Hizbullah'ın İnsani Çehresi

Bizler Hizbullah'ı televizyon haberlerinden, gazete başlıklarından ve dergilerdeki hikâyelerden tanıyoruz

Ortadoğu'daki önemli güçlerden biri olduğundan haberdarız. İsrail ile sonu gelmez bir savaş yürütmeye ahdettiğini, çok akıllıca organize olduğunu, savaşçılarının çok cesur ve azimli olduklarını da biliyoruz. Ama Hizbullah'ı tanımıyoruz.

Şimdilerde ise Thanassis Cambanis kendisi akıllı, cesur ve azimli bir şekilde bize Hizbullah'ın insani yüzünü gösteren – örgüt bununla birlikte Ortadoğu'da İsrail ve Batı çıkarları için büyük bir tehdit olmayı sürdürüyor- "Ölme Ayrıcalığı" (A Privilege to Die) adlı kitabı yazdı.

Cambanis eski bir Ortadoğu muhabiri ve The Boston Globe gazetesinin Irak bürosunun başkanı olarak çalışmış. Cambanis Ortadoğu'nun yakalanması en zor, bununla birlikte kaçınılması da mümkün olmayan etkenine dikmiş gözlerini. Ortaya çıkan şey, Amerika'nın bölgedeki en büyük rakibi (İran) ile müttefik ve Amerika'nın en büyük dostunu (İsrail) ortadan kaldırmaya yeminli, kompleks bir grubun –kısmen bir ordu, kısmen de bir sosyal yardımlaşma kurumu; şedit olduğu kadar da girişimci- şahsi bir tasviri.

Kitabında "Hizbullah, Arap siyasetinin haşin geleneklerini kırarak herkese hitap edebilen geniş bir parti platformu icad etmeyi başarabildi. Bu platform halkın dünyevi özlemleri, yani ekonomik reform, altından kalkılır sağlık sigortası, gece gündüz elektrik, ehliyetli mahkemeler ve toplumsal oto-kontrol hakkında konuşuyor" diyor. Yazar "Yine de bunların en önemlisi Hizbullah, hızlı bir şekilde yayılan 'daimi savaş' ideolojisi ile Ortadoğu siyasetinin normlarını değiştirmiş durumda" ifadelerini kullanıyor.

Bazı yazarlar Arap sokakları hakkında konuşadursun, Cambanis oralarda yürümüş de. Bu yol boyunca da savaşçılar ve hastane çalışanlarıyla, parlak entelektüeller ve kaldırımda fıstık satan kadınlarla, ideologlar ve ilahiyatçılarla, küçük çaplı direniş eylemlerine veya en kanlı şekilde bütün bir savaşa katılanlarla karşılaşmış.

Açıklığa kavuşan şey Hizbullah'ın şiddetle birlikte erdemi yaygınlaştırmada gösterdiği kabiliyet. Her çatışmadan sonra yıkılan tüm evleri ve iş yerlerini eski haline getireceğine söz veriyor örneğin. Cambanis, "Hizbullah, sempatizanlarını mutlu kılmaya ihtiyaç duyuyor ve bunu yapmak için ideolojisinin yanında mal mülk de dağıtmak zorunda" diye yazıyor. Bu çabalar için –hem erdem hem de şiddet alanındaki- gereken para büyük oranda İran'dan geliyor. İran, örgütün İsrail karşısındaki saldırılarıyla birlikte geniş yol yapımı çabalarını da finanse ediyor.

Fakat Hizbullah farklı bir Ortadoğu örgütü. Mesela bir think-thankı var ve bu kurum suların durumlarından tutun telekomünikasyon politikalarına kadar bir dizi konuda raporlar hazırlıyor. Jeopolitikle ilgili ve cadde kampanyaları düzenleyebiliyor. Savaş marşları ile yürüyüş yaptırıyor (Cambanis bu müziğin kendisine 40'lı yılların Yunan iç savaşındaki komünist partizanların şarkılarını hatırlattığını söylüyor.) ve muhalefet ve isyan için sessizce mırıldanmayı da biliyor.

Cambanis Hizbullah'ın liyakatli ve etkili bir örgüt olduğunu söyleyerek bitiriyor ve ekliyor: "Hizbullah, bütün diğer İslami hareketlerden daha başarılı bir şekilde ve pek çok Ortadoğu rejiminden daha etkili olarak toplumunun ihtiyaçlarını cevaplamayı başardı. Ulus olmadan bir ulus inşa etmesi, öğüt vermenin ve çöp toplamanın bir savaş vermede işe yarayacağını kanıtlıyor."

The Boston Globe yazarı David M. Shribman'ın bu analizi, Kemal Saral tarafından Ebuhaditv için tercüme edildi.



EbuHadi

Lübnan Haberleri

Direniş Operasyonlarını Sürdürüyor! İşte Son Gelişmeler
Direnişten Yeni Hamle Hizbullah, İlk Defa Kullandığını Açıkladı!
Beyrut'ta sivil binaya siyonist saldırı
ABD İstihbaratından İtiraf: Hedeflerine Ulaşamıyor!
İşgalcilerden Golani Tugayı İtirafı