'İnne Mev'idehumus Subhu e Leyses Subhu Bi Karîb'

GÜNCELLENDİ...

Ayetullah Safi Gulpeygani, çok sert bir tonda kaleme aldığı bildirisinde Arabistan ve bölge ülkelerinin Bahreyn'e asker göndermesini kınayarak çok ciddi uyarılarda bulundu. Bildiride "İslam düşmanları ve sömürgeci güçlerin uşakları olan hükümetlerin elinde esir olmuş halkların artık sabır ve tahammülleri kalmamıştır. Son zamanlarda yaşanan halk uyanış ve İslami ayaklanmalar asrımızın en önemli olaylarından biridir.

Ayetullah uzma Safi Gulpeygani'nin bildirisinin tam metni şu şekildedir:

"Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adı ile

Ya eyyuhellezine amenu la tettehizul kâfirine evliyae min dunil mu'minin,

(Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. (Nisa, 144)

İslam düşmanı ve sömürgeci devletlerin uşaklarının elinde esir olmuş halkların, özellikle Arap halklarının sabır ve tahammüllerinin tükenerek taşması, son zamanlardaki İslami ayaklanma ve uyanışı çağımız tarihinin en önemli hadislerinden biri yapmıştır.

Bu özgürlük talepleri Tunus'ta başlamış ve hızla bölgeyi etkisi altına almıştır. Mısır, Yemen, Libya ve Bahreyn bu İslami istek nidasının şahlanışıyla sömürgeci güçlerin karşısına dikilmişlerdir. Sömürgeci güçler özellikle Amerika bu satılmış hakim uşakları himaye ederek Arap dünyasını kendi imparatorluğu altına alarak bu ülkelerin petrol ve diğer doğal zenginliklerini yağmalamıştır. İkiyüzlü çözüm arayışları ile bu ülkelerin içişlerine müdahale etmiştir. Libya halkının ilk günlerdeki devrimleriyle dünya milletleri yanında diktatör Kaddafi'nin devrilmesi katî olmasına rağmen İslâm'a ihanet edilerek sömürgeci devletlerin gizli ve açık destekleriyle Libya halkını gece gündüz havadan ve karadan katliam etmektedirler.

Aynı şekilde Amerika ve sömürgeci liderler, yüzde yüz batı ve Amerika tarafından Al-i Halife eliyle yönetilen Bahreyn'in sultasını korumak için bölge ülkeleri olaya müdahale ederek askeri birliklerini bu ülkeye göndererek halkı sindirip Amerika ve sömürgeci devletlerin sultasının devamı için uğraş vermektedirler.

Bizlerin, Birleşik Arap Emirliklerinden hiçbir beklentimiz yoktur. Onun gerçek kimliği tüm dünya tarafından bilinmektedir. Suudi hakimleri kendilerini Müslüman görmekte ve Müslümanların hamisi bilmektedirler. Ben onlara şunu sormak istiyorum: "Sizin bir asra yakın olan İngiltere ve Amerika'yla olan iş birliğinizin ne zaman son bulacaktır? Neden artık kendinize gelmiyorsunuz? Neden İslam'ın istiklal ve izzetine gelmiyorsunuz?

İslâm dünyası özellikle Pakistan, Afganistan ve Irak'ta kardeş kardeşi öldürmekte ve her gün aralarında katliamlar yapmaktadırlar. Bunların nereden ve kimler tarafından kaynaklandığını dünya artık bilmektedir. Size soruyorum 'İslâm size mazluma karşı zalimi himaye etme izni vermiş midir? Sizler bilmiyor musunuz ki Al-i Halife küçük bir azınlıkla Bahreyn Müslümanlarını Şia olsun Sünni olsun tüm haklardan mahrum bırakmıştır?

Acaba İslâmî haklarının peşinde olan halkın çoğunluğuna yakını mı Bahreyn'in sahibidir, yoksa birkaç satılmış uşak ve İslam düşmanı mı? ki sizler onların isteği ile ama gerçekte Amerika'nın emriyle Bahreyn'e askeri birlik gönderiyorsunuz! Neden Allah'ın gazap ve hışmından korkmuyorsunuz ve neden başkalarının başına gelenlerden ibret almıyorsunuz?

Tüm dünyadaki Müslümanlar, köklü azamet ve ihtişamını tazelemek ve Bin Ali ve Mübarek'i attıkları gibi ecnebileri İslam ülkelerinden dışarı atmak için karar almışlardır.

inne mev'idehumus subhu e leyses subhu bi karîb.

(Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi? (Hud, 81)"

Ayetullah Mekarim Şirazi'nin konuşması

Ayetullah uzma Mekarim Şirazi, bugünkü hariç fıkıh dersinde Bahreyn'e askeri birlikler gönderen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerini kınayarak bu ülke liderlerine hitaben şunları söyledi: "Yaptığınız işlerin size ucuza tamamlanacağını sanmayın. Bunun karşılığını ağır ödeyeceksiniz. Sizler en fazla zarar görebilecek ülkelerdensiniz. Arabistan bu zamana kadar bir seçim bile yapmamıştır. Buna rağmen başka bir ülkeye asker göndererek katliam mı yapıyor?

Bahreyn'deki yaşanan gelişmelere değinen Ayetullah Şirazi, Bahreyn'deki olayların büyük bir facia olduğunu söyledi.

Ayetullah Mekarim Şirazi şöyle devam etti: "Zahiri görüntüsü İslami bir ülkenin başka bir ülke halkının katliamı için güç göndermesi, şaşılacak bir durumdur. Bahreyn halkının itirazlarının haklı ve barışçı olduğunu her kes bilmektedir. Acaba bu durum korkunç değil mi?"

Ayetullah Mekerim Şirazi, batılıların insan hakları ve demokrasi havariliği konusundaki iki yüzlülüğünü şiddetli bir biçimde kınayarak şunları söyledi: "Sizler uzun yıllar boyunca demokrasi demokrasi diye tutturdunuz ve tüm dünyayı bu sloganlarla doldurup, aksi yönde görüş belirtenleri de şiddetle kınadınız. Şimdi bu halklar bu bölgede diktatörler karşısında ayaklandıktan sonra 180 derece yolunuzdan dönerek diktatörlerin hamilerine dönüştünüz. Bilmelisiniz ki sizin demokrasi numaranız sıfır ve sıfırın altındadır. Acaba sizin insan hakları ve demokrasi şiarlarınız bu muydu? Bundan sonra artık kimse sizin sözlerinize inanır mı? Sizin insan haklarından kastınız kendi menfaatlerinizin korunmasıdır."

Ayetullah Mekarim Şirazi, şöyle devam etti: "Evi şişeden olan, başkasının evini taşlamaz" diye bir atasözü vardır. Sizler bilmelisiniz ki bölge halkları sizin bu tutumunuza tahammül etmeyecektir. Bu konu size pahalıya mal olacaktır. Kendinizi bu tehlikeden uzak tutun."

İran İslam cumhuriyeti tarafından Türkiye ve diğer ülkeler bazı girişimlerde bulundular. Ülkeler bu işin olmasına izin vermeyeceklerdir.

İlginçtir ki Bahreyn ve Suudi Arabistanlılara neden bu işi yaptınız diye sorduklarında 'bizler kendi aramızda güvenlik anlaşması imzalamışız' diyorlar. Acaba güvenlik anlaşmasının anlamı kendi halklarınızı katletmek midir?

Ayetullah Mekarim Şirazi son olarak bugünün dünyasının ne kadar da mantıksız olduğuna işaret ederek şunları söyledi: "Meşru istekleri olan bir halkı güvenlik anlaşması gerekçesiyle katletmek ve bunun için ecnebi asker göndererek bu halkı sindirmeğe çalışmak ne kadar da ilginçtir. Acaba hatta bir çocuk bile böyle mantığa sahip midir?

Bölge halklarının uyanışı sayesinde kötülük sahiplerinin kötülüklerinin kendilerine dönmesi ve ellerinin bölgeden kesilmesini temenni ediyorum."

Ayetullah Cafer Subhani Tebrizi'nin Bildirisi

Ayetullah uzma Cafer Subhani de Bahreyn'in mazlum halkının katliamını kınayarak İslam Konferansı Teşkilatının acil toplanmasını istedi.

Ayetullah Subhani: " لَا يُحِبُّ اللّٰهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ الْقَوْلِ اِلَّا مَنْ ظُلِمَ وَكَانَ اللّٰهُ سَمٖيعًا عَلٖيمًا " (Nisa, 148)

(Allah, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Allah işitendir, bilendir.)

Bu ayete binaen Bahreyn halkının bir araya gelip barışçı yürüyüşler yapması hak talep etme mısdaklarındandır. Kur'an bu ayette "zulme uğrayanlar dışında" tekit ederek şunu demek istemektedir ki mazlumlar kendi devletleri veya başka nahiyelerden kendilerine yapılan zulüm ve haksızlıkları söyleyerek haklarına ulaşabilirler.

Bildirinin devamında şunlara işaret edildi: "Tüm Müslümanların Bahreyn ve öteki ülkelerde ayağa kalmış halkların yanında olmaları gerekmektedir. Böylelikle Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin değerli oğluna buyurmuş olduğu şu sözün: "Zalimlere karşı hasım, mazlumlara karşı yardımcı olun" mısdaklarından biri olsunlar."

Bildirinin başka bir yerinde ise şunlara yer verildi: "Bölgenin Müslüman ülkeleri bu adalet talepleri nidasına kulak verecekleri ve mazlumlara yardım edecekleri yerde, bu mazlumları sindirmek için güç göndererek bu nidayı söndürmeye çalışmaları ne kadar da üzücüdür. Zulmü bertaraf etmek ve hakkı talep etmek o kadar önemlidir ki Kur'an zulme uğrayanları koruma izni vermiş ve şöyle buyurmuştur:

" اُذِنَ لِلَّذٖينَ يُقَاتَلُونَ بِاَنَّهُمْ ظُلِمُوا وَاِنَّ اللّٰهَ عَلٰى نَصْرِهِمْ لَقَدٖيرٌ "

(Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. (Hac, 39)

"Zulme uğramış olanlar" sözüyle mazlum ve zulme uğramışların hak talep etme hakları olduğu söylenmiştir. Bugünlerde Bahreyn halkı, tüm yasalara uygun olarak, kimseye ve her hangi bir noktaya zarar vermeden barışçı gösterilerle haklı olan taleplerini söylemektedirler. Böylelikle sözlerini tüm dünyaya duyursunlar eğer onlar bunların bu haklı talebine olumlu cevap verseler ne ala, yok eğer cevap vermeseler o zaman onların yardımcısı olan Allah şöyle buyuruyor: " Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir."

Bildirinin başka bir yerinde şöyle denildi: "İslam alimleri bölge hükümetlerine öğüt vermeli ve tüm Müslümanlar el ele vererek mazlumların yar ve yardımcısı olmalıdırlar; bu yolla kendilerinin ve mekteplerinin gurur ve şerefi olmalıdırlar.

Ayetullah uzma Cafer Subhani, bildirisinin sonunda şunları vurguladı: "Tüm dünya Müslümanlarının bu konuda İslam Konferansı Teşkilatından isteği kesin bir görüşle bu kanın akıtılmasının önüne geçerek bu halkların haklarının öldürülmesini engellemek için bu konu için acil olarak toplanmalıdır.

Irak taklit mercilerinden olan Ayetullah uzma Beşir Necefi de Bahreyn halkının katliamını şiddetli bir biçimde kınayarak Bahreyn devletinden bu vahşi katliamlara bir an önce son vererek mantıklı hareket etmesini istedi.

 

Abna.ir

Diğer Haberleri

Putin: İsrail'in Hamas saldırısına tepkisi savaşa değil, Gazze halkına yönelik soykırıma benziyor
Beyaz Saray'a alınmayan Müslüman belediye başkanına destek
Kanada Hükümetinden Yoksullara ve Engellilere 'intihar'Tavsiyesi
Yeni Zelanda'daki Cami Saldırısı Davasında Yeni Gelişme
Yeni Zelanda'da Müslüman Öğreciye Saldırı