BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ
Van'da Hak Ve Özgürlükler Platformu(VAHÖP) Üyeleri, Başörtüsü Direnişinden Dolayı Gece Yarısı Operasyonuyla Gözaltına Alındı.
Müslüman halka yapılan baskı, şiddet ve yaşam hakkı tanımama taraftarları; Ülke Meclisinin, halkın çoğunluk görüşü doğrultusunda büyük çoğunlukla, gerçekleştirdiği Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile daha da bir şaha kalkmış, Hukuk tanımayarak Müslüman halka yönelik adeta bir linç politikasını uygulamaya sokmuşlardır.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü de, Anayasa Mahkemesinin Başörtüsü yasağının kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliğini iptal kararından çok kısa bir süre sonra kampus alanına başörtülü öğrencileri almama gibi hukuksuz bir uygulamaya imza atarak sözünü ettiğimiz linç politikasına iştirak etmişti. Bunun üzerine Van Hak Ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) üyeleri ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri de uygulamaya sokulan bu hukuksuz, antidemokratik ve insanlık dışı uygulamanın son bulması için dört gündür devam eden bir eylem sürecini başlatmışlardı. Eylemler, tamamı ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğünün bu haksız ve de hukuksuz uygulamasının son bulması için yasal sınırlar içerisinde demokratik tepkiyi ortaya koymak şeklinde olmuştur. Eylem sürecinde hiçbir taşkınlık olmamıştır.
Hal böyle iken sözde bir öğrencinin ihbarı üzerine ''Eyleme katılmayanları tehdit etme'' gibi asılsız ve de mesnetsiz bir suçlama ile Van Emniyeti Terörle Mücadele Şubesinin gece yarısı baskınlarla, Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkan ve üyelerine yönelik gözaltına alma gibi hukuksuz uygulamalarına bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak, İçişleri Bakanlığının müdahale etmesini bekliyoruz.
Kamuoyu; Hak ve Özgürlüklerin genişletilmesi uğruna bedel ödettirilerek, hakkında kapatılma davası açılan AK Partinin, İçişleri Bakanlığına bağlı memurlarının, Müslüman halka yönelik bu hukuksuz tavır ve uygulamalarının devam etmesine seyirci kalıp kalmayacağını merakla izleyip beklemektedir. Toplumsal talepleri her ne pahasına olursa olsun göz ardı edenler, sadece sandıklara gömülmeyecekler aynı zamanda gönüllerden de silinmeye mahkum olacaklar. Halkların iradesi görevini layıkı ile yerine getirmeyenlerin yerine daha iyisini ortaya çıkarmaya muktedirdir.
İNSAN-DER olarak, nerde bir insan hak ve özgürlüğü ihlali varsa orada olmak ve nerde bir mazlum varsa onun yanında olmak için varız. Dün Şemdinli'deydik, ertesi gün özgürlük yürüyüşünde. Dün Sanat Sokağında Hak Ve Özgürlükler için bağırıyorduk, ertesi gün mazlum Filistinli kardeşlerimize yardım için sokaktaydık. Dün Peygamberimiz Hz. Muhammed S.A.V.'e hakaret edenleri tel'in için sokaktaydık, ertesi gün Hukuk dışı, insanlık dışı muameleye tabi tutulan kızlarımız ve bacılarımız için Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampusunda. Yarın da nerde ,nasıl ve kimden gelirse gelsin zalimin karşısında ve de mazlumun yanında yer alacağız. Haktan ve Hukuktan yana olan bu tavrımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Hiçbir güç ve baskı, bizi yıldıramayacak, yapmamız gerekenleri yapmaktan alıkoyamayacaktır.
Öğrenci kardeşlerimize yönelik Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğünün bu insanlık dışı tutumunu kınıyor, yaptıkları bu yanlış uygulamadan bir an önce dönmelerini bekliyoruz. Gerek Dernek Başkanımızın gerekse diğer Sivil Toplum Örgütlerinin üye ve Yönetim Kurulu üyelerinin ve de öğrencilerin tabi tutuldukları bu haksız ve de mesnetsiz gözaltı alma olayına da bir an önce son verilmesini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.13.06.2008
İNSAN-DER YÖNETİM KURULU