Dünyanın petrol rezervlerine sahip üçüncü büyük ülkesi olan Irak’ta sürücüler birkaç litre benzin için saatlerce kuyrukta bekliyor. Kaçakçılık, karaborsa veya kötü yönetim, petrolün benzincilere ulaşımını engelliyor.
Uluslar arası petrol şirketleri Bağdat’ta adeta kuyrukta bekliyor. Irak’ta gelecekte yapılabilecek petrol yatırımlarını elden kaçırmak istemiyorlar. Ülkede petrol yataklarının işletilmesinin kolay sayılmasının nedeni, ucuz olması…
Sözleşme yetmiyor
Ancak, işlerin kolay yürüdüğü söylenemez. BP, Chevron, Shell, Total gibi tanınmış şirketlerin yanı sıra, dünyanın çeşitli ülkelerinden 70’den fazla tröst Irak Petrol Bakanlığı’na kaydını yaptırmış durumda. Yapılan ön sözleşmelerle bu şirketlerin hakları saklı tutuluyor. Fakat yüksek karlı yatırımlara başlamak için bu tür sözleşmeler yeterli gelmiyor. Uzmanlar, bu tür sözleşmeleri, Irak’ın kapısından bir ayağını içeriye atmaya çalışan şirketlerin gösterdiği çabanın ifadesi olarak değerlendiriyor.
Aslında ortada çözülmesi gereken birçok sorun bulunuyor. Gerçi Irak Parlamentosu bugüne kadar yeni bir petrol yasası için dört tasarı hazırladı, bunlardan biri geçtiğimiz yıl hükümet tarafından onaylandı, ancak, yürürlüğe girmedi. Zira yasa, Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasındaki güvensizlik nedeniyle bloke edildi. Yasa, petrol yataklarının kimin tarafından denetleneceğine ve elde edilecek gelirin nasıl dağıtılacağına dair düzenlemeler öngörüyordu.
Uluslar arası tröstler ise petrol yasası olmadan, milyarca Euro tutarında, uzun vadeli yatırımların mümkün olmadığını her fırsatta dile getiriyor. Uzmanlar, Irak’taki petrol sektörünün yeniden yapılandırılması ve modernleştirilmesi için yaklaşık 50 milyar Euro’ya gereksinim olduğunu belirtiyor.
Irak’taki bu durum yüzünden, ülke petrol üreten devletler arasında altıncı sırada bulunuyor. Bu yıl üretimde yüzde 15 artış bekleniyor. Uzun vadede ise komşu İran’da olduğu gibi, günde dört milyon varil ham petrol üretilmesi hedefleniyor. Irak’ta, güneydeki Şiiler, kuzeydeki Kürtler ve orta kesimlerindeki Sünniler görüş ayrılıkları yaşasa da, üzerinde hem fikir oldukları bir nokta bulunuyor: Ancak çıkarılacak bir yasa ile ülkenin ekonomik durumunun düzelmesine katkı sağlanabilir. Buna rağmen, kuzeydeki Kürt yönetimi, uluslar arası petrol tröstleri ile anlaşmalar imzalıyor. Bağdat’taki ilgili bakanlığın, bu tür sözleşmeleri gayri meşru sayması işe yaramıyor.
Güvenlik engeli
Petrol yatırımlarının önündeki diğer bir engel ise ülkede güvenliğin sağlanamamış olması. Tröstler, henüz istikrarın sağlanmadığı bir ülkede yedi milyar Euro tutarında yatırım yapmaktan kaçınıyor. Irak uzmanı Sabah Muktar, bu tartışmalarda can alıcı noktanın güvenlik olduğunu belirtiyor. “Petrol yasası ne işe yaracak ki? Amerikan askerleri, tanklarının içinde ölüm korkusu yaşarken, bir jeoloğun veya bir şirket çalışanının petrol aramak için sondaj yapmasını düşünebilir misiniz? Bu son derece anlamsız.'' Büyük tröstler ve yatırımcılar asgari düzeyde güvenlik sağlanmadan, gereken yasalar hazırlanmadan, ülkede faaliyete geçmek istemiyor. Ancak riskleri göze alarak, ülkede yatırım yapmaya başlayabilecek Rusya, Çin veya Hindistan’ın bu işten karlı çıkabileceğini de unutmamak gerekiyor.