İngilizler Yatta Gizli Zirve Düzenlemiş !

İngiltere’de yayın yapan Middle East internet sitesi, 2015 yılının sonlarında, Kızıldeniz’de bir yatta, Abu Dabi Veliahdı Muhammed bin Zayid’in İngiliz müsteşarı George Nader’in öncülüğünde, çeşitli Arap liderlerin katılımıyla bir zirve gerçekleştiğini or

inltere’de yayın yapan Middle East internet sitesi, 2015 yılının sonlarında, Kızıldeniz’de bir yatta, Abu Dabi Veliahdı Muhammed bin Zayid’in İngiliz müsteşarı George Nader’in öncülüğünde, çeşitli Arap liderlerin katılımıyla bir zirve gerçekleştiğini ortaya çıkardı.


Amerikan basınında çocuk istismarcısı olduğuna dair haberler çıkan Nader bu toplantıda, İran ve Türkiye’ye karşı Arap Birliği’ne ve Körfez İşbirliği Konseyi’ne alternatif olabilecek bir koalisyonun kurulması hususunu planlamayı hedefledi.


Rapor George Nader’in hem İsrail’le hem de İran Devrim Muhafızlarıyla samimi bir ilişkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor. Middle East’ta yayınlanan söz konusu rapor şöyle:


“Middle East Haber Sitesi olarak, bir yandan Trump’ın seçim hamlesini finanse ettiği için hakkında soruşturma yürütülen Robert Moeller’la işbirliği içerisinde olan, bir yandan çocuk istismarıyla suçlanan Lübnan asıllı Amerikan işadamı George Nader’in 2015 yılının sonlarında, Kızıldeniz’de bir yatta Arap liderlerle gizli bir zirve gerçekleştirdiğini ortaya çıkardık.


Nader, bu zirvede, Arap liderlere, 6 ülkeden müteşekkil bir topluluğun oluşması gerektiğini, Arap Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi’nin ekarte edilmesi gerektiğini ifade etti.


Toplantı raporuna ulaşan iki kaynağın ifadesine göre Nader, bu topluluğun bölgede İran ve Türkiye karşısında bir güce dönüşmesi halinde ABD hükümetinden de destek bulacağını ifade etti.


Nader yat zirvesine, o zamanlar Suud Veliahdının Yardımcısı olan Muhammed bin Selman’ı, Abu Dabi Veliahdı Muhammed bin Zayed’i, Mısır cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’yi, Bahreyn Veliahdı Prens Selman’ı ve Ürdün Kralı Abdullah’ı çağırdı.


Zirvenin amacı doğrultusunda zirvede temsil edilmese de Libya’nın da içerisinde olduğu bu ülkeler, İsrail’in ve ABD’nin destekçisi olan ülkeler olma özelliğini taşıyacaklardı.


Kaynakların ifadesine göre Nader liderlere eğer bunu onaylarlarsa Washington’la gerekli görüşmeleri yapacağını ifade etti.


Öte yandan Middle East olarak Nader’in son iki sene boyunca İran Devrim Muhafızları ile görüştüğünü de belirtmeliyiz. Devrim Muhafızlarının Amerikan Kongresinde hakkında yaptırım kararı alınan bir kurum olduğu, ayrıca İran’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne katılmasının engellendiği biliniyor.


Nader bu ilişki sayesinde Şii lider Ammar El-Hakim’e yardım etmek istemiş olabilir. Bu bağlamda Devrim Muhafızlarının Nader’i Ortadoğu’daki ülkelere mesaj göndermek için kullanmış olabileceğine inanılıyor.


Tüm bu planlarda Trump nasıl köşe taşı olma görevi gördü?


Bu gizli toplantı Kral Selman tahta geçerken, oğlu Muhammed bin Selman da henüz veliaht yardımcısıyken gerçekleşti.


Muhammed bin Selman’ın Suud tahtına yükselmesinin yolu kendisinden yaşça büyük olan ve Washington Güvenlik Kurumu nezdinde seçkin bir konuma sahip olan amcasının oğlu Muhammed bin Nayef’ten geçiyordu. Nitekim 2017 yılının Haziran ayında babası Muhammed bin Nayef’i görevden alınca Muhammed bin Selman veliaht oldu.


Trump bundan aylar önce, 2015 yılının Haziran ayında aday olduğunu açıkladı. O zamanlar Suud ve BAE’de yapılan kamuoyu araştırmalarının çoğunda Hilary Clinton’ın güvenlik kurumuna daha yakın olduğu ve bölgedeki planlar karşısında daha şüpheci olduğu yönünde bir yaklaşım benimsendiğini ortaya koyuyordu.


Bu yüzden de bu liderler, 2015 yılının sonlarında Trump gibi alternatif bir adayın bölgenin yeni liderleri olmalarını sağlayacak projelerinin başarıya ulaşmasına sebep olabileceğine karar verdiler.


Bu karardan aylar sonra Ocak 2016’da Ürdün Kralı Abdullah, ABD’deki kongre üyelerine, Türkiye’nin bölgedeki istikrar ve güvenliği tehdit ettiğini ifade eden bir rapor sundu.


Middle East tarafından yayınlanan rapora göre Kral Abdullah, kapalı yapılan toplantıda kongre üyelerine Türkiye’nin açıkça yalanlamasına rağmen, Avrupa’ya terörist gönderdiğini bildirdi.


Ancak Suud’un Ürdün’ün geçtiğimiz yıl Haziran ayında Katar’ı boykot hususunda yeterince çaba ortaya koymadığı hususundaki kararının ardından Ürdün yat üzerinde buluşan bu grupla anlaşmazlığa düşerek onlardan ayrıldı.


Ardından Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı karşısında tavır ortaya koyan ve oy kullanan Ürdün’le Suud’un arasındaki ilişki daha da gerildi.


Arabulucu Nader


Son olarak Nader Muhammed bin Zayed ve Donald Trump arasındaki iletişimi sağlayan omurga kanalı olarak ortaya çıktı. Nitekim New York Times Gazetesi Mueller’in maddi bağlantılarının ciddiyetle soruşturulduğunu, şayet BAE’nin kanunsuz bir şekilde Trump’ın seçim kampanyasını desteklemek gibi bir hamlesi olduysa bunun tespit edileceğini beyan etti.


Gazete Mueller’in sorgulayanların son haftalarda Nader’in de sorguya aldıklarını, BAE’nin bu anlamdaki muhtemel bir girişimine şahit olup olmadığını sorguladıklarını ifade etti.


Cuma günü ise, hakkında çocuk istismarı suçlaması bulunan Nader hakkında kararın belirlendiğine dair haberler yer aldı. Habere göre Nader 6 ay hapisle cezalandırıldı. Nader daha önceden de cinsel istismar üzerinden 10 ayrı suçlamayla yargılanmış ve 2003 yılında bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.


Tüm bu suçlamalara rağmen Trump tarafından aktif bir şekilde kullanılan Nader, 2016 yılının Aralık ayında New York’ta Trump’ın damadı Jared Kushner’in ve stratejik danışmanı Stephen Bannon’un katıldığı bir toplantıya iştirak etti.


Bundan sadece bir ay sonra Nader, Şeyseller Adasında, Blackwater şirketinin eski lideri Eric Prince’ın, Rus bir bankacının ve Muhammed bin Zayed’in bulunduğu bir toplantıya katıldı.


Nader’in uzun zamandır İsrail’le yakın bir ilişkiye sahip olduğu, seçim kampanyası sürecinde Muhammed bin Zayed’in Nader’i iki ülke arasında işbirliği sağlamanın nasıl mümkün olduğu hususunu görüşmek üzere İsrailli yetkililere gönderdiği biliniyor. Ayrıca Nader’in Amerikan-Yahudi fonunu kontrol eden ve Netenyahu’ya yakınlığıyla tanınan Elliott Broidy üzerinden İsrail’le ilişki kurduğu biliniyor.


New York Times’in haberine göre Broidy’in özel bir güvenlik şirketine sahip olduğu ve BAE’yle yüz milyonlarca dolar üzerinden sözleşme yaptığı ortaya çıktı.


Broidy Tel Aviv’de şubesi olan Markstone Capital Partners Kurumunun başkanlığı görevini yürütürken, New York’taki Emekli Sandığı müdürlerine bir milyon dolara yakın rüşvet ödediğini itiraf etmesi üzerine görevden alındı ve Trump için bağış toplama kampanyasının başkan yardımcısı oldu.


Öte yandan New York Times’da yayınlanan ve Broidy tarafından yazılan bir mesajda Broidy’in, BAE’nin siyasi desteğini kazanmak amacıyla, “gayrı resmi bir buluşmayla” Muhammed bin Zayed’le bir araya gelmesi için Trump’a baskı yaptığı ortaya çıktı.


Mesajın ortaya çıkması üzerine Broidy Katar’ın kayıtlı ya da kayıt dışı ajanlarının hesabını ele geçirdiklerini açıkladı.


Konuyla ilgili olarak Middle East, Londra’daki Suud ve BAE büyükelçileriyle görüşme talep ettiyse de her ikisinden de herhangi bir geri dönüş alamadı.”


 

Ortadoğu Haberleri

Siyonist İşgalciler Lübnan'da Ateşkese Uymadı! Evleri Yaktı
Google'dan İşgalci İsrail'e Yapay Zekâ Desteği!
HAMAS: Netanyahu'yu Gazze'de yendiğimiz gibi Batı Şeria'da da yeneceğiz
İşgalci İsrail'de İstifa Depremi!
İşgalciler “mutlak zafer” kavramından hayal kırıklığına uğradı: Boş vaatlerin sembolü haline geldi!