İnternetteki hukukî boşluk

Basın Kanunu'na göre bir habere karşı 2 ya da 4 aylık süre içinde dava açılması gerekirken aynı haberin internet sitelerinde kullanılması halinde savcılar Ceza Kanunu'na göre 7,5 yıllık zamanaşımı sürecini dikkate alıyor. Yasadaki boşluğu fark eden avukatlar, haberin internet sitesindeki örneği ile gazetecilere çok sayıda dava açıyor. Basın savcıları ise internette yayınlanan haberlere ilişkin şikayetlerde uygulayacakları bir kanun olmamasından yakınıyor. Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Köksal Bayraktar, yeni bir yasal düzenleme olmadan internet haberciliği konusundaki karmaşanın son bulmayacağını ifade etti.

Ergenekon ve Hrant Dink cinayeti gibi soruşturmaları haber yapan gazeteciler, bu haberlerin internette yayınlanması sebebiyle savcılık soruşturmalarına maruz kalıyor. Hukukçular, internet gazeteciliğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamasını 'büyük sıkıntı' olarak nitelendiriyor. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar, internet haberciliği konusunda yasal düzenleme olmadığına dikkat çekerken, eksikliğin giderilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bayraktar, internetle ilgili düzenlemelerin Basın Kanunu'na uygun hale getirilmesi gerektiğini savunuyor. Bayraktar, internet yayınları, basın ve kitap yayınının bir kanun içerisinde düzenlenmesi gerektiğini ifade ediyor.

Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi ve eski İstanbul Barosu başkanlarından Turgut Kazan da "İki ve dört aylık süre sınırlarındaki amaç, bir dava ya da soruşturma tehdidini 'uzun süre' ifade özgürlüğünün üzerinde tutmamak." diyor. Kazan, gazetelerin ve gazetecilerin arşiv nedeniyle tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor. Basın davalarına bakan avukat Mehmet Uçum da, internet için hukuki düzenleme yapılmasını isterken savcıların internetteki haberlerde Basın Kanunu'nu uygulaması gerektiğini kaydediyor.