Gazeteciler.com'un haberine göre Ergenekon'la ilgili detaylı haberler veren gazeteler "yandaş medya" olmakla suçlanıyor. Öyle ki, Eregenekon haberleri yüzünden Turgay Ciner'in sahibi olduğu Habertürk, Doğan Grubu'na ait Radikal'i bile "yandaş medya" sınıfına soktu.
Ergenekon'a mesafeli duran, haberleri iç sayfalarda görmeyi daha uygun bulan medya ise (Doğan Grubu) iktidarın cephe aldığı gazeteler ve televizyonlar olarak isimlendirildi.
Medya işte böyle ikiye bölündü.
Mesela, Hürriyet'te, Milliyet'te veya Cem Uzan'ın emrindeki star'ta soruşturmalar gizli olsa da, ele geçirilen (!) kayıtlar iri puntolarla gazetelerin tepesinde yer alırken, hiçbir sakınca görülmyordu eskiden.
Ama şimdi her şey daha farklı. Çünkü bu haberleri yapanlara "yandaş medya" sıfatı takılıyor ve yayımlanan haberlerin iktidar kanadı tarafından sızdırıldığı iddia ediliyor.
Bir kaç gün önceydi, star, Taraf, Sabah ve Yeni Şafak'ta aynı başlık vardı:
-7 Temmuz kaos planı!
Bu gazeteler, Ergenekon çetesinin planlarını ele geçirmiş ve tüm ayrıntılrıyla okurlarına duyurmuştu.
Bir gün sonra, bu haberlerin içeriği hiç tartışılmadı, "iktidara uzak" gazeteler ve gazeteciler tarafından. İktidarın "yandaş medya"ya bilgi sızdırdığı daha çok konuşuldu. Çok çok önemli bir haber için, daha da vahim bir iddia ortaya atılmıştı:
Başlıklar tek merkezden atılıyor!
Bu iddiayı Emin Çölaşan, Mustafa Balbay ikilisi bugün ART televizyonunda da gündeme getirdiler.
Peki öyle miydi gerçekten?
Tarih 13 Temmuz 2008.
Hürriyet, Sabah ve Star'ın manşeti aynı:
-Kod numaralı 20 gizli tanık.
Hürriyet bugün, "yandaş medya"nın safında yeralmıştı.
Başlık aynı...
Tek merkezden yani!
Ne dersiniz, Hürriyet "yandaş medya" mı oldu?
Yoksa bu bir tesadüf müydü?