İbrahim Karagül / Yenişafak
'Bin yıl' sürecekmiş! Hesap verin bakalım..
Türkiye tarihinde ilk kez sokaklar bölündü. İşadamlarından eğitimcilere, bürokrattan siyasilere, kebapçıdan fırıncılara kadar herkes; "bizden" ve "bize karşı" şeklinde ikiye ayrıldı. Bu ülkenin insanlarının ezici çoğunluğu "hain", "düşman" ilan edildi. Mezhep ve etnik kimlikler üzerinden toplumsal çatışma projeleri uygulandı.
Hiçbir askeri darbe, sokakları ve kalpleri böylesine parçalara ayırmamıştı. "Düşman" olanların, "hain" ilan edilenlerin üzerine hışımla gidildi. Bu insanlar siyasetten men edildi, işadamıysa iflas ettirildi ya da haraca bağlandı, eğitimciyse kızağa çekildi, dindarsa sistematik yıldırma kampanyalarına maruz bırakıldı.
Cemaatlere savaş açıldı. Belli siyasi çevreler tasfiye edildi. Hükümetler yıkıldı, aydınlar cezalandırıldı ya da itibarsızlaştırıldı, askeri vesayetle hükümetler kuruldu, bakanlara brifingler verildi. Sokaklarda dindar avcılığı başlatıldı. Vakıflar, dernekler gözaltına alındı. Öyle bir korku salındı ki, bir çok cemaat temsilcisi, bu ülkeye hizmet etmiş birey Türkiye'yi terketmek zorunda bırakıldı.