FETÖ'nün siyasi ayağı tartışması gündemdeki yerini koruyor. AK ve CHP birbirlerini FETÖ'nün siyasi ayağı olmakla suçluyor.
Bir dönem FETÖ’nün içinde önemli görevler üstlenen Hüseyin Gülerce, başlıklı "Mesele, siyasî ayak tartışması değil…" köşesinde "Tartışma yok şer cephesinin saldırısı var" diye yazdı.
Siyasi ayak tartışması gündemi değiştirmekten ibaret
17-25 Aralık FETÖ yargı darbe girişiminden sonra bu yapıyı terkeden Gülerce, İlker Başbuğ ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı:
"İhanet içendedirler, çünkü hain belli; FETÖ... İhanetin ortayla çıktığı tarih belli; 7 Şubat 2012, MİT krizi. Bu tarihten itibaren 15 Temmuz’a giden yolun taşlarını döşeyenler de belli, Kılıçdaroğlu CHP’si ve TSK’daki cuntacılar. Hal böyle olunca “siyasî ayak tartışması” bir şaşırtmacadan, gündemi değiştirmekten ibaret."
Meselenin siyasî ayak tartışması olmadığını savunan Gülerce, darbe ihtimalinin yeniden konuşulmaya başlandığına dikkat çekerek yazısına şöyle devam etti:
CIA'nın yan kuruluşunun raporunda darbe fısıldandı
"İşte ABD Savunma Bakanlığı’na araştırma raporları ve analizler hazırlayan RAND Corporation’ın son raporunda, “ABD, Erdoğan’a karşı muhalefetle iş tutmalıdır” deniyor.
YAŞ’ın, önceden asker ağırlıklı bir yapıdayken şimdi sivil ağırlıklı bir yapıya dönüşmesinden duyulan rahatsızlığın altı çiziliyor.
Askeriyede orta kademe subaylar arasında rahatsızlık olduğu ve “bir darbenin, yeni sivil-askeri yapıdan ve Akar’ın uygulamalarından rahatsız olanlar tarafından yapılabileceği” iddia ediliyor.
Hala FETÖ’cülere ağıtlar düzen vicdansızlar; darbeden bahsediliyor, darbeden…
15 Temmuz’un ardındaki ABD, yeni bir darbe ihtimalini fısıldarken, “FETÖ’nün siyasî ayağı” tartışmasının, İlker Başbuğ ve Kılıçdaroğlu tarafından açılması tesadüf mü?
Bir savaş var. Bu savaşta arada durulmaz, “bırakın tartışmayı” denmez.
Tartışma yok, şer cephesinin saldırısı var. Yerini belli etmeyen, başka hesapların içinde demektir…