SESAM"ı, MESAM"ı biliyorsunuz. Biri sinema eser sahipleri, diğeri müzik eser sahipleri ile ilgili meslek birliği.
Merkezi Ankara.. Meslek birliğinin kuruluş statüsü, Ankara Valiliği"nin 01.09.1986 gün ve 065.051/4979 sayılı yazıları ile onaylanmış ve birlik tüzel kişilik kazanarak 12.01.1987 tarihinden itibaren faaliyete geçmiştir. Yani nerede ise 22 yıl olmuş kurulalı.
Bir de İLESAM var.. Yakın zamana karar başkanlığını İhsan Işık yapıyordu. Şimdi Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı Eski Başkanı Prof.Dr. Vahid Bıçak..
İLESAM "Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği"nin kısa yazılışı.. Adından da anlaşılacağı gibi, edebiyat eser sahipleri ve ilim adamları, yani profesör, doçent, doktorlar, yüksek lisans sahipleri bu birliğe üye olabiliyor. Bir de basın yayın kuruluşlarının bu birlikle sözleşme yapmaları sözkonusu..
İLESAM "bilim ve edebiyat eseri sahibi olan üyelerin mali ve manevi haklarını korumak" üzere 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"yla kurulmuş ilk meslek birliği olma özelliğini taşıyor..
Gazeteciler, dergi yazarları, sonuçta telif eser sahibi herkes, hatta telif eser sahiplerinin varisleri bir şekilde bu birliğe üye olarak haklarının korunması konusunda çalışmalar yapabiliyorlar..
Bizde isteme ve şikâyet etme çok yaygın, ama sorumluluk almaya gelince iş, ortada kimse yok.
"Hak arama işinde en etkili kuruluşlar hangileri" derseniz; ilim adamları toplumun ufkunu aydınlatır değil mi, basın haber verir, edebiyat adamları, "toplumun haykıran sesi"dir.. "Bu konuda asıl sorumluluk STK"lara düşmektedir" denir..
"Peki İLESAM"ın kaç üyesi var" derseniz, olması gerekenin 50"de biri bile değil.. Bilim adamları kendi haklarını savunmak için bile bir araya gelmiyor. Basın da öyle.. Edebiyat adamları da..
İster internet mediası olsun, ister radyo-tv ya da yazılı basın, yerel, bölgesel, ulusal yayın kuruluşları olsun bu birliğe üye olabilirler..
Üye olmak için internetten www.ilesam.gov.tr"ye girerek üyelik işlemlerini gerçekleştirebilir, bu birlik hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirler..
İLESAM"ın birçok bölgede örgütlenmesi tamamlanmış değil. Şubeler açılması lazım. Hayata geçirilecek daha birçok proje var. Ama önce üyelik işinin bir seviyeye gelmesi lazım tabiî..
Şu günlerde İLESAM, Kültür Bakanlığı ile ortak bir proje yürütüyor, korsanla mücadele ve telif haklarının korunması konusunda. Üniversiteler ve yerel yönetimlerle bu alanda işbirliği ve eğitim seminerleri düzenleniyor. Üniversiteler ya da belediyeler; diğer STK"lar, yerel yönetim ve üniversite işbirliği ile de olabilir, bölgedeki ilgili kişi ve kuruluşları bilgilendirmek için bu eğitim seminerlerinin bölgelerinde verilmesini sağlayabilirler..
Yerel yönetimlerin zabıta birimleri bu konuyla ilgili. Onların da bu konuda ciddi anlamda bilgilendirilmeleri gerek. Yargı mensuplarının bu alanda bilgilendirilmesi şart. Onun için bu seminerler büyük önem taşıyor..
Malesef entellektüel mülkiyet hakları konusunda büyük bir boşluk var. Bilgi yok, disiplin de.. Bu alanda bir düzenleme olmadığı sürece eser sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmaları zor..
Bütün bunları devlet eliyle değil, hak sahiplerinin kendileri bir araya gelerek takip etmesi gerekiyor.. Elbette devlete, yerel yönetimlere düşen sorumluluklar var, ama önce eser sahiplerinin kendi haklarına sahip çıkmaları gerekiyor..
Bana kalırsa İLESAM"ın başarısı ve etkin olarak süreçte yer alması, sorunun çözümü konusunda ciddi bir baskı oluşturacaktır.
Basının ve bilim adamlarının bu işe sahip çıkmalarının önemi büyük..
Malesef basında ciddi bir örgütlenme boşluğu var. Doğru düzgün sendikalaşma, yok denecek kadar az. Cemiyetler fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremiyor. Basın Konseyi de öyle.. İLESAM bunlar arasında daha etkin bir rol üslenebilir..
Eğer Bıçak bu işi başarabilirse gerçekten büyük bir iş başarmış olacak. 2009 üye sayısı ve örgütlenme için bir geçiş dönemi olacağa benziyor..
Üyelik şartı uygun olan herkesin üye olması, kendisi üye olurken, tanıdığı çevresindeki diğer kişilerin de üye olmasını sağlaması gerek..
Gazze, Ergenekon derken hayat geçip gidiyor.. Bazı şeyler ihmale gelmiyor.. Kuşkusuz, ülkemizde, bölgemizde, dünyada olup biten şeylere ilgisiz kalamayız. Ama bu yapmamız gereken bazı işleri ertelememizin bahanesi olamaz.. Örgütlü ve duyarlı bir toplum olmak için birçok şeyi aynı anda başarmamız gerekecek..
Benden söylemesi..
Selam ve dua ile..
vakit