Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile yeni bir 3 yıllık stand-by anlaşmasına ilişkin müzakelere rehberlik edecek ilkeler konusunda mutabık kaldıklarını ancak iki tarafın henüz bir ön anlaşmaya varmadığını söyledi.
Şimşek, ABD'nin borsa ve finansal çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal ile yaptığı söyleşide, Türkiye'nin, IMF'den müzakerelerde "esnek" olmasını arzuladığını belirtirken kredinin miktarı konusunda ise bilgi vermedi.
KOŞULLARA DİKKAT
Bakan Şimşek, Londra'da yapılan G-20 zirvesinde IMF'ye daha çok kaynak verildiği ve daha esnek bir takım araçlarıyle donatılması gerektiği söylendiğini anımsatarak "IMF'nin, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu olağanüstü koşulları dikkate alarak daha az katı ve daha çok makul olacağını umuyoruz" dedi.
IMF ile müzakerelerde yapılacak zor pazarlıkların bulunduğunu, bunun bitmesinin de ayın sonuna kadar alabileceğini belirten Şimşek, anlaşmanın henüz sonuçlandırılmadığını da söyledi.
MALİ AÇIK AZALACAK
Mehmet Şimşek, Ocak'ta yapılan müzakerelerde Türkiye'nin, mali açığını GSYİH'ya oranı olarak yüzde 0.7-0.8 arasında azaltmayı kabul ettiğini anlattı. IMF'nin Türkiye'nin vergi denetim ve tahsilat sistemlerini yeniden tesis etmesi için ısrar ettiğini kaydeden Şimşek, Türkiye'de vergi gelirlerinin, kişisel ve kurumsal gelir vergilerinin yerine, satış ve diğer tükekim vergilerine fazla dayandığını da kaydetti.
BÜTÇE AÇIĞINI BÜYÜTEMEYİZ
Bakan Şimşek, ABD, Çin ve Batı Avrupa ülkelerinin, daralmadan çıkmak için mali teşvikler ve bütçe açığı artıracak harcamalara başvurduklarına işaret ederken Türkiye için bu seçeneğin bulunmadığını belirterek 68 milyar dolarlık döviz rezervi bulunan Türkiye'nin böyle bir stratejiyi finanse edemeyeceğini vurguladı. "Karamsarlık bulaşıcıdır" diyen Şimşek, IMF'den alınanacak bir kredinin "dış finansmana ilişkin kaygılarını gidermeye yardımcı olacağını" sözlerine ekledi.