Bir haber ulaştı, Yemen’den.. Hûsî’lerin kontörlünde bulunan başkent San’a’da, Yemen’in büyük kabilelerinden Hûsî’lerce tertiblenen bir ‘ezâdârî’ / tâziye (bir ölüm sonrasında veya yıldönümünde yapılan mâtem) merasiminin yapıldığı mekâna yapılan bir bombardımanda 150’den fazla insanın hayatını kaybettiği, 500’ü aşkın da yaralı olduğu açıklandı.
Haberde, ‘Suûdî rejiminin Yemen’deki bir ‘tâziye’ merasimine yaptığı hava saldırısı’ iddiası vardı.
Suûdî rejimi bu iddiayı önce yalanladı. Ancak, daha sonra, ‘konunun soruşturulacağını’ bildirerek, saldırının kendilerince ya da kendilerine destek veren Amerikan güçlerince yapılmış olabileceğini üstü kapalı olarak kabul etmiş oldu.
***
Saldırı, önce, Muharrem mâtemlerine yapılmış gibi bir intiba uyandırdı.
Çünkü, (Hz. Huseyn’le ve Ehl-i Beyt ve yarânının Kerbelâ’da Yezid güçlerince katledildiği 10 Muharrem) Âşûra arefesinde bulunuluyor.
Ancak, Hûsî’lerin İçişleri Bakanı olarak ilan ettikleri kişinin ölen babası için tertiblenen bir tâziye merasimi imiş. Yani, Âşurâ ile ilgisi yok..
Ama, Hûsî’ler de büyük çapta, (caferî olmasalar bile) zeydî şiîler.. (Gerçi, Caferî şiîler, 12 İmam Mezhebi de dedikleri kendileri dışındakileri şiî de saymazlar, o da ayrı..) Bugünlerde Âşurâ mâtemlerine hazırlanıyorlardı.
Özellikle Pakistan ve benzeri yerlerde, bu tâziye / mâtem merasimlerine yıllardır bombalı saldırıların yapıldığı ortada.. ‘İslam’ın saffetini korumak’ adına denilerek, fanatik ve daha çok ‘selefîlik’ adına işlenen bu cinayetler inşaallah bu sene tekrarlanmaz. Tabiatiyle bu saldırılara mukabeleler de oluyor. Ve, İslam düşmanları da bu kanlı tabloları keyifle seyrediyorlar elbette..
***
Evet, bu günler, Hz. Huseyn’in Kerbelâ’da katledişinin yıldönümü.. Dünyadaki şiî müslümanlar bu münasebetle ezâdârî/ mâtem merasimlerine hazırlanıyor.
Sünnî toplumlarda ise, genelde Âşurâ Günü’nün faziletleri üzerine kurulmuş bir ‘âşure tadlısı’ yapma geleneği sözkonusu..
Esasen, sünni kültüründe, hattâ Hz. Peygamber (S)’ in veladet veya rıhlet günleri için bile özel anma merasimlerinin tertib edilebileceği- edilemeyeceği üzerinde ciddî tartışmalar olmuştur ve özellikle rıhlet günü için herhangi bir merasim düzenlenmemektedir.
Şiî müslümanlar ise, zamanla, sadece Hz. Huseyn’in Kerbelâ’da katledilmesi için değil, 12 İmam’ın herbirisi ile Hz. Fâtima ve Hz. Peygamber’in veladet ve rıhlet günleri için de merasimler tertiblemekteler. Hele 12’nci İmam olarak nitelenen ve ‘Beklenen Mehdi’ (Mehdi-i Muntezer) olduğuna inanılan zâtın muhayyel velâdet günü için öylesine görkemli törenler yapıyorlar ki, tasavvurlar ötesi.. ‘Muhayyel veladet günü’ diyoruz, çünkü bazı şiî kaynaklar, esasen 11. İmam Hasan Askerî’nin herhangi bir evlâdının olmadığını da iddia ediyor.
***
Geçen hafta İranlı bir dostla bu konuyu, kendisinin açması üzerine uzun uzun konuştuk.
Zencirle döğünmeli, kafa yarmalı, kanlı tâziyelerin haram olduğunu söyledi. ‘Ama, ulemâ, bu hususta -çok azı müstesna-, sessiz kalmayı yeğliyor, Huseyn mazlum bir şekilde milyonlarca kez daha katlediliyor’ dedi.
Arkasından, bir diğer İranlı dostum da Âşurâ merasimlerinin gerçekte, Hristiyan toplumların âdetlerinden alınan törenler olduğunu gösteren ilginç bir video gönderdi. Bu videoda, Hz. İsâ (aleyhisselam)’ın çarmıhta çektiği acıları kendi nefislerinde hissedebilmek adına denilerek öyle sahneler var ki, şiîlerin yaptıklarıyla sanki bire bir, aynı..
Hristiyan kitlelerce yapılan kocaman salib (haç) taşıma törenleri, zincirle dövünmeler, yaralamalar yerine; ‘alem taşıma’ ameliyeleri, yine zencirle döğünmeler, kafa derisini yarıp yüzü -gözü kana bulamalar.. Hattâ bazı ülkelerde daha da ilkel görüntüler..
Ama bu âdetlerden rahatsız olan şiî Müslümanlar da var.
***
(NOT: Benim adıma bir ‘twitter’ hesabı olduğunu dostların ihbarından öğrendim. Hiçbir şekilde ‘twitter’ hesabım olmadığından, orada yazılanların da benimle hiçbir ilgisinin olmadığını bildiririm. SEÇ)
stargazete