The Independent gazetesinin kıdemli Ortadoğu yazarı Robert Fisk, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına çarpıcı bir makaleyle tepki gösterdi.
İngiliz Gazeteci Trump'ın Kararını Eleştirdi
Fisk, karardan hemen önce kaleme aldığı yazıda, “Barış süreci artık hayallerimizde bile var olmayacak” dedi. Trump’ın Filistinlilerin umudunu bile ellerinden aldığını söyleyen Fisk, bu adımı ‘basbayağı delilik’ diye niteledi.
Fisk’in yazısı şöyle:
‘DELİ BAŞKAN…’
Felaket getiren üç Ortadoğu savaşının ortasında, Amerikalıların büyükelçiliklerini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımalarından daha provokatif, tehlikeli – veya basbayağı delilik olan – bir şeyi tahayyül etmek zor. Bununla birlikte Donald Trump’ın yapmayı düşündüğü şey tam da bu. Bir şekilde bunu beklememiz gerekirdi: Deli başkanlar delice şeyler yapar.
Ama peki Beyaz Saray’da onu dizginleyebilecek kimse yok mu? Trump’ın Ortadoğu’daki sağ kolu olduğu söylenen (damadı) Jared Kushner bile mi bunu yapamıyor? Ya da Kushner son skandalına sesini çıkaramayacak kadar mı boğuldu? (Newsweek’in ortaya çıkardığına göre Kushner, mali kayıtlarını hükümetin Etik Ofisi’ne beyan ederken, Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi kolonilerini fonlayan bir vakfın yöneticilerinden birisi de olduğunu söylememiş.)
‘ETNİK İHTİLAF’ RİSKİ
Elçilik sadece sembolik bir adım değil. Bu, ABD’nin Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar için kutsal olan Kudüs kentini İsrail devletinin başkenti olarak tanıdığı ve Filistinlilerin kenti hiçbir zaman paylaşamayacağı anlamına geliyor. -‘Devlet adamları’ içinde yaşadıkları hayal dünyasında bundan hâlâ söz ediyor olsa da- önce İsraillilerin, sonra Filistinlilerin, sonra da Amerikalıların yıllar önce terk ettiği saçma ‘barış süreci’ artık hayallerimizde bile var olmayacak.
Macron’dan Erdoğan’a, Suudilerden AB’ye ve tabii ki zavallı Filistinlilere kadar herkesin Trump’ın potansiyel kararını eleştirmesinin ve kınamasının sebebi de bu. Eğer ABD elçiliğini taşıma yönündeki yasayı her altı ayda bir yapılması gerektiği gibi ertelemezse, Filistin liderliğinin deyimiyle, bir ‘etnik ihtilaf’ riskini alacak.
‘ETKİLERİ TÜM DÜNYAYA YAYILACAK’
Ortadoğu’da çıldırmış bir Beyaz Saray’ı bile meşgul edecek kadar çok savaş yok mu? Trump Sünni-Şii ihtilafında uzun zaman önce Sünnilerin tarafında yerini almıştı ama şimdi her iki tarafı da öfkelendirerek durumu kızıştırma riskini alıyor. Arapların hepsi şunu biliyor – birçok İsrailli de buna katılıyor- ki, Başkan Trump fos. Fakat elçiliğin taşınmasının veya Trump’ın Kudüs’ü gerçekten de İsrail’in başkenti olarak kabul etmesinin devasa boyutta etkileri olacak. Bu durum Araplara, Müslümanlara ve Hristiyanlara, ikinci en kutsal kentlerinin kendilerine değil de İsrail Yahudilerine ait olduğunu söyleyecek. İranlılara da aynı mesajı verecek. Dünyanın tüm Müslüman kentleri için aynı anlama gelecek.
‘SUUDİLER SİLAH ALIMINI KESEBİLİR’
Trump Riyad’da yeni bir sıcak karşılama ve geleneksel kılıç dansı bekleyebilir mi? Eğer Kudüs’ü İsraillilere verirse, Suudiler bütün o milyarlarca silahı ABD’den almayı tercih eder mi? Müslümanlar genel olarak, Arabistan’da doğan Peygamberlerinin Kudüs’e cennetten indiğine inanıyor.
Bu karar Batı’da, Washington’la AB arasındaki ilişkiyi iyice bozacak; Kanada-Amerika ilişkilerine zarar verecek ve meşhur ‘barış süreci’ne hâlâ sevinçle inanan AB pek tabii ki kendi elçiliklerini de Kudüs’e taşıyarak yanıt vermeyecek. Kudüs’te tabii ki Avrupa konsoloslukları var ama Doğu Kudüs ve Batı Şeria için, İsrail değil.
‘UMUDU BİLE ELLERİNDEN ALDI’
Bibi Netanyahu ve sıradışı biçimde sağcı hükümeti pek tabii ki mutlu olacaktır; zira bu karar bizim hâlâ tuhaf biçimde ‘yerleşim’ dediğimiz- Yahudi kolonilerinin Arap toprakları üzerinde, Filistinlileri iyice öfkelendirecek biçimde, yeni ve daha büyük bir genişleme içine girmesinin önünü açacak. İsrailliler yasal Arap sahiplerinden yıllardır toprak çalıyor fakat Başkan Trump, Doğu Kudüs’te bir başkent umudunu bile onların ellerinden alıyor.
Ve peki Lübnan’daki mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler ne tepki verecek? Duvarında Mescid-i El Aksa’nın fotoğrafının asılı olmadığı bir Filistinli evi bulmak zor. Peki Hizbullah nasıl tepki verecek? Sadece söylemle tatmin olacaklar mı yoksa öfkelerini ifade etmek için İsrail-Lübnan sınırında birkaç füze atma ihtiyacı duyacaklar mı?
‘ESAD KENDİSİNİ ÖZGÜR KUDÜS’ÜN HAMİSİ İLAN EDECEK’
Ve -rejimini pek tabii ki ‘özgürleştirilmiş bir Kudüs’ün standart hamisi ilan edecek olan Beşar Esad’ın en büyük müttefiki de olan- Ruslar , Arap tarafını tutma şansını kaçırmayacak. Ve onlara, şimdiye dek Amerikalılardan aldıkları savaş gemilerini, savaş uçaklarını ve füzeleri satacak.
ARAPLARIN KÂBUSU
Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiğinde İsraillilerin bir hayali gerçekleşebilir. Fakat aynı zamanda da Arapların bir kâbusu hayata geçiyor. Kudüs İsrail-Filistin müzakerelerinin konularından gündem maddelerinden biriyken, Batı Şeria’daki Araplar kendi paylaşabilecekleri yönünde muğlak bir umuda inanabiliyordu. Trump bu kararı alırsa Amerika bir daha bir ‘barış süreci’ni, hayali olarak bile başlatamaz. Dünyanın söyleyebileceği en hafif şey, ‘devasa bir hata’ olacaktır.”
Kaynak : Gazeteduvar