Hormonlu Ürünler Erkekleri Gayleştiriyor

Amerikalı Prof. Ahmet Sakr, hormonlu gıdaların insanlık için tehlike oluşturduğunu, ürünlerde verim arttırılması için kullanılan ostrojen'in erkekleri kadınlaştırdığını söyledi.

Türkiye 2. Uluslar arası Helal Gıda Konferansı Feshane Kültür Merkezi'nde başladı. Birbirinden ilginç tebliğlerin sunulduğu Konferansın açılış oturumuna GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, Eski Bakanlardan Hasan Aksay, ASKON Başkanı Mustafa Koca, MÜSİAD yöneticisi Halim Aydın ve çok sayıda davetli katıldı.

HARAM LOKMA HASTA EDİYOR
Müslüman toplumların helal talebi konulu oturumu, Endonezya ulame Konseyi Başkanı ve Dünya Helal Konseyi Başkanı Dr. Nadratuzzaman Hosen yönetti. Oturumda Prof. Dr. Hayrettin Kahraman'ın Helal Gıda Sertifikası ile ilgili problemler konulu tebliği okundu.
Kaliforniya İslami Eğitim Merkezi Müdürü / IFANCA Yönetim Kurulu Üyesi, Dr. Ahmed SAKR, "Helal Gıdalar Hakkındaki Yanlış Anlayışlar" konusunu ele aldı. Helal gıda meselesiyle uğraşanların hem İslami ilimleri hem de fen ilimlerini çok iyi bilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Sakr, "Rebiha ile helal arasında farklar vardır. Rebiha bir kesim biçimidir. Bir hayvan İslami usullere göre kesilmesine rağmen helal olmayabilir. Bu hayvana et ve kan ürünleri verildiyse 40 ün boyunca karantinaya alınmalıdır. Para hırsına bürünen üreticiler birçok hayvana et ve kan türevleri veriyorlar. Bugün helal haramlığına bakmadan herkes organik gıdaya yöneliyor. Birçok satıcı eti daha koyu göstermek için sodyum nitrat sıkıyor. Bu eti güzel gösteriyor ama kanserojen bir maddedir." Dedi.

HORMONLU ÜRÜNLER ERKEKLERİ GAYLEŞTİRİYOR
Beyrut'ta Amerikan Kolejinde okuduğu sıralarda, östrojenli gıdaların insanları ne hale çevidiğini gördüğünü anlatan Prof. Sakr, "Bugün ostrojenli gıdaları selilüt için tavsiye ediyorlar. Oysa Ostrojen kadınlık hormonu demek. Beyrut'ta aşırı ostrojenli gıda alan birçok kimsenin, yüzündeki kılların döküldüğünü, seslerinin inceldiğini, erkeklerde kadınsı cinsel dürtülerin arttığını, erkeklerin gayleştiğini gördüm" şeklinde konuştu.

ABD'DE MÜSLÜMANLAR KOŞER SERTİFİKALI ÜRÜN ALIYOR
Eski İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı ise, ABD'de yaşayan Müslümanların haram yememek için Yahudilerin Koşer sertifikalı ürünlerini tercih ettiklerini söyledi. ABD'de yaşayan Müslümanların yediklerinin helal olup olmadığına dikkat ettikleri halde Türkiye'deki Müslümanların böyle bir kaygusunun bulunmadığına işaret eden Kavakçı, "Artık Amerika'da sadece helal ürün satan marketler var. Ben içindeki şüpheli maddeler sebebiyle Amerika'da yemediğim peynirlerin Türkiye'de alışveriş merkezlerinde satıldıklarını gördüm. Ümraniye Carrefur'da domuz kıyması ile dana kıymasının yan yana satıldığına şahit olduk. İstanbul Çevresinde 80'in üzerinde kaçak domuz çiftliğinin bulunduğunu biliyoruz. ABD toplumunun yüzde 2'ini oluşturan Yahudilerin Koşar belgeli ürünleri pazarda yüzde 25'lik bir pay elde edebiliyor. Amerikada 7 milyon koşer sertifikalı ürün müşterisi var. Yılda 3 milyar dolar bir pazara hükmediyorlar. Müslümanlar tek ses tek yürek olamadıkları için bu pazardan gereken payı alamıyorlar" dedi.

İNSANIN GIDA İLE İMTİHANI
İlk insan Hz. Adem ile Havva'nın ilk imtihanlarının gıda ile olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Nutku, Müslüman tüketici ile helal gıda arasına çeşitli engellerin koyulduğuna işaret etti. Nutku, yüzde 98'i Müslüman olan bir ülkede devletin laik olması sebebiyle domuz çiftliklerinin yasaklanmadığını, domuz eti satışının durdurulamadığını belirterek, "Devlet laik olabilir. Ancak laik olmayan bireyler helal gıda taleplerini uygulayacak metodları bulmalıdırlar. Müslüman ile helal gıda arasında, ferdi, ilmi, ictimai, iktisadi ve siyasi engeller konulmaktadır. Helal gıda konusunda sivil toplum kuruluşları çalışma yapabilirler laik devlet ise, bu kuruluşları denetleyerek suistimali önleyebilir" şeklinde konuştu.

TİME TÜRK

Sağlık - Aile Haberleri

"Karton" Denilen Hastane Açıldı
Dünya Çölyak Günü
İslamda Boşanma Sonucu Çocukların Durumu
Kısasın Psikolojik ve Sosyolojik Etkisi
Çocuklara İman Öğretiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler