İlahi ! Güzel İsimleri'nden Kalbime ve Kalıbıma...

İlâhî! Bana gereken odur ki, dünya da, ukbâ da elimden gitse veya bütün kâinat benim olsa, yine de hiç aldırmamalıyım...

İlâhî! Bana gereken odur ki, dünya da, ukbâ da elimden gitse veya bütün kâinat benim olsa, yine de hiç aldırmamalıyım.


Çünkü Sen, benim Rabbim'sin, Yaratıcım'sın ve İlâhım'sın ya! Ve ben de, Sen'in mahlûkun ve eserinim ya! Nihayetsiz isyanım ve nihayetsiz uzaklığım kereminle aramda bağ bırakmamış olsa da, Sen'inle hâlâ bir bağım ve Sana bağlılığım var: evet, Sen'in mahlûkun ve kulun olmam lisanıyla yalvarıyorum:

Ey Yaradanım, ey Rabbim, ey Rızkımı Veren, ey Mâlikim, ey Beni Şekillendiren, ya İlâhî! Sonsuz Güzel İsimler'in ve İsm-i A'zam'ın hürmetine, baştan sonra hikmet dolu ve doğruyu yanlıştan, hakkı bâtıldan ayıran Kur'ân hürmetine, Habîb-i Ekrem'in hürmetine, Kelâm-ı Kadîm'in hürmetine, Arş-ı A'zam'ın hürmetine, bin kere bin Kul Hüve'llahü Ehad hürmetine Sen'den istiyorum. Ya Allah, ya Rahmân, ya Hannân (yaratıklarını sonsuz şefkatle gözeten), ya Mennân (eşsiz ve sonsuz iyilik sahibi), ya Deyyân (mutlak hâkim; iyiliğin de, affa uğramamış kötülüğün de karşılığını veren)! Bağışla beni ey Ğaffâr (bağışlaması pek bol), ey Settâr (ayıpları örten), ey Tevvâb (tevbeleri cömertçe kabûl eden), ey Vehhâb (karşılıksız ve pek bol veren)! Günahlarımı, hatalarımı affediver ey Vedûd (sonsuzca seven ve sevilen), ey Raûf (acıması ve merhameti pek çok), ey Afûv (günahları, hataları affediveren), ey Ğafûr (günahları, hataları bağışlayan)!

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim