Huzurda hazırsanız huzurlusunuz

Mehmet GÖKTAŞ

Bugün Receb-i Şerifin ilk günüdür. Her bir mümin için ve bütün bir İslam âlemi için huzura vesile olur inşaallah.

Aslında Hazret'in huzurunda hazır olmak için belirli günleri ve vakitleri beklemeye gerek yoktur. O'nun belirli kabul günleri var da onun dışında kapısı kapalı diye bir şey yoktur. Her dem açıktır onun kapısı.

Bir de, hangi kapıya varırsanız varın mutlaka size ‘niye geldiniz?' denilir. Sadece O'nun kapısıdır ki orada; ‘niye gelmediniz?' denilir.

Huzur mevsimine girmiş bulunuyoruz. Huzuru yakalamaya çalışmalıyız.

Huzur, bu dünyada herkesin hasretle aradığı bir şeydir. Huzur istemeyen birisini gösterebilir misiniz? Saadetten, mutluluktan çok daha somut bir güzelliktir huzur. Öncelikle bu dünyadadır, aynı zamanda öbür tarafta.

Şurası bilinmelidir ki, Allah ile beraber olmayanlar, olamayanlar asla huzur bulayacaklardır. Bunun en geniş anlamda ‘zikir' kelimesi ifade eder. Zikir, Allah'ı hatırlamaktır, aklımıza getirmektir, dilimizle telaffuz etmektir. Aslında zikir, daha önce bilinen bir şeyi hatırlamaktır. Biz Rabbimizi ta yaratılışımızdan biliriz, o kendisini bizim fıtratımıza kodlamıştır. Zaten bundan dolayı bizim bu eylemimizin adı zikirdir, hatırlamaktır.

Biz yine huzur kelimesine, o Hazret'in huzurunda hazır olma meselesine dönelim.

Bir insan huzurda hazır ise çok büyük bir konumda demektir ve dolayısıyla huzurludur.

Huzurda hazır olmadıkları halde huzur arayanlar boşuna aramaktadırlar, bulamayacaklardır.

Bugün insanlık alemi huzursuzdur. Öyle ya, hem O'nun huzurunda hazır olmayacaklar hem de huzurlu olacaklar, hiç olacak şey midir?

Siyasi ve sosyal gündem nasıl seyrederse etsin bizim huzurumuzu temin etmek öncelikle kendimizin elindedir. Başkalarının yaptıkları, bizim dışımızda cereyan eden olaylar, bizim hiç bir katkımız olmadan akıp gitmekte olan bir dünya bize huzur veremez.

Huzuru bulamayanlar, huzurlu olamayanlar acaba başkalarını nereye davet edecekler?

Zaten huzur çok net ve berrak bir güzelliktir, insanın gözlerinden okunur. Huzursuzlar da aynı şekilde gözlerden okunur.

huzur mevsimini iyi değerlendirelim, bunun için de iyi bir giriş yapalım vesselam.

Bugün Receb-i Şerifin ilk günüdür. Her bir mümin için ve bütün bir İslam âlemi için huzura vesile olur inşaallah.

Aslında Hazret'in huzurunda hazır olmak için belirli günleri ve vakitleri beklemeye gerek yoktur. O'nun belirli kabul günleri var da onun dışında kapısı kapalı diye bir şey yoktur. Her dem açıktır onun kapısı.

Bir de, hangi kapıya varırsanız varın mutlaka size ‘niye geldiniz?' denilir. Sadece O'nun kapısıdır ki orada; ‘niye gelmediniz?' denilir.

Huzur mevsimine girmiş bulunuyoruz. Huzuru yakalamaya çalışmalıyız.

Huzur, bu dünyada herkesin hasretle aradığı bir şeydir. Huzur istemeyen birisini gösterebilir misiniz? Saadetten, mutluluktan çok daha somut bir güzelliktir huzur. Öncelikle bu dünyadadır, aynı zamanda öbür tarafta.

Şurası bilinmelidir ki, Allah ile beraber olmayanlar, olamayanlar asla huzur bulayacaklardır. Bunun en geniş anlamda ‘zikir' kelimesi ifade eder. Zikir, Allah'ı hatırlamaktır, aklımıza getirmektir, dilimizle telaffuz etmektir. Aslında zikir, daha önce bilinen bir şeyi hatırlamaktır. Biz Rabbimizi ta yaratılışımızdan biliriz, o kendisini bizim fıtratımıza kodlamıştır. Zaten bundan dolayı bizim bu eylemimizin adı zikirdir, hatırlamaktır.

Biz yine huzur kelimesine, o Hazret'in huzurunda hazır olma meselesine dönelim.

Bir insan huzurda hazır ise çok büyük bir konumda demektir ve dolayısıyla huzurludur.

Huzurda hazır olmadıkları halde huzur arayanlar boşuna aramaktadırlar, bulamayacaklardır.

Bugün insanlık alemi huzursuzdur. Öyle ya, hem O'nun huzurunda hazır olmayacaklar hem de huzurlu olacaklar, hiç olacak şey midir?

Siyasi ve sosyal gündem nasıl seyrederse etsin bizim huzurumuzu temin etmek öncelikle kendimizin elindedir. Başkalarının yaptıkları, bizim dışımızda cereyan eden olaylar, bizim hiç bir katkımız olmadan akıp gitmekte olan bir dünya bize huzur veremez.

Huzuru bulamayanlar, huzurlu olamayanlar acaba başkalarını nereye davet edecekler?

Zaten huzur çok net ve berrak bir güzelliktir, insanın gözlerinden okunur. Huzursuzlar da aynı şekilde gözlerden okunur.

huzur mevsimini iyi değerlendirelim, bunun için de iyi bir giriş yapalım vesselam.