HSYK'da Mezhepsel İlişkiler

Emekli Yargıtay Başsavcısı Ahmet Gündel, Ergenekon ve KCK davaların hakim ve savcılarının yerini değiştirmek isteyen HSYK ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya attı.

Emekli Yargıtay Başsavcısı Ahmet Gündel, yüksek yargıdaki mezhep ilişkilerine dikkat çektiği televizyon konuşmasına gelen tepkiler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Gündel, sözlerinin arkasında durdu.

Emekli Yargıtay Başsavcısı Ahmet Gündel, Ergenekon ve KCK gibi kritik davaların hakim vesavcılarının yerini değiştirmek isteyen HSYK ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya attı.

Gündel, HSYK'nın tasarruflarında her zaman objektif kriterleri dikkate almadığını vurguladı. Bu-nun yerine siyasî, dinsel, mezhepsel ya da arkadaşlık ilişkilerini gözettiğini belirtti.

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), Ergenekon, KCK ve faili meçhul davalarını yürüten savcıları görevden alma ısrarı sürüyor. Önceki gün birbirinden farklı dünya görüşlerine sahip 8 hukuk derneği bir araya gelerek, HSYK'ya ültimatom verdi. Ancak bazı üyeler tüm eleştirilere rağmen direnç gösteriyor. Bu ısrarın sebepleri tartışılırken emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gündel çarpıcı bir iddiada bulundu: "Kurul bazen mezhepsel ilişkileri gözetiyor." Gündel, yaptığı yazılı açıklamada, HSYK'nın hakim ve savcılar üzerindeki tasarruflarında her zaman dürüstlük, tarafsızlık, iyi hukukçu olma gibi objektif kriterleri dikkate almadığını savundu. Bunun yerine siyasi, dinsel, mezhepsel ya da arkadaşlık ilişkilerini gözettiğini öne sürdü. Gündel, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılmış ve sadece HSYK'da değil Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi diğer yüksek yargı organlarında da bazı kararların 'mezhepsel' kaygılarla alındığını öne sürmüştü. Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, "Bir mezhebin üyelerinin yüksek yargıdaki koltukların diyelim ki yüzde 50'sine oturmaları normal mi?" diye sormuştu. Yazı, tartışmalara yol açmıştı.

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Gündel, televizyondaki açıklamalarına tepkiler gelmesi üzerine yazılı bir açıklama yaparak sözlerinin arkasında durdu. Tezinin, birçok kez Barolar Birliği başkanı ve diğer hukukçular tarafından da dile getirildiğini hatırlattı. Yanlı kararlar verdiğini öne sürdüğü yüksek yargı organları içerisinde HSYK'nın oynadığı kritik rolü şöyle anlattı: "Tüm adli ve idari savcı ve yargıçların mesleğe kabullerinden tayin ve terfilerine, meslekten ihraçlarına kadar işlemlerine bakıyor. Yargıtay ve Danıştay'a üye seçiyor. Savcı ve yargıçlar üzerinde önemli yetkileri söz konusu."

"BU TÜR TARAFLI YAKLAŞIMLAR YARGIYI ZAYIFLATIR"

Böylesine önemli bir kurumun, uzun süredir gündemin ana maddesini oluşturduğuna dikkat çeken Gündel, şunları kaydetti: "Bahsi geçen kurulun savcı ve yargıçlar üzerindeki tasarruflarında; dürüstlük, tarafsızlık, objektif olma, varsa meslekî ve akademik yayın ve çalışmalar, olumlu terfi ve sicil, iyi hukukçuluk gibi etkenlerin dikkate alınması gerekirken zaman zaman bu kriterlerin yerine siyasi, dinsel, mezhepsel, coğrafi bölge, iyi komşuluk ya da arkadaşlık ilişkileri ve benzeri durumları gözettiği bilinmektedir. Bu da yargıyı zayıflatmakta ve siyasallaştırmaktadır."

Emekli Başsavcı, HSYK'nın yapısı ve işleyişine de eleştiriler yöneltti. Üye yapısından kaynaklanan önemli sorunlar bulunduğunu belirtti. Kurul'un yedi asli üyesinden ikisinin bakan ve bakanlık müsteşarı, üç üyesinin Yargıtay, iki üyesinin de Danıştay kökenli yüksek yargıçlar olduğunu hatırlattı. "Bu yapıdaki bir kurul, yargı teşkilatını ileriye taşıyabilecek bir nitelik arz etmiyor." tespitini yapan Gündel, "Gerek asli üyelerin sayılarının azlığı gerekse bu azlıkta bakanlık temsilcilerinin ve yüksek yargıçların oransal fazlalığı, sorunlara sebebiyet vermektedir." dedi.

Politika Haberleri

HÜDA PAR'dan Bahçeli'nin çıkışına ilişkin ilk açıklama
HÜDA PAR'dan çok sert açıklama! İpini koparmış haysiyetsizler...
HÜDA PAR Milletvekilleri Meclis'te Şehid Heniyye ve Yahya Sinvar posterlerini açtı
HÜDA PAR'dan soykırım davası açıklaması: Gecikmiş de olsa önemli bir adım
"Ülkemde siyonist istemiyorum"