İbrahim Karagül'ün yazısından bir kesit:
Ertuğrul Özkök bu küfürleri okuyor mu?
Konu Hürriyet'ten açılmışken talihsiz bir not daha aktarayım. Hürriyet gibi bir gazetede köşe işgal eden bir kişinin, bu köşeyi sürekli küfür ve hakaretlerle doldurmasına nasıl göz yumulur bilmiyorum. Şahsıma duyulan hazımsızlığın bu şekilde ifade edilmesi, öncelikle o gazete için küçük düşürücü bir durum. Bu yüzden notu Hürriyet Yayın Yönetmeni için yazıyorum söz konusu şahsa değil.
Sanıyorum benimle ilgili ondan fazla yazı yazıldı aynı köşede. On beş de olabilir. Neden bir kişi için bu kadar yazı yazılır anlamış değilim. Ben o gazete için neden bu kadar önemliyim, onu da anlamıyorum. İlk başlarda isim veren, sonradan isim vermeden çirkefliklerle dolu cümleleri sıralayan kişi bir “köşe yazarı.” Küfürlerle, çirkinliklerle dolduruyor köşesini ve bunun karşılığında da para alıyor.
Böyle bir yazarın Hürriyet gazetesine ne katkıda bulunduğunu bilmiyorum, küfretmenin para ettiği bir gazete mi Hürriyet? Yazıların, gazetenin ağır başlılığına, ciddiyetine zarar verdiği bilindiği halde, hiç kimsenin tahammül edemeyeceği hakaretlere sayfalarını açması bir talihsizlik gerçekten.
En son yazıda kullanılan ifadeler şunlar mesela:
Sicilli ajan-provokatör 'yorumcu' (!), meczûp, küstáh, kuş beyinli, ahmak, geri, köksüz, ebleh, cahil, işkembe-i kübradan atan, bir yerine tütsü yak, canın cehenneme ve Türk basınında hiç kimsenin hazmedemeyeceği, kullanamayacağı, yazdığı gazetenin itibarını sarsmayı göze alamayacağı boyutta çirkin ifadeler… Hınç, hazımsızlık örnekleri.
Bunlar hiç anlamadığı bir konuyla ilgili tek bir yazısında geçen küfürler. Sorunlu biri mi yoksa özel bir vazife gereği mi yazıyor bilmiyorum ama Hürriyet gazetesinin sayfalarında yer alıyor bu ifadeler. Ertuğrul Özkök okuyor mu, hazmedebiliyor mu bunları acaba!!
İbrahim Karagül - Yeni Şafak