Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Uluslar arası Mahkeme üzerinden Hizbullah mensuplarına yöneltilmesi muhtemel olan haksız suçlama ve iftiraların sebebinin direnişin çökertilmesi hedefi olduğunu belirterek "Hizbullah'ı ya da mensuplarını Hariri suikastinden sorumlu tutmak, direnişe karşı mücadele adımlarından birisidir. Direnişi çökertemeyecekler. Çünkü, bu direniş, şehidlerin kanlarıyla desteklendi. Bizler de kanımızın son damlarını direniş için dökeceğiz. İnşallah direniş, başı dik olarak kalacaktır. İçiniz rahat olsun. Direniş, en iyi dönemini yaşamaktadır. Direniş, güçlüdür, başı diktir, sapa sağlamdır. Bazılarının saçma sapan konuşmalarından etkilenmez" dedi.
Lübnan'da dün katıldığı bir tören sırasında söz alan Şeyh Kasım "Hizbullah'ın bir direniş hareketi olduğu için hedef alınması, Lübnan'ın hedef alınması anlamına gelmektedir. Yani tüm bölgenin hedef alınmasıdır. Hizbullah'ın hedef alınması, ülkenin geleceğinin hedef alınmasıdır" dedi.
Konuşmasının devamında gerçeklerin ortaya çıkmasını istediklerini belirten Şeyh Kasım "Hakikatın ortaya çıkarılmasıyla ilgili isteklermiz, şu iki husus üzerinde odaklarını. Birincisi yalancı şahitler ve onları varedenlerin kimler olduğu. İkinci ise delillerle İsrail'in Hariri suikastinden sorumlu olduğunun gösterilmesidir. Yalancı şahitlerin yargılanması, hakikate giden tek yoldur. Yalancı şahitler neden yargılan mıyor? Bu dosya neden en kısa zamanda açılmıyor? Bu yönde somut adımlara neden başlamıyoruz" şeklinde konuştu.
Şeyh Kasım "Biz, intikam ya da öç almak için yalancı şahitlerin yargılanmasını istiyor değiliz. Biz, başkalarının projelerine yaraması için yalancı şahitlerin yargılanmasını istiyor değiliz. Bizim lügatımızda ülkemizin aleyhine olacak hususlarda başkalarının projelerine hizmet etmek yoktur. Biz, yalancı şahitler üzerinden ülkedeki ortaklarımıza karşı güçlenmek istiyor değiliz. Yalancı şahitlerle ilgili olarak istediğimiz tek husus, suçlamaları mücrimler üzerine yöneltmektir, gerçek katilleri ve arkasındakileri ortaya çıkartmaktır" dedi.
İlerici Sosyalist Partisi lideri Celid Canpolat ise Uluslar arası Mahkeme'nin uluslar arası güçlerin çıkarlarını gözettiğini, hedefleri arasında adaleti gerçekleştirmek olmadığını söyledi.
Irak savaşının kitle imha silahlarına sahip olan Saddam rejiminin devrilmesi amacıyla yapıldığını fakat bu iddianın asılsız çıkmasına rağmen uluslar arası mahkemenin Başkan Bush'u yargılamadığını belirten Ulusal Özgürlük Hareketi lideri Misheil Aun "2003 yılında Irak, kitle imha silahları sloganı adı altında gerçekleşti. 7 milyon dul ve yetim, 4 milyon mülteci, yaklaşık 1 milyon şehid. Sonradan açığa çıktı ki bu savaş Amerika'nın yalanı üzerine gerçekleşti. Başkan Bush'u yargılayan, hesap soran oldu mu? Güvenlik Meclisi ya da uluslar arası toplumun yeni bir yalan da söyleyerek suç işlemesine, yalancı şahitlerin yargılanmasını engelleyerek gerçeklerin üstünün örtülmesine ne engel olabilir? Şimdi yalancı şahitlerin yargıya gönderilmesine neden karşı çıkıyorlar?" diye sordu.
israhaber