Kim başlattı, ne zaman başlattı, hangi filmde başlattı, bilmiyorum.
Korkunç bir furya.
Yeri göğü inletecek kadar korkunç.
Hazret-i İsa’ya (aleyhisselam) sövmek, Hollywood filmlerinde adeta olmazsa olmaz bir kural haline geldi.
Neredeyse her Hollywood filminde
“Jesus Christ” (İsa Mesih) en az bir kere küfürle anılıyor.
Hayret, üzüntü veya öfke anlarında “Jesus Christ” diyen Hıristiyan Amerikalıların bu refleksini değiştirmek, “Jesus” ile “Christ” arasına pis bir kelime koymayı toplumsal ağız alışkanlığı haline getirmek, dünya genelinde de bu kutlu peygambere hakareti ‘normalleştirmek’ için bir tezgâh kuruldu sanki.
Yeri göğü inletecek kadar korkunç bir furya, evet; ama kimseden kayda değer bir tepki yok.
***
“Hıristiyan Amerikalılar niye böyle tepkisiz?” veya “Papa’nın niye hiç sesi çıkmıyor?” diye sorabilir, onları ayıplayabiliriz; ama onlardan evvel kendimizi ayıplamamız gerekiyor.
Alemlerin Rabbi Rahmân ve Rahîm Allah’ın bütün resullerine iman, Müslümanlığın temel şartlarındandır.
Müslümanlar, Allah’ın resulleri arasında ayrım yapmazlar.
“Bizim peygamberimiz Muhammed, Hıristiyanların peygamberi İsa, Yahudilerin peygamberi Musa” demezler.
Bunların hepsini ve Kur’an’da bahsi geçen diğer bütün resulleri (aleyhumusselam) İslam peygamberleri olarak kabul ederler.
Allah’ın son elçisi Hazret-i Muhammed Mustafa’ya “Sallallahu aleyhi vesellem” diyerek bağlanırken, O’ndan evvel gelip geçen bütün İslam peygamberlerini de hürmetle selamlarlar.
Bilirler ki bu hürmet olmadan Ümmet-i Muhammed olunmaz; zira Ümmet-i Muhammed, ilk insan ve ilk peygamber Hazret-i Adem (aleyhisselam) ile başlayan Millet-i İslam zincirinin son halkasından ibarettir.
Efendimiz Muhammed Mustafa’ya (sav) dil uzatanları tel’in etmek nasıl vazifemiz ise, Hazret-i İsa’ya (as) dil uzatanları tel’in etmek de aynı şekilde vazifemizdir.
Herkesten evvel BİZİM vazifemizdir.
***
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bu konu hakkında bir mesaj yayımlayarak Müslümanların hassasiyetini dile getirse…
Diğer İslam ülkelerindeki ulema da aynı şeyi yapsa…
Müslümanların hassasiyetini dile getirmekle kalmayıp Hıristiyan âlemini de hassasiyet göstermeye çağırsalar…
“Hollywood’u bu alçaklıktan vazgeçmeye sevk edecek bir rüzgârı beraberce estirelim” deseler…
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Müslümanların önde gelen temsilcileri (Mesela Council On American-Islamic Relations / Amerikan-İslam Münasebetleri Konseyi) Hollywood’a bir protesto yürüyüşü düzenleseler ve bu yürüyüşe Hıristiyanları da davet etseler…
Ne güzel olur.
KİŞİ KÜLTÜNE KARŞI
Küba Parlamentosu, Fidel Castro’nun heykellerini dikmeyi yasaklayan bir kanun çıkardı.
Yeni kanun, caddelere, meydanlara ve binalara Castro’nun isminin verilmesini de yasaklıyor.
Yok yok, ‘karşı devrim’ filan değil bu; geçen Kasım ayında ölen Küba Devrimi lideri Fidel Castro’nun vasiyetinin gereği.
Nitekim, kardeşi ve halefi Raul Castro, söz konusu kanunu, “kişi kültüne izin verilmemesini isteyen” Fidel Castro’nun isteği üzerine çıkardıklarını açıkladı.
Kanun yeni, ama uygulama eski.
Fidel Castro, o işlere sağlığında da izin vermiyordu.
Diktatör olmasına diktatördü, ama böyle bir erdemi de vardı işte.
Bu erdemi sürdüren ve kanuni teminat altına alan Küba devletini tebrik ederim.
karargazete