Hindistan'da Müslümanları Dışlayan Yeni Vatandaşlık Yasası Yürürlüğe Girdi

Hindistan, Başbakan Narendra Modi'nin Müslümanları dışladığı için geniş çapta eleştirilen tartışmalı vatandaşlık yasasını uygulamaya koyması sonrası ülkede protesto gösterileri patlak verdi.

Yetkililer, düzenlemenin duyurulmasının ardından doğudaki Assam ve güneydeki Tamil Nadu eyaletlerinde protestoların olduğunu bildirdi.

Herhangi bir hasar ya da güvenlik güçleriyle herhangi bir çatışma rapor edilmedi.

Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'de protestocular mum ışığında bir yürüyüş düzenleyerek yasaya karşı sloganlar attı.

Güneydeki Kerala eyaletini yöneten Hindistan Komünist Partisi (Marksist) de eyalet çapında protesto çağrısında bulundu.

Yasa, İslam dışındaki her büyük Güney Asya inancından gelen göçmenler için dini bir test oluşturuyor.

Yasayı eleştirenler, Modi hükümetinin ülkeyi bir Hindu devletine dönüştürmeye ve 200 milyon Müslümanı marjinalleştirmeye çalıştığının bir başka kanıtı olduğunu savunuyor.

Yeni Vatandaşlık Yasası kimleri kapsıyor?

Vatandaşlık Değişiklik Yasası (CAA), 31 Aralık 2014 tarihinden önce Afganistan, Bangladeş ve Pakistan'dan Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan'a kaçan Hindular, Parsiler, Sihler, Budistler, Jainler ve Hıristiyanlar için hızlı bir vatandaşlık yolu sağlıyor.

Yasa, her üç ülkede de çoğunlukta olan Müslümanları kapsamıyor.

Düzenleme, yasadışı göçmenlerin Hindistan vatandaşı olmasını engelleyen eski yasayı da değiştiriyor.

Yeni Delhi hükümeti, uygun olanların çevrimiçi bir portal aracılığıyla Hindistan vatandaşlığı için başvurabileceklerini bildirdi.

Yasanın uygulanması, Modi'nin iktidardaki Bharatiya Janata Partisi'nin mayıs ayında yapılması planlanan genel seçimler öncesindeki en önemli seçim vaatlerinden biriydi.

Yasanın ayrımcı olduğu fikrini reddeden Modi hükümeti, düzenlemenin sadece zulümden kaçan dini azınlıklara vatandaşlık verilmesini amaçladığını ve Hint vatandaşlarına karşı kullanılmayacağını savunuyor.

Yeni yasa neden tartışmalı?

Yasa, 2019 yılında Hindistan Parlamentosu tarafından onaylandı, ancak Modi hükümeti Yeni Delhi'de ve başka yerlerde ölümcül protestoların patlak vermesinin ardından yasanın uygulanmasını erteledi. Günlerce süren çatışmalarda çok sayıda kişi öldü.

2019'daki ülke çapındaki protestolarda, yasanın Hindistan'ın laik bir ulus olarak temelini zayıflattığı dile getirildi.

Müslümanlar bu yasayı yönetimin kendilerini marjinalleştirmek için kullanabileceğini savundu.

Eleştirmenler ve Müslüman gruplar, yeni vatandaşlık yasasının kayıt dışı bırakılan gayrimüslimleri korumaya yardımcı olacağını, Müslümanların ise sınır dışı edilme veya tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya kalabileceğini söylüyor.

Hindistan'daki Müslümanlar neden endişeli?

Müslümanlar, muhalefet partileri ve hak gruplarının da bulunduğu yasa karşıtları, düzenlemenin dışlayıcı olduğunu ve anayasada yer alan laik ilkeleri ihlal ettiğini savunuyor.

Gruplar, inancın bir vatandaşlık koşulu haline getirilemeyeceğini söylüyor.

İnsan hakları izleme örgütü Amnesty India, yasanın "dine dayalı ayrımcılığı meşrulaştırdığını" kaydetti.

Bazı çevreler Pakistan'daki Ahmadiler ve Myanmar'daki Rohingyalar da dahil olmak üzere kendi ülkelerinde zulüm gören Müslüman dini azınlıkları da kapsaması gerektiğini savunuyor.

Eleştirmenler Modi'nin politikasının "ülkenin laik temelini aşındırma, başta Müslümanlar olmak üzere dini azınlıkların alanını daraltma ve ülkeyi bir Hindu ulusuna yaklaştırma" riski taşıdığını belirtiyor.

"200 milyon Müslüman risk altında"

Hindistan, 1,4 milyardan fazla insanın yaşadığı ülkede büyük bir azınlık grubunu oluşturan 200 milyon Müslümana ev sahipliği yapıyor.

Hindistan'ın hemen her bölgesine dağılmış olan Müslümanlar, Modi'nin 2014 yılında iktidara gelmesinden bu yana gerçekleşen bir dizi saldırının hedefi oldu.

Hindular için kutsal sayılan sığır eti yedikleri ya da inek kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla çok sayıda Müslüman Hindu çeteler tarafından linç edildi.

Müslümanların iş yerleri boykot edildi, yaşadıkları yerler buldozerlerle yıkıldı ve ibadethaneleri ateşe verildi. Soykırıma uğramaları için bazı açık çağrılar yapıldı.

Eleştirmenler, Modi'nin Müslüman karşıtı şiddet karşısındaki sessizliğinin aşırı grupları cesaretlendirdiğini ve Müslümanlara karşı daha fazla nefret söylemine olanak sağladığını söylüyor.

Modi, ocak ayında kuzeydeki Ayodhya kentinde yıkılan bir caminin yerine Hindu tapınağı açarak partisinin uzun süredir verdiği Hindu milliyetçiliği sözünü yerine getirdi.

Kaynak: Euronews

Asya Haberleri

Pakistan’da Tekfirci Teröristler Müslümanları Şehid Etti
Putin Onayladı! Nükleer Savaş Kapıda
Pakistan'da tren istasyonunda bombalı saldırı
Rusya'dan İran'a 'saldırı' istihbaratı iddiası!
Kremlin, Seyyid Nasrallah'ın suikastını kınadı: Bu, bölgeyi ciddi şekilde istikrarsızlaştıracak