Hizbullah'ın Lübnan hükümetindeki bakanı Muhammet Feniş, Sur şehrindeki İmam Humeyni Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Şehit Günü kutlamalarında yaptığı konuşmanın ana başlıkları şöyle:
"Arap Birliği'nin almış olduğu kararla Birliğin kurallarını ihlal ederek, Birliğin Körfez İşbirliği Konseyi'ne dönüştüğünü ilan etmiştir. Arap Birliği, Suriye ev Arap unsurlar olmadan ne Siyonizme ne de Amerika planlarına karşı bağımsızlığını koruyamaz. Bölgede tutuşturulmaya çalışılan herhangi bir ateşin alevi bu yangını ortaya çıkaranların ellerini yakacaktır. Böyle bir durum ne İsrail'in ne de teslimiyet savunucuların maslahatına olur.
Suriye'ye karşı gerçekleştirilen bu saldırıların sonu hezeyan ve mağlubiyetle bitecektir. Suriye halkının iradesi kışkırtma, fitne, saptırma, şantaj projelerinden çok daha güçlüdür.
Suriye'nin üyeliğinin dondurulması Arapların halk hareketlerini destekler ortak bir şeyler çıkarabileceği ümidinin yıkılmasıdır. İşte Amerika bunu hedeflemekteydi. Suriye'de gerçekten reform isteyenler, Suriye'ye tekrar sükunetin dönmesine engel olmaz ve reformun yollarını tıkamaz. Arap Birliği'nin görevi Arap hareketlerini desteklemektir. Yoksa, hakikate ve adalete düşman olan Amerika'nın siyasetine ayak uydurmak ve tabi olmak değildir.
Amerika ve bazı batı ülkelerinin daha henüz içeriği açıklanmadan başarısız olduğu hükmünü vererek, üstüne ateş açtığı uzlaşının maddelerini tamamlamaya çağırıyorum. Eğer gerçekten de bu uzlaşı girişiminin başarı ile sonuçlanması istenseydi, Amerika'nın Suriye ve direniş eksenindeki diğer ülkeleri abluka altına almak için verdiği emirlere itaat etmektense, uzlaşının uygulanması için fırsat verilirdi. Ama maalesef bu yapılmadı.
Suriye, İran ve tüm direniş kuvvetlerine karşı sürdürülen baskıların arttırılmasının hedefi Amerika'nın egemenliğini ve işgalci İsrail'in iradesinin itaat edinilirliğini ve bölgede Amerika projelerinin sürdürülmesini sağlamak amacıyla direniş hattını ortadan kaldırmaktır."
"Arap Birliği'nin almış olduğu kararla Birliğin kurallarını ihlal ederek, Birliğin Körfez İşbirliği Konseyi'ne dönüştüğünü ilan etmiştir. Arap Birliği, Suriye ev Arap unsurlar olmadan ne Siyonizme ne de Amerika planlarına karşı bağımsızlığını koruyamaz. Bölgede tutuşturulmaya çalışılan herhangi bir ateşin alevi bu yangını ortaya çıkaranların ellerini yakacaktır. Böyle bir durum ne İsrail'in ne de teslimiyet savunucuların maslahatına olur.
Suriye'ye karşı gerçekleştirilen bu saldırıların sonu hezeyan ve mağlubiyetle bitecektir. Suriye halkının iradesi kışkırtma, fitne, saptırma, şantaj projelerinden çok daha güçlüdür.
Suriye'nin üyeliğinin dondurulması Arapların halk hareketlerini destekler ortak bir şeyler çıkarabileceği ümidinin yıkılmasıdır. İşte Amerika bunu hedeflemekteydi. Suriye'de gerçekten reform isteyenler, Suriye'ye tekrar sükunetin dönmesine engel olmaz ve reformun yollarını tıkamaz. Arap Birliği'nin görevi Arap hareketlerini desteklemektir. Yoksa, hakikate ve adalete düşman olan Amerika'nın siyasetine ayak uydurmak ve tabi olmak değildir.
Amerika ve bazı batı ülkelerinin daha henüz içeriği açıklanmadan başarısız olduğu hükmünü vererek, üstüne ateş açtığı uzlaşının maddelerini tamamlamaya çağırıyorum. Eğer gerçekten de bu uzlaşı girişiminin başarı ile sonuçlanması istenseydi, Amerika'nın Suriye ve direniş eksenindeki diğer ülkeleri abluka altına almak için verdiği emirlere itaat etmektense, uzlaşının uygulanması için fırsat verilirdi. Ama maalesef bu yapılmadı.
Suriye, İran ve tüm direniş kuvvetlerine karşı sürdürülen baskıların arttırılmasının hedefi Amerika'nın egemenliğini ve işgalci İsrail'in iradesinin itaat edinilirliğini ve bölgede Amerika projelerinin sürdürülmesini sağlamak amacıyla direniş hattını ortadan kaldırmaktır."
Öte yandan, Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Nebil Kavuk, Suriye'yi hedefe oturtmanın, bölgede ABD ve 'İsrail' saldırılarına sebebiyet vereceğini söyledi.
Bu bağlamda Suriye'nin 'direnişin kalesi' olduğunu söyleyen Kavuk, Suriye'yi hedefleyen saldırı planlarının 2006'daki Lübnan saldırısındakilerle benzeştiğini belirtti. Lübnan saldırısı gerçekleştirilmeden önce de "uluslararası kararlar, Arap kararları ve bölgesel tahriklerin" söz konusu olduğunu söyleyerek aradaki tek farka dikkat çekti: "Amerika'nın Lübnan ve diğer Arap ülkelerindeki takipçileri ve uşakları bu işleri Lübnan savaşı öncesinde bir perde arkasında yaparken, şimdilerde Suriye konusunda aynı işleri halkın gözü önünde yapıyorlar".
"Ne yaparlarsa yapsınlar, Suriye bu entrikaların üstesinden gelecektir. Eğer Libya'daki gibi bir strateji izleyecek olurlarsa, Suriye Libya'da yaşananların yaşanmaması için bütün yolları tıkayacaktır. Yani aslında direnişi ve direniş stratejisini hedefleyen medya kışkırtıcılığı ya da yaptırım tehditleri, saldırganları arzularına bir nebze olsun yaklaştıramayacaktır" diyen Kavuk, Suriye'nin tek suçunun Filistin, Lübnan ve Irak'taki direnişe destek vermek olduğunu ve sırf 'İsrail' düşmanlığı yaptığından ötürü cezalandırılmak istendiğini söyledi.
Ayrıca Lübnan'ın da direnişin bir parçası olduğunu ve Suriye aleyhindeki hiç bir kararın, Lübnan tarafından onaylanmayacağını vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
Bu bağlamda Suriye'nin 'direnişin kalesi' olduğunu söyleyen Kavuk, Suriye'yi hedefleyen saldırı planlarının 2006'daki Lübnan saldırısındakilerle benzeştiğini belirtti. Lübnan saldırısı gerçekleştirilmeden önce de "uluslararası kararlar, Arap kararları ve bölgesel tahriklerin" söz konusu olduğunu söyleyerek aradaki tek farka dikkat çekti: "Amerika'nın Lübnan ve diğer Arap ülkelerindeki takipçileri ve uşakları bu işleri Lübnan savaşı öncesinde bir perde arkasında yaparken, şimdilerde Suriye konusunda aynı işleri halkın gözü önünde yapıyorlar".
"Ne yaparlarsa yapsınlar, Suriye bu entrikaların üstesinden gelecektir. Eğer Libya'daki gibi bir strateji izleyecek olurlarsa, Suriye Libya'da yaşananların yaşanmaması için bütün yolları tıkayacaktır. Yani aslında direnişi ve direniş stratejisini hedefleyen medya kışkırtıcılığı ya da yaptırım tehditleri, saldırganları arzularına bir nebze olsun yaklaştıramayacaktır" diyen Kavuk, Suriye'nin tek suçunun Filistin, Lübnan ve Irak'taki direnişe destek vermek olduğunu ve sırf 'İsrail' düşmanlığı yaptığından ötürü cezalandırılmak istendiğini söyledi.
Ayrıca Lübnan'ın da direnişin bir parçası olduğunu ve Suriye aleyhindeki hiç bir kararın, Lübnan tarafından onaylanmayacağını vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
isra haber / velfecr