Erbil yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere ABD, İngiltere, Almanya ve uluslararası toplumun iptal çağrılarını dikkate almaksızın, 25 Eylül'de gayrimeşru referandumu gerçekleştirdi. Referandumun ardından büyük bir kriz içine giren Erbil yönetimi, telafisi uzun zaman alacak ciddi kan kaybı yaşıyor.
Bağdat'taki merkezi yönetim, referandumu gerekçe göstererek "somut yaptırım kararları" aldı. Erbil yönetimi yaklaşık 3 yıl elinde tuttuğu Kerkük vilayeti başta olmak üzere, tartışmalı bölgelerin yüzde 95'ini, memur maaşlarını temin ettiği petrol gelirinin önemli kısmını kaybetti.
Havalimanlarının kontrolünü Bağdat yönetimi ele geçirdiği için uluslararası uçak seferlerinden olan Erbil yönetimi ayrıca, muhalefet çizgisinde yer alan iki siyasi partinin koalisyon hükümetinden çekilmesiyle de sarsıldı.
HAVALİMANLARI ULUSLARARASI UÇUŞLARA KAPATILDI
Irak başta olmak üzere dünyanın önemli gündem maddesi olan referandumun düzenlenmesinden 4 gün sonra Irak Sivil Havacılık Kurumu, Erbil ve Süleymaniye havalimanlarındaki uluslararası uçak seferlerini ilk etapta 2 ay askıya aldı.
Havacılık kurumu sefer yasak süresinin dolmasından sonra bunu 28 Şubat 2018'e kadar tekrar uzattığını açıkladı.
Her iki havalimanında iç hatların yanı sıra Bağdat'ın onayıyla "diplomatik, askeri ve insani yardım" için uçak seferleri yapılabiliyor.
Havalimanları uluslararası uçuşlara kapatıldığı için Fransa ve Almanya'da üst düzey temaslarda bulunan IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, Bağdat üzerinden değil, Türkiye üzerinden söz konusu ülkelere gitmişti.
Erbil Havalimanı Müdürü Talar Fakir, AA muhabirine daha önce yaptığı açıklamada Erbil’den günde yaklaşık 5 bin kişinin 60 seferle yurt dışına seyahat ettiğini belirterek, kargo bölümü dahil olmak üzere tüm uçuşların iptal edilmesi halinde günlük zararlarının yaklaşık 350 bin doları bulacağını söylemişti.
KERKÜK VE TARTIŞMALI BÖLGELERİN YÜZDE 95'İNİ KAYBETTİ
Bağdat yönetimi, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıktığı Haziran 2014'ten bu yana IKBY'nin elinde tuttuğu bölgelerde tam hakimiyeti sağlamak için 15 Ekim'de operasyon başlattı.
Kürt partiler arasında büyük tartışmalar ve çatlaklara sebebiyet veren operasyondan bir gün sonra Peşmerge güçleri çatışmasız bir şekilde Kerkük vilayeti başta olmak üzere, Diyala, Salahaddin ve Musul'daki tartışmalı bölgelerden çekildi.
IKBY Tartışmalı Bölgelerden Sorumlu Bakanı Nasraddin Said, Irak ordusu, federal polis ve Haşdi Şabi'den oluşan ortak güçlerin 16 Ekim'de Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere düzenlediği operasyon sonucunda Peşmerge'nin bu bölgelerin yüzde 95'inden geri çekildiğini ifade etmişti.
Bu çekilmeyle birlikte referandumdan büyük beklentiler içerisinde olan Erbil yönetimi büyük bir hezimete uğradı. Çatışmalar nedeniyle, yaklaşık 168 bin Kürt, iç göçmen statüsüne düşerek, Erbil ve Süleymaniye'ye sığındı.
ERBİL, PETROL GELİRİNİN YÜZDE 60'INI KAYBETTİ
Irak'ın zengin petrol kenti Kerkük'ü 3 yıl boyunca elinde tutan IKBY, vilayet sınırları içerisinde yer alan 5 önemli petrol kuyusunun ikisinden günlük ortalama 300 bin varil petrolü, boru hatlarıyla Türkiye üzerinden Ceyhan Limanına sevk ediyordu.
Ancak, Erbil yönetimi Peşmerge'nin Kerkük'ten çekilmesinden sonra Bay Hasan ve Havana Petrol kuyularından çıkarılan 300 bin varil petrolü de kaybetti.
IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, birkaç defa düzenlediği basın toplantısında Kerkük'ten çekilmeden önce günlük ortalama 550 bin varil petrol ihraç ederken, bu sayının şu anda 250 bin civarında olduğunu belirtti. Başbakan Barzani petrol gelirlerinin yarı yarıya düşmesiyle ciddi mali krizle karşı karşıya olduklarını dolaylı olarak kabul etti.
IKBY BAŞKANI BARZANİ GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ
Referandumun faturasını ağır ödeyen kişilerden biri de Mesud Barzani oldu. Referandumun öncüsü ve mimarı olarak bilinen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkanı Barzani, istediğini elde edememesi, Kerkük'te yaşanan hezimet ve komşu ülkelerin ciddi tavrından sonra 12 yıl boyunca yürüttüğü başkanlık görev süresinin uzatılmasını reddedip, görevinden ayrıldı.
Barzani'nin siyaset sahnesinden kısmen de olsa çekilmesi Kürtler nezdinde büyük bir siyasi kayıp şeklinde yorumlandı.
İRAN, 4 SINIR KAPISINDAN 3'ÜNÜ KAPATTI
İran, hem Irak merkezi hükümeti hem de IKBY ile toplamda bin 450 kilometrelik sınır hattı üzerinde 9 gümrük kapısına sahip.
IKBY ve İran arasında Süleymaniye vilayetinde Pervezhan, Başmak, Seyranbend ile Erbil vilayetinde Hacı Omeran olmak üzere 4 sınır kapısı bulunuyor. Sınır kapılarının hepsi uluslararası olup hem ticari hem de yolcu geçişleri için kullanılıyordu.
Irak merkezi hükümetinin talebi üzerine Pervezhan Sınır Kapısı dışında diğer 3 gümrük kapısı hem ticari hem de insani geçişlere kapatıldı.
TURİST SAYISI YÜZDE 90 AZALDI
Terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarına rağmen önemli bir turist potansiyeline sahip olan IKBY, yaşanan güvenlik sorunları ve siyasi krizle, uçak seferlerinin askıya alınmasıyla bu sektörde de ciddi kan kaybetti.
Irak'ın birçok kentinden olduğu gibi İran ve Türkiye'den de turist çeken bölgede ciddi bir düşüş yaşanıyor.
IKBY Turizm Kurulu Sözcüsü Nadir Rosti, Erbil, Süleymaniye ve Duhok'taki turist sayısının son üç ayda yüzde 90 düştüğü bilgisini vererek bunun da bölge ekonomisine kötü yansımalarının olduğunu söyledi.
Rosti, bölgedeki birçok otel ve turistik işletmenin geçici olarak kepenk kapattığını ve çalışanlarını da işten çıkardığını ifade etti.
HÜKÜMET KARŞITI GÖSTERİLER PATLAK VERDİ
Referandum sonrası hem toprak hem de önemli mali gelirlerini kaybeden Erbil yönetimi, bu sefer kesintili maaşların ödenmesinde sıkıntı yaşamaya başladı.
Süleymaniye'de 18 Aralık'ta başlayan hükümet karşıtı gösteriler kısa sürede kitlesel gösterilere dönüştü.
Irak merkezi hükümetinin 2014 yılından bu yana göndermediği bütçeden dolayı maaşlarını tam alamayan memurlar, petrol gelirlerinin de yarı yarıya düşmesiyle meydanlara çıktı. Çıkan olaylarda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 5 gösterici hayatını kaybetti, 90'dan fazla kişi yaralandı.
SİYASİ KRİZ, İKİ PARTİNİN HÜKÜMETTEN ÇEKİLMESİNE YOL AÇTI
Hükümet karşıtı gösterilerin devam etmesi ve daha önce de çeşitli sebeplerle meydana gelen siyasi kriz daha da derinleşti.
Koalisyon hükümetinde yer almalarına rağmen muhalif duruşlarıyla bilinen Goran (Değişim) Hareketi ve İslami Toplum Partisi (Komel) geçen hafta hükümetten çekildiklerini duyurdu.
Barzani'nin KDP'sine bu hassas süreçte destek veren Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) ise hükümetten çekilmek yerine 15 günlük süre tanımıştı.