Güney Lübnan’ın Deir Kanun en-Nahr kasabasında düzenlenen Aşura merasiminde konuşan Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin şunları söyledi: ‘Amerika ve İsrail'in ülkelerimizi ve bölgemizi hedef alan kötü niyetli ve yıkıcı projelerini etkisiz hale getirmek ve alt etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçmiş tecrübelere ve direnişe dayanarak, Rabbimize güvenerek ve zaman içinde ulaştığımız denklemler ve bu yolda akan kanlar sayesinde bu projelerle nasıl mücadele edeceğimizi ve bu projeleri nasıl yeneceğimizi çok iyi biliyoruz.
Direniş, Amerika ve İsrail'in planlarını ve komplolarını yenmeye her zamankinden daha hazırdır ve Allah'ın yardımıyla bu plan ve komploları alt edip boşa çıkaracağız. Direniş, şimdiye kadar tanıdığımız en iyi nimettir. Direniş, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının, Siyonist rejimin istihbarat servisinin ve bazı Batılı ve Arap ülkelerinin günlük komplolarının ve askeri ve güvenlik planlarının masasındadır ve onların amaçları direnişe saldırmaktır. Ancak hiçbiri başarılı olamayacaktır, çünkü bu direniş sınırsız fikrî, dinî ve inanç temelleri üzerine kurulmuştur.
Bizim sadece tek bir yolumuz var, o da hedeflerimize tam olarak ulaşana kadar direniş yoluna devam etmektir. Çünkü düşmanlarımız bizi bırakmadı ve bırakmayacak. Dolayısıyla bu düşmana taviz verilebileceğine dair her türlü fikir ve yanılsama, bir hayal olmakla birlikte şehitlerin emanetine ve fedakârlıklarına ve direniş savaşçılarının direnişine ihanet sayılmaktadır. Çünkü böyle bir düşünce, direnişi, toplumu ve ülkeyi tehlike altına atmakta ve Filistin’i, bölgeyi ve tüm başarıları ve zaferleri yok olmanın eşiğinde bırakmaktadır. Yani bu, 1982'de kabul etmediğimiz ve bugün de kabul etmeyeceğimiz bir şeydir.
Ülkemiz ve bölgemiz düzeyinde kuşatmalar ve büyük zorluklar var. Bu nedenle dayanmalı, sabır ve direniş göstermeli, Allah'a güvenmeli ve şehitlere ve onların seçimlerine dönmeliyiz. Bugün direniş projemizde çok ileri bir aşamadayız ve özellikle son kazanımlardan sonra bunu kararlılıkla ve tereddüt etmeden söyleyebiliyoruz.
Amerika, parlamento seçimlerinde ve üç yıllık kuşatma, medya ve propaganda baskıları, siyasi kuşatma ve askeri ve güvenlik saldırılarında çaresiz kaldığı gibi tamamen çaresiz kalacağı bir noktaya gelecektir. Eğer biz istikrarlı ve kararlı olursak ne Amerika ne İsrail ne de Fars Körfezi'ndeki Arap ülkelerinin tüm paraları hiçbir şey yapamaz çünkü biz Allah'a güveniyoruz ve geçmişte de O'na güvendik ve O da vaatlerini yerine getirdi ve Temmuz 2006 savaşında ve diğer tüm savaşlarda zafer kazanmamıza neden oldu.’
Haşim Safiyuddin konuşmasının başka bir bölümünde, Batı'nın Lübnan içindeki kuklalarına hitaben şunları söyledi: ‘Amerikalıların, İsraillilerin ve Fars Körfezi'ne kıyısı olan bazı Arap ülkelerinin yardım ve desteğine güveniyorsanız, çok yanılıyorsunuz ve hiçbir sonuç alamayacaksınız ve onlar bir gün sizi terk edecekler. Vatan direnişe inanır, çünkü direniş ona değer katar ve gerçek bir anlam kazandırır ve gerçek egemenliğini ve bağımsızlığını gerçekleştirir. İşgal altındaki topraklarımızı direniş olmadan nasıl geri alabiliriz? Su, petrol ve gaz zenginliğimizi direniş olmadan nasıl elde ederiz? Direniş olmadan bölgede nasıl saygın bir ülke olabiliriz?
Eski Lübnan dönemi geride kaldı ve yeni Lübnan'ın güç, kararlılık, düşünce, anlayış ve diyaloga dayalı bir yapıya ihtiyacı var ve güçlü bir konumda olmak bu ülkenin geleceğini temin edecek ve haklarını kazandıracaktır.
Biz her zaman birçok seçenek ve çözümden bahsettik, ancak diğerleri sadece suçlama, kin ve tartışma dilini seçiyorlar ve bu dille hiçbir ülke inşa edilmedi. Bizim hala ekonomik ve siyasi seçeneklerimiz bulunmaktadır ve vatanın nasıl inşa edileceğine dair tüm sorular da yerinde durmaktadır ve bunun için cevaplar ve çözümler var. Direnişe ve Lübnan toplumuna darbe vurmak için iç ve bölgesel zorluklar ve girişimlerle karşı karşıyayız ve tüm bu zorluklarla mücadele ettik ve umudumuzu yüksek tutacağız, çünkü direniş kültüründe umutsuzluğa yer yoktur.'(Aajanslar)