Hükümet'den Suriye Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye'de yaşananlara ilişkin, "Kesinlikle ne Suriye'ye bir müdahale yapılmasını istiyoruz ne de içinde Türkiye'nin bulunacağı müdahaleyi kabul ediyoruz" dedi.

Arınç, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı'nın yönettiği, Bursa'dan yayın yapan dört televizyondan canlı verilen programda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Suriye'deki gelişmelere ilişkin sorusu üzerine Arınç, şöyle konuştu:

"Suriye konusunu yakından takip ediyoruz. Beşar Esad ile ailesi ve hükümetiyle yakın ilişkilerimiz, iyi biliniyor. Şu anda kendi halkına zulüm eden bir yönetim var. Dolayısıyla demokrasiye tam anlamıyla geçiş, reformların bir an önce yapılması konusunda biz gerekli ikaz görevimizi yaptık. Dün 24 kişi daha gösterilerde hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın yönetimi ikaz etmeleri yönündeki tavırlarını doğru buluyorum. Bu gündemler, asıl gündemlerdir. Ama Türkiye'nin değişmeyen gündem maddesi; 'gerçek bir hukuk devleti olacak mıyız olmayacak mıyız-' Gerçek bir hukuk devletinde geçmişte yaşananlar, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı bilmem nesi, bunların bir şekilde incelenip araştırılıp, gerekiyorsa yargı kararına bağlanmasına ihtiyaç var."

Suriye konusunda birçok şeyin konuşulduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:

"Kesinlikle ne Suriye'ye bir müdahale yapılmasını istiyoruz ne de içinde Türkiye'nin bulunacağı müdahaleyi kabul ediyoruz. Böyle bir şey kesinlikle yok. Çünkü Türkiye içindeki bazı siyasetçiler ve bazı ülkeler, Türkiye'nin Suriye'deki olaylara fiilen müdahalede bulunacağını söylüyor, külliyen yanlıştır. Böyle bir şey mümkün değil, düşünülmüyor. Hükümet sözcüsü olarak ifade ediyorum, biz söyleyerek, yardımda bulunarak hareket ediyoruz. Suriye'deki olayların yöneticisi falan değiliz. Suriye'nin iç meselesidir. Yeter ki yönetim hak talebinde bulunanlara karşı silah kullanmasın, reformları bir an evvel yapsın, seçimlere gidilsin, demokrasi güçlensin, katılımcılık biraz daha fazla olsun, bütün muhalif unsurlar da parlamentoda temsil edilsin, halkın istediği bu. Bu isteklere karşı, tankları, topları kullanmayın. 'Kullanırsanız kendi halkınızla harp etmiş olursunuz' diye konuşuyoruz. Onun dışında ne asker göndereceğiz ne müdahale edeceğiz ne de başkalarının müdahalesine izin ve imkan tanıyacağız. Çünkü bir dış müdahale olursa sadece Suriye'de değil bölgede büyük parçalanmalar olabilir. Çünkü Suriye'deki olayların şu ya da bu şekilde yönlendirilmesinde etnik unsurların yanı sıra mezhepsel bazı dayanışmalar da var."