TERCÜMEHABER /TEVHİDHABER
The Times'ın Perşembe günü bildirdiğine göre, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın IRGC'yi sözde "terörist" bir varlık olarak yasaklama konusundaki dönüşü, İçişleri Bakanlığı'nın onayına rağmen geldi.
Rapor, hükümetteki kaynaklara atıfta bulunarak, diğer yasaklanmış organların aksine, İran kuvvetlerinin resmi bir devlet kurumu olması nedeniyle, IRGC'nin nasıl kara listeye alınacağı konusunda da endişeler olduğunu ekledi.
Bir Whitehall kaynağı, "Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, erişimi sürdürmek istedikleri için yasaklama konusunda gerçek endişelere sahipler. İçişleri Bakanlığı ve daha geniş anlamda hükümet, hareketi destekliyor. IRGC şimdiye kadar yasaklanmış olmalıydı, ancak tüm süreç bu dedi
Rapor, hükümetteki kaynaklara atıfta bulunarak, diğer yasaklanmış organların aksine, İran kuvvetlerinin resmi bir devlet kurumu olması nedeniyle, IRGC'nin nasıl kara listeye alınacağı konusunda da endişeler olduğunu ekledi.
Bir Whitehall kaynağı, "Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, erişimi sürdürmek istedikleri için yasaklama konusunda gerçek endişelere sahipler. İçişleri Bakanlığı ve daha geniş anlamda hükümet, hareketi destekliyor. IRGC şimdiye kadar yasaklanmış olmalıydı, ancak tüm süreç bu dedi
Rapor, Avrupa Birliği'nin Avrupa Parlamentosu'nun çağrılarına rağmen IRGC'yi kara listeye almamayı seçmesinden yaklaşık 10 gün sonra geliyor.
Avrupa Birliği dış politika sorumlusu Josep Borrell 23 Ocak'ta bloğun, AB mahkemesi kararı olmadan IRGC'yi "terörist" bir varlık olarak listeleyemeyeceğini söyledi.
Brüksel'deki AB dışişleri bakanları toplantısından önce konuşan Borrell, bloğun kendisinin böyle bir atamayı uygulayabilmesi için önce "somut yasal kınama" içeren bir mahkeme kararının verilmesi gerektiğini söyledi.
Borrell gazetecilere verdiği demeçte, "Mahkemeden, önce mahkeme kararı olmadan karar verilemez. Sizden hoşlanmıyorum diye sizi terörist olarak görüyorum diyemezsiniz." blok harekete geçmeden önce somut bir yasal kınama.
Bir hafta önce Avrupa Parlamentosu, AB ve üye devletlerini IRGC'yi terör listesine dahil etmeye çağıran bir değişikliği kabul etti. Ayrıca daha sonra, İranlı bireylere ve kuruluşlara karşı daha fazla yaptırım çağrısında bulunan ve son ayaklanmalar sırasında iddia edilen insan hakları ihlalleri nedeniyle IRGC'yi AB terörist listesine koyan başka bir karar aldı.
Ancak Avrupa Birliği, geçen yıl Eylül ayında Tahran'da Kürt kökenli genç bir İranlı kadının ölümünün ardından tetiklenen son isyanları bastırmak olduğunu iddia ettiği bazı İranlı kişi ve kuruluşlara yaptırımlar uyguladı.
İran istihbarat teşkilatları, CIA ve MI6 dahil olmak üzere yabancı casus servislerinin, insanların ve güvenlik servislerinin düzinelerce hayatına mal olan isyanların arkasında olduğunu söylüyor.
Bu arada Tahran, IRGC'nin İran İslam Cumhuriyeti'nin resmi bir hükümet organı olduğunu ve bu nedenle böyle bir hareketin uluslararası yasa ve ilkelere aykırı olduğunu belirterek, Avrupa ülkelerindeki gücü kara listeye alma çabalarını şiddetle kınadı.
İranlı yetkililer ayrıca, IRG güçlerinin Suriye ve Irak'ta terörle mücadele çabaları olmasaydı, Avrupa'nın mevcut güvenliğine sahip olamayacağını da vurguluyor.