyen öğretmenlerimiz ve okullara alınmayan binlerce kızımız yıllardır aynı büyük sıkıntıyı yaşamaya devam ediyor. Biz de bütün eğitim camiasını haklı mücadelemizde bize destek olmaya davet ediyor ve Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
İkinci olarak meslek liselerine ve imam hatip liselerine üniversiteye giriş sırasında uygulanan katsayı adaletsizliği hala düzeltilemedi. Bu alanda yapılacak düzenlemenin, öğrencilerin, üniversiteye girişte kendi alanlarında devamlarına esneklik getirilmesi şeklinde değil de, bu haksızlığı tamamen ortadan kaldıracak şekilde olmasını istiyoruz.
Son olarak, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in, rektör atamalarında giderayak sorun çıkartmaya çalışmasına karşı da uyanık olunmasını diliyoruz.
Ayrıca size uluslararası alanda bir kötü, bir de iyi haberimiz var. Önce kötü haber: Geçen hafta Toronto’da 11 yaşında başörtülü bir judocu, başörtüsü yüzünden Judo Turnuvası’nda yarışma dışı bırakıldı. Bu durumu “Müslümanlar kardeştir” ilkesi doğrultusunda kınıyor, başörtüsüne yönelik küresel saldırının geldiği boyutları dikkatinize sunuyoruz. İyi habere gelince, o da bundan sonra her yıl 25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanacak olması. Biz de bu vesileyle, Türkiye Kadınlar Kültür ve Dayanışma Birliği (KAD- BİR) olarak, kadınlara yönelik şiddetin sadece fiziksel olmadığını hatırlatıyor, duyarlı insanları, başörtüleri yüzünden çalışamayan, okuyamayan kadınlara uygulanan psikolojik şiddetle de mücadeleye çağırıyoruz.
Haftaya bugün, bu saatte, burada buluşmak üzere hepinize hayırlı günler diliyoruz.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu Adına
Esra Duru – Kadbir Yönetim Kurulu Üyesi