Avrupa güvenlik kaynaklarının, Hizbullah Deniz Kuvvetleri'nin son beş yıldaki gelişimi hakkında yapılmış olan araştırma ve raporlar üzerinde büyük bir ilgiyle durduğu gözlemlendi.
Bu raporlarda en çok güç dengelerini değiştirmesi, İsrail ve direniş arasındaki korku oranını artırması ve özellikle uzun vadede Akdeniz'de İsrail gemileri, yakıt tankları ve ticaret gemileri için tehlike oluşturacak deniz ve kara füzeleri üzerinde durulmakta.
Lübnan'da yayınlanan el Cumhuriye Gazetesi'nin haberine göre Avrupa kaynakları, Hizbullah deniz kuvvetlerini güçlendirmekle İsrail ile aralarında gerçekleşebilecek olası petrol savaşı için hazırlık olduğu tahmin ediliyor. Bilindiği üzere İsrail ve Lübnan devleti arasındaki denizin Lübnan'a ait olan kısmında gaz ve petrol kuyuları aramaları engellenmişti.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah birkaç ay önce Lübnan'ın olası gaz ve petrol servetinin himayesi için bir petrol kalkanı dengesi oluşturulacağını ilan etmişti. Hizbullah özellikle 2006 Temmuz savaşından bu yana deniz kuvveti örgütlemesini tamamlamaya çalışmaktadır. Lübnan Deniz Kuvvetleri 2006 Temmuz savaşından sonra direniş ordusuna teslim edilmiş ve bundan sonra düzenli ve sabit bir savaş kuvveti haline dönüşmüştü.
Deniz kuvvetlerinin ilk çekirdeği Hizbullah tarafından 1990 yılında atılmıştı. Bu kuvvete bağlı unsurlara dalgıç, yüzme, Asi nehri sularında küçük deniz araçlarını sürme eğitimleri veriliyordu. Daha sonra bu eğitimleri gerçekleştiği ve deniz kuvvetlerinin bir numaralı üssü addedilen Hermel bölgesi defalarca İsrail saldırılarına maruz kalmıştı.
Temmuz savaşının ardından Hizbullah yönetimi İran Askeri Kuvvetleri'yle yapılan görüşmelerin ardından bu savaştaki zayıf ve güçlü oldukları noktaları araştırmaya başladılar. Bunun akabinde Deniz Kuvvetleri'nin güçlendirilmesi, tamamlanması ve daha da geliştirilmesinin zaruriyeti anlaşıldı. Alınan bilgilere göre Hizbullah Deniz Kuvvetleri'nin oluşumu İran Deniz Kuvvetleri'yle yapılan bir dizi tatbikatın ardından hemen hemen bitirilmiş durumda.
Batıya ait güvenlik raporları onlarca Hizbullah Deniz Kuvveti unsurunun İran'ın güneyde Bandar Abbas bölgesinde donanmayla gerçekleşen yoğun askeri tatbikatın ardından Lübnan' a döndüğüne değinerek bu tatbikatların başında bilhassa İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Seyari 'nin bulunduğu bilgisini verdi. Bu tatbikatlarda C802 füzeleri, Çin üretimi gemi savar füzeler, Kruz füzeleri atışları, kurbağa adam savaşı ve deniz mayınları kullanışı yöntemleri üzerine çalışıldı. Hizbullah askerleri aynı zamanda önceden Kızıldeniz'de üslenmiş olan İran deniz altısı Yunus'u inceleme fırsatı da yakaladılar.
Konuyla ilgili bazı bilgileri Amerika araştırma merkezlerinden toplayan güvenlik raporu, Hizbullah'ın çin yapımı hız teknelerine, küçük bir deniz altı birliğine, tekne, gemi ve araç S/701 ve S/802 füzelerine sahip olduğu, İran'ın bu iki çeşit füzelerden 125 tanesini Çin'den satın aldığını, 4 tanesini de Hizbullah'a verdiği bilgilerini sunuyor.
Askeri uzmanlar Hizbullah Deniz Kuvvetleri'nin büyümesinin Kızıl Deniz'de yeni bir savaş doğurabileceği sebebiyle uyarıyorlar. Hizbullah'ın genel anlamda askeri ve lojistik hazırlıkları bölgedeki gelişmeleri inceleyen uluslararası istihbarat örgütleri tarafından büyük bir ilgi ve merakla takip ediliyor.
Bu konuda en çok dikkat çeken durum ise, Hizbullah'ın bu söylenilenler hakkında ne doğrulayıcı ne de yalanlayıcı hiçbir açıklama yapmaması. Bu durum ise Hizbullah'ın yıllardır izlediği düşmanı korku ve endişe içerisinde bırakarak, İsrail'e karşı psikolojik savaş uygulama stratejisinin bir uzantısı olarak değerlendiriliyor.
Bu raporlarda en çok güç dengelerini değiştirmesi, İsrail ve direniş arasındaki korku oranını artırması ve özellikle uzun vadede Akdeniz'de İsrail gemileri, yakıt tankları ve ticaret gemileri için tehlike oluşturacak deniz ve kara füzeleri üzerinde durulmakta.
Lübnan'da yayınlanan el Cumhuriye Gazetesi'nin haberine göre Avrupa kaynakları, Hizbullah deniz kuvvetlerini güçlendirmekle İsrail ile aralarında gerçekleşebilecek olası petrol savaşı için hazırlık olduğu tahmin ediliyor. Bilindiği üzere İsrail ve Lübnan devleti arasındaki denizin Lübnan'a ait olan kısmında gaz ve petrol kuyuları aramaları engellenmişti.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah birkaç ay önce Lübnan'ın olası gaz ve petrol servetinin himayesi için bir petrol kalkanı dengesi oluşturulacağını ilan etmişti. Hizbullah özellikle 2006 Temmuz savaşından bu yana deniz kuvveti örgütlemesini tamamlamaya çalışmaktadır. Lübnan Deniz Kuvvetleri 2006 Temmuz savaşından sonra direniş ordusuna teslim edilmiş ve bundan sonra düzenli ve sabit bir savaş kuvveti haline dönüşmüştü.
Deniz kuvvetlerinin ilk çekirdeği Hizbullah tarafından 1990 yılında atılmıştı. Bu kuvvete bağlı unsurlara dalgıç, yüzme, Asi nehri sularında küçük deniz araçlarını sürme eğitimleri veriliyordu. Daha sonra bu eğitimleri gerçekleştiği ve deniz kuvvetlerinin bir numaralı üssü addedilen Hermel bölgesi defalarca İsrail saldırılarına maruz kalmıştı.
Temmuz savaşının ardından Hizbullah yönetimi İran Askeri Kuvvetleri'yle yapılan görüşmelerin ardından bu savaştaki zayıf ve güçlü oldukları noktaları araştırmaya başladılar. Bunun akabinde Deniz Kuvvetleri'nin güçlendirilmesi, tamamlanması ve daha da geliştirilmesinin zaruriyeti anlaşıldı. Alınan bilgilere göre Hizbullah Deniz Kuvvetleri'nin oluşumu İran Deniz Kuvvetleri'yle yapılan bir dizi tatbikatın ardından hemen hemen bitirilmiş durumda.
Batıya ait güvenlik raporları onlarca Hizbullah Deniz Kuvveti unsurunun İran'ın güneyde Bandar Abbas bölgesinde donanmayla gerçekleşen yoğun askeri tatbikatın ardından Lübnan' a döndüğüne değinerek bu tatbikatların başında bilhassa İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Seyari 'nin bulunduğu bilgisini verdi. Bu tatbikatlarda C802 füzeleri, Çin üretimi gemi savar füzeler, Kruz füzeleri atışları, kurbağa adam savaşı ve deniz mayınları kullanışı yöntemleri üzerine çalışıldı. Hizbullah askerleri aynı zamanda önceden Kızıldeniz'de üslenmiş olan İran deniz altısı Yunus'u inceleme fırsatı da yakaladılar.
Konuyla ilgili bazı bilgileri Amerika araştırma merkezlerinden toplayan güvenlik raporu, Hizbullah'ın çin yapımı hız teknelerine, küçük bir deniz altı birliğine, tekne, gemi ve araç S/701 ve S/802 füzelerine sahip olduğu, İran'ın bu iki çeşit füzelerden 125 tanesini Çin'den satın aldığını, 4 tanesini de Hizbullah'a verdiği bilgilerini sunuyor.
Askeri uzmanlar Hizbullah Deniz Kuvvetleri'nin büyümesinin Kızıl Deniz'de yeni bir savaş doğurabileceği sebebiyle uyarıyorlar. Hizbullah'ın genel anlamda askeri ve lojistik hazırlıkları bölgedeki gelişmeleri inceleyen uluslararası istihbarat örgütleri tarafından büyük bir ilgi ve merakla takip ediliyor.
Bu konuda en çok dikkat çeken durum ise, Hizbullah'ın bu söylenilenler hakkında ne doğrulayıcı ne de yalanlayıcı hiçbir açıklama yapmaması. Bu durum ise Hizbullah'ın yıllardır izlediği düşmanı korku ve endişe içerisinde bırakarak, İsrail'e karşı psikolojik savaş uygulama stratejisinin bir uzantısı olarak değerlendiriliyor.
isra haber